aristoteles in etiği

entry1 galeri0
    1.
  1. ilk önce kaynak sorunundan başlamalı. aristoteles' in vatikan ve londra british museum olmak üzere, yazılarına iki farklı kaynakta rastlanır. vatikan kaynaklı yazılar, aristoteles' e dini destekletir. ortaçağ skolastik felsefesinde platon ve aristotales' in konumunu düşündüğümüzde böyle bir şey yadırganmamalıdır ve normaldir. özellikle skolastik felsefenin yükseliş döneminde; sonradan adına bir incil yazılacak olan thomas aristoteles' i hristiyanlıktan önce hristiyan göstemeye çalışan yanıyla bu konuda yazıtların düzenlenmesine çok büyük katkı sağlamıştır. aristoteles teos kelimesinden 3-4 kez bahsetmesine rağmen vatikan kaynaklı yazılarda ona ayrılan koca bir bölüm olduğu görülür. bu yazı tamamen vatikandan uzak eserlerden yola çıkacaktır. her neyse konumuza dönelim.

    aristoteles, etiğini: ethica nicomachea (nikomakhos' a etik- bilge su yayınları/ çeviren: saffet babür) ve ethica eudemia (dost kitap eviyayınları- eudemos' a etik/ çeviren: saffet babür) olmak üzere iki kitapta anlatır. ayrıca magna moralia ya da great ethics/ büyük etik isimli bir metin daha vardır; zira bu yazının aristoteles' e ait olmadığı muallakta kalan bir konu olup eserin aristotales' in ders notlarını tutan bir öğrenci tarafından kaleme alındığı ön görülür. bu sebepten entry' ler dahilinde bu kitaptan söz edilmeyecektir.

    konuya eudemos' etikten başlayacağım; bu kitabın nikomakhos' a etikten önce yazıldığı sanılır. sonrasında aristotales' in on kitaptan oluşan nikomakhos' a etik' ine giriş yapacağım. diğer filozofları etkileme yönlerini ele alıp, son olarak da genel bir değerlendirme ile yazımı sonlandıracağım. konu uzun olduğu için bahsi geçen 4 bölümden bölümden oluşacak. e hadi artık madem:

    bölüm [ 1/4]: eudemos' a etik:

    sekiz kitaplık bir etik olduğu varsayıldığı halde, 4, 5 ve 6. kitaplar nikomakhos' a etik' in 5,6 ve 7. kitaplarıyla aynı doğrultuda olduğundan yazmanlarca çoğaltılmadığı savunuluyor. bu sebepten birinci bölüm olan eudemos' a etik' i kendi içerisinde beş bölüm olarak inceleyeceğiz. beş bölüm kendi içinde de bölümlere ayrılacak ve bu beş bölümün her birinin sonunda genel bir anlatı olacak.

    [ 1/ 5]

    sekiz bölümde incelenecek.

    vol 1.

    kitap mutluluğu: her şeyin en güzeli ve en iyisi olan en hoş şey olarak tanımlayarak başlar; bunu yaparken artemis ve apollon' un doğduğu delos adasında; ikizlerin annesi olan gece tanrıçası leto' nun tapınağına birisinin yazmış olduğu:

    "en güzel şey en adil olandır, en iyi şey sağlıklı olmak;
    en hoş şey ise, kişinin arzuladığı şeye kavuşması. "

    dizelerine atıfta bulunur. ve başlar sormaya:

    iyi yaşama nededir ve nasıl elde edilecektir?
    bu adı alan herkes acaba renkleri farklı ya da uzun, kısa boylu insanlar gibi doğa gereği mi bu özelliğe sahiptir?
    yoksa mululuk bir bilgi gibi öğretimle mi kazanılır?
    ya da belli bir alıştırma yoluyla mı elde edilir?
    yoksa tüm bunların dışında ilahi bir esinle kendinden geçerek ya da talihe bağlı olarak mı?

    aristoteles (aristo değil) burada ünlü kategorizasyonunu devreye sokar. tek bir anadal koyar, bunları bölümlere ayırır ve sonrasında hangilerinin doğru hangilerinin bozuk (yanlış değil bozuk) olduğuna karar verir.

    - aç anti parantez -

    aristoteles' in uslamlamasında yola çıktığı öncüllere bakılarak 4 bölüm vardır: tanıtlayıcı, diyalektik, tartışmacı ve yanıltıcı. bunlardan tanıtlayıcı ve diyalektik doğru iken, diğer ikisi bozuktur. bunların yöntemi ise tümdengelimdir; ayrıca diyalektiğin altında epagoge adında tümevarım' ın özel ve sınırlı bir biçimi yer alır. dayandığı öncüller ilk ve doğru önermeler ise tanıtlayıcı kısımda yer alır. bu önermelerin kaynağı ise nous' tur. (bir tür düşünce erdemi. ) eğer ki kanılardan yola çıkıyorsa diyalektik altında yer alır. kanılara dayanmadığı halde kanılara dayanır gibi gözüküyorsa tartışmacı, ilk ve doğru öncüllere sahip olmayıp hem de genel kabul görmemiş bir öncülü yoksa yanıltıcıdır.

