gercek anlamda ne osmanlı'da ne de türkiye'de varolan, çeşitli sebeplerle oluşamamış sınıf. aristokratım diye kendini kandırıp havalara girenler mevcuttur ülkemizde o ayrı.
Bir toplumda seçkin bir yeri olduğu ve soyca diğerlerinden farklı, ayrıcalıklı özellikleri bulunduğu varsayılan kişi. Bu kişiler Lord, kont, dük, vikont, baran, Şovalye gibi ünvanlar alırlar ve bu ünvanlar babadan oğula geçmekteydi.
burjuva ile karıştırılsalar da, burjuva maddi gücü ile belli bir statüye kavuşmuş aristokratlar ise maddiyatın yanında toplumda belli bir saygınlığa, kültür birikimine, nüfuza sahip insanlar olmuşlardır. bu güç aileden kaynaklanmaktadır. ağızlarında altın kaşıkla doğan insanlardır.
zamanla kelimelerin anlamının ters düz edildiği,anlamını yitirdiği ya da değiştiği gerçeğine dayanarak düşünürsek başlangıçta hali vakti yerinde olup da zeki olanların paradan ve ticaretten daha önemli ,dişe dokunur ve ipe sapa gelir şeylerin olduğunu anlaması üzerine yaptığı ettiği şeylerin sonunda aldıkları ünvan.genelde ilk çağda bilim,felsefe,mitoloji ile uğraşmışlardır.
aydın olan insanlarında olduğu ama çoğunun ruhunu aristokrasiye teslim etmesiyle vıcık vıcık samimiyetsizlik akan kişilerin sahip olduklarını sandıklarıdır. yanılgıdır.
kelimenin kökeninde bulunan "aristo" pek dikkat çekmez. çok insan bu kelimenin aristotales'ten türediğinin farkında değildir. soyluluğun kuramını yazmış, kelimesine de adını vermiş eleman. iyi midir, kötü müdür yargılamadan ilginç bulurum.