dilenci edebiyatı yaparak başa geldiklerinin farkındalar. yok "bize e muhtıra verildi", yok "cumhurbaşkanı seçtirilmedi", yok "bizi ezdiler" vs... ezelden beri genetik koda işlemiş olan mazluma acıma duygusunun işe yaradığını da anlamışlar.
tüm bunların sonucu olarak işi ileri götürmeye karar vermişler. "muhalafet olmayın, arıza çıkarmayın; daha çok ağlar, daha beter başa geliriz" demeye başlamışlar.
yaparlar mı yaparlar. bizim millet sever emrah filmlerinden fırlama insanları. politikacı da olsa, kabzımal da.
ama ne demişler, kendi düşen ağlamaz. kendi elinle kendi burnunu bokun ta dibine sokarsan olacağı bu.
bu son söz de memlekette oy veren her iki kişiden birine.
yavaş gel de çarpıp dağılmayasın şeklinde cevaplandırılabilecek cümle.
"ben zaten demokrasi nedir onu da bilmem, halka küfür, şehide hakaret, bölücübaşına saygı eyleyen adamı ondan tepeme çıkardım" düşüncesinin ayyuka çıkışıdır.