    aristoteles' in etiklerinde kullandığı tasım diyalektiğin doksa kanadıdır. kanılardan yola çıkar. her neyse

    - kapa anti parantez -

    aristoteles, bu soruları sorduktan sonra tüm oluşların burada belirtilen konulara indirgendiği önkabulünde bulunarak çıkarıma dayanan bütün oluşları da bilgiye dayandırılan eylemlerin altına koyarak ikili bir katagorizasyon yoluna gider.

    mutlu yaşamayı: aklı başındalık, karakter erdemi ve haz olmak üzere üç şekilde elde edilebilir sayar. ve inanların bunlardan birini, ikisini ya da hepsini önemli gördüğünü; bunlar arasında farklı görüşler olduğunu söyleyerek insanların görüş farklılıklarından dem vurur.

    vol 2.

    bu bölüme aristoteles, "yaşamı kendi tercihlerine göre yönlendirebilen" ayrımı ile başlar. burada belirtmek istediğim şey, etiklerin tümü vatandaşlar için yazılmıştır. yani köleler "yaşamı tercihlerine göre yönlendiremeyenler. " ve kadınlar aristoteles etiğine dahil değildir. her neyse.

    "yaşamı kendi tercihlerine göre yönlendirebilen. " gurubun yaşamını bir hedefe göre düzenlemesi gerekliliğinden aksi bir davranışın akılsızlık olacağından dem vurarak, yaşamı düzenleyebilecek hedefleri: mevki, ün, zenginlik ve eğitim olarak dörde ayırır. sonrasında insanın kendisine bakarak mutluluğun hangi hedefte saklı olduğunu belirlemesi gerektiğinden bahseder, ve ne şekilde bir yol çizerek hedefe varılabileceğinden, yani ne olmazsa hedefimizi gerçekleştirmemizin mümkün olmadığının farkına varılmasından bahseder. bunu da sağlık ve sağlık için gerekenlerin aynı şey olmadığı ile örnekler.

    mutlu olmanın ve nasıl mutlu olunacağı konusundaki görüş ayrılıklarını bu noktaya bağlar, mutlu olmanın yolu ile mutlu olmayı kimilerince aynı şey sayıldığını söyler.

    vol 3.

    aristoteles bu bölümde kimlerin mutluluk anlayışından hareket edilmesi gerektiğini ele alır; çocukların, yaşlıların, hastaların değil yalnız eski bilgelerinin görüşlerinin önemli olduğunu söyler. çünkü çocuklar yaşlılar ve hastalar gibi insanlar bir temellendirmeye değil duygulanıma ihtiyaç duyar; logosla alakalı bir taraf yoktur.

    ve birinci bölümde söylediklerine geri döner, mutluluğun ilahi bir esinti, talih veyahut doğa gereği olmadığını; insanın eylemlerinin ve kendisinin belli nitelikte olarak mutluluğu elde edebileceğini söyler.

    vol 4.

    aristoteles' in: " mutluluk nedir? " sorusuna geldiği yerdir. ana sorun ise: "eski bilgelerin söylediği gibi ruhun belirli bir nitelikte olması mıdır, yoksa eylemlerin de belli bir nitelikte olması daha mı gereklidir" ayrımıdır.

    bunu incelemek için daha önceki bölümlerde belirttiğim: etik erdem, haz ve aklı başındalık üçlemesini mutluluğa ulaşmadaki üç yaşam biçimi olarak kullanır. bunlardan aklı başındalık felsefecinin yaşamıdır, etik erdem siyasetçinin, haz, bedensel hazcının. bunların arasında ise en değerlisinin tespit edilemediği görüşürü anaksagoras' a dair bir diyalog ile belirtilir.

    vol 5.

    ve sayılan üç yaşam biçimi incelenmeye başlıyor. hazcılık üstüne; bahsi geçen bedenle ilgili ve haz düşkünlüğüne dair hazzın; mutlulukla bağlantılı olup olmadığı, bağlantılı ise nasıl bir bağlantı içinde olduğu, eğer hepsi değil bazı hazlar mutluluk ile bağlantılı ise bunlar hangileridir, bedenle ilgili olanlar mı yoksa başka türlü hazlar mı vesaire sorularını sorup bunların cevabını sonra incelemek istiyor ve diğer iki yaşama türüne geri dönüyor.

    işe sokrates' i eleştirmekten bahseder. onun: "amaç erdemi bilmektir. " sözünü baz alarak, onun erdemin tek tek parçalarını bilerek erdemli olunabileceğini söyler. bunda ki haklı yanın, geometriyi bilerek geometrici; mimariyi bilerek mimar olunabileceği gerçeği olduğunu betimleyerek bu görüşün yalnız kuramsal bilimlerde geçerli olduğunu belirtir. astronomi, doğabilim, geometri gibi bilimleri; nesnenin doğasını bilmeye çalışan bilimler sınıflandırmasına koyar, sokrates' in önermesininde değerli olduğu yerin bilimin bu yanı olduğunu söyler.

    diğer bir bilim yanı olaraksa, yaratmaya, yapmaya ilişkin bilimleri gösterir. bunların amacı bilimin ve bilginin ta kendisidir. hekimliğin sağlığı amaçlaması, siyasetin iyi yasalar koymayı amaçlaması konuya örnek olarak gösterilir.

    bir şeyin ne olduğunu bilmenin kötü bir tarafı olmadığını güzel olduğunu söyledikten sonra erdem konusuna geri döner ve erdem için asıl önemli olanın erdemin kendisinin değil, nasıl ulaşılacağını bilmek olduğundan dem vurur. çünkü amaç erdemin ne olduğunu bilmek değil, erdemli olmaktır.

    vol 6.

    aristoteles burada yöntem araştırmasına girer. açık olan görüşlerden mi, yoksa açık olmayan görüşlerden mi yola çıkmak gerektiğini soruşturur. bu konuyu anlamak için önermenin hangi biçimlerde doğru olduğunu bilmek gerek. bir önermenin doğru olması için ya öncüller doğrudur, ya öncüller yanlış iken varılan sonuç doğrudur. aristoteles' in kabul ettiği tek doğru ise hem öncülleri hem sonucu doğru olan önermedir. öncüller yanlış iken sonucun doğru olması bozuktur. bu sebepten aristoteles açık olmayan görüşler üstünden gitmenin daha basit ve daha temellendirilebilir olduğunu savunur. felsefenin sırf bir temellendirme işi olmadığını, aynı zamanda konuya dahil ve içerikli kanıtlarla yapılması gerektiğini söyleyerek bu görüşünü temellendiriyor. nedenler temellendirildikten sonra ise ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekliliğinden bahsediyor. yani yine katogarizasyon karşımıza çıkıyor.

    vol 7.

    mutluluk burada " insana özgü iyilerin, en önemlisi ve en üstünü. " olarak tanımlanıyor.

    insana özgü iyilerde kategorizasyona uğratılarak, kimisi yapıp etmelerde kimisi ise başka türlü ortaya çıkar dendikten sonra devinimden pay almayan varoluşları örnekleyerek bu ayrımın nasıl yapıldığını gösteriyor.

    bir kaç tanrısal söylemden sonra mutluluğu bu sefer insanın yapacağı en iyi şey olarak tanımlıyor. bunu daha sonra nikomakhos' a etik adlı kitabında, "her zanaat ve her araştırma, her eylem ve her tercih bir iyiyi arzular; bu iyi her şeyin arzuladığı şeydir. " olarak dile getirecek.

    vol 8.

    "iyi nedir, kaç anlama gelir? " sorusu cevaplanmak isterken bu soruyu yine bir katogarizyona uğratıyor:

    kendinde iyi: bu kavram aristoteles için iyiliği kendi içinde saklı olan şeydir. yani herhangi bir sebepten iyi değil salt iyi olduğu için iyidir. diğer şeylerde iyi bulunmasının sebebi ondan pay almalarıdır. yani kendinde iyi: iyi ideasıdır.

    aristoteles burada iyinin kendisi ile iyinin ideasının aynı şey olmadığını söyler. iyinin ideası bulunsa bile bu ne yaşam ne yapıp etmelerde insana bir yarar sağlar, boş işlerle uğraşmayalım der.

    iyinin tek bir şey olmamaklılığı, varlığı kategorizasyona uğratarak, töz kategorisinde us, nasıllık kategorisinde adil, nicelik kategorisinde doğru ölçü, zaman kategorisinde doğru an, devinimle ilgili olarak da öğreten ve öğrenen. şeklinde dile getirilir. buradan varlığın nasıl tek bir şey olmamaklığı söz konusu ise, iyinin de tek bir şey olamayacağı çıkarımına geri dönülür.

    sonrasında ortak iyi ve kendinde iyinin aynı şey olduğundan arınılanın, iyi ideası ya da ortak bir iyi olmadığının apaçık belli olduğundan bahseder.

    iyinin kendisini ise insanın yapıp edeceklerinin amacı olmakla atfeder. daha önce de değinildiği her şeyin amacı iyidir, en yüksek iyi de mutluluktur.

    ----------------------

    1. kitabın genel değerlendirmesi:

    kitapta önemli olan yaşama biçimlerinin ayrılması ve mutluluğun tanımı idi. bir çok konu daha sonraya bırakıldı, bütünün bir parçası olduğu düşünülürse gayet normal. burada ki en önemli yargı " tercihlerine göre yaşayabilecek olan insanın kesinlikle bir hedefi olması" gerekliliği.

    hava soğuk, bilgisayar başı sıkıcı olduğundan değerlendirmeyi kısa tutuyor, entry ve ilk bölümün sonu diyorum.
    ................i.ö. 345, cirit atıyorken, akheramosis

    burada da yayınlandı: http://tinyurl.com/aristotelesmi
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük