bülent arınç'ın terbiyesizliğidir başka bir şey değil. olaydan daha çok olay sonrası çifçinin sözleri önemlidir benim için. kelimesi kelimesine yazamayacağım ama şuna benzer bir konuşmaydı: ''ben beklerdim ki buyur amca derdini söyle ama o beni susturdu. ama bu çiftçiye her şey müstehak orada 200 çiftçi daha vardı biri destek çıkmadı bana, biri haklı adam demedi.''
bu ülkenin en büyük sorunlarından biri de bu bence. hiçbir zaman bilinçli toplu bir tepki vermesini bilmiyoruz. toplu tepkiler sadece birilerinin gövde gösterileri oluyor ve biz bunu tepki zannediyoruz.
Tüm bu azarlarına rağmen çiftçinin hala "ben akpliyim" demesi ve ordaki kimsenin de tek kelime etmemesi sonucu akp'ye oy veren her çiftçinin(tıpkı bu arkadaş gibi) dibine kadar hakettiğini düşündüğüm terbiyesizce hareket. Evet yalan yok, adam buna bağırıyor otur diyor azarlıyor bunda hala birşey yok. Hala ben de AKPliyim ben de şuyum ben de buyum. AKP li, CHPli veya MHPli farketmez.Eğer bu laflara karşı çıkıp adam gibi iki kelime etse herkes takdir ederdi bu herifi ve oradaki çiftçileri ama gördüm ki yok. Atamın zamanında milletin efendisi ilan ettiği çiftçinin büyük kısmı bırak efendiyi köle olmuşlar. izlerken az küfür etmedim az sinirlenmedim ama adamın hareketlerini gördükçe adamdan tiksindim, size müstehak.
Ha bir de CHP'ye halkı küçümsüyor diyen, elit kesim diyip kendini acıların çocuğu emrah gibi gösteren ama ülkede parayı yönlendiren kesim vardı ne oldu ona?
akp'li çiftciye "kalk ayağa" diye bir bağırışı var, insanın bütün çiftciler başka şeylerini kaldırıpta bütün kam emicilere geçirir inşallah diyesi geliyor.
"buraya, arınç ın çiftçi azarlaması ile ilgili entry gir"mek istemiyorum. o entry'yi yüzyıllar önce giren girmiş. ancak kimine beş onluk beton çivisiyle de soksan almıyor işte. al-mı-yor!
bir kez gönül kırdın ise
şu kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil
bülent arınç'ın ülkesinin vatandaşına, yani mesleği icabı sorumlu olduğu tek kuruma yaptığı terbiyesizliktir. onu kendisini temsil etmesi için oraya getirenlere olan tavrıdır. "utanmaz", "yalancı", "kalk ayağa, öyle konuş" diyebilecek cesareti kendinde bulmuştur.
bazı anlayamayanlar için detaylı yazmak gerek sanırsam. hoş yine anlayacaklarını sanmam, ama olsun, belki anlayan biri çıkar. zira bülent'in bu cümleleri kurarken yaptığı vurgu ve tonlamalarla çiftçiye çekilen azar daha iyi anlaşılacaktır. gerçi bu seferde " nolecekmiş,onun tarzı bu. tayyip gibi öfkeyi hitabet sanatı olarak kullanıyor" diyenler çıkabilir.
"Anladım otur. Bakın bunlar doğru olan şeyler değil. Geçen yıl 3 YTL'ye kadar üzüm satıldı. Onun da elinde kalmamış çok fazla kazanamamış. 1.5 YTL'den başlayan üzüm 3.5 YTL'ye kadar gitti. Ben tek bir misal vermek için bunu sordum. Geçen sene hiç kimse kalkıp bize böyle ne hesap sordu ne de Allah muhafaza teşekkür etti. Yani ben her sene üzümden dolayı şikayetleri duyan, sabaha karşı Alaşehir'den kahveden arıyorum, üzüm ne olacak' diye telefon edenlerin hiçbiri, geçen sene telefon etmedi. Herkes üzümden dolayıAllah bin bereket versin' dedi. Ben size gerçeği söylüyorum, bu sene hükümet olarak ne yapacağımıza gelmedik. Ama siz daha lafın başında öldük bittik' derseniz, ben sizin Ak Partililiğinizden şüphe ederim. ikincis siz geçmiş yıllardaki politikacılara benziyorsunuz. Başbakan Mersin'de bir çiftçi ile kavga etti dediler, benim Sarıgöl'de çiftçiyle kavga ettiğimi söylediler.Çiftçi bu partiye tokadını vuracak' dediler. Kafanızı açın, bizim kavgamız çiftçi ile değil, çiftçi görüntüsü altında provokasyon yapmak isteyen gafiller ile ilgili. Çiftçiye neler yaptığımızı herkes biliyor, bu kadar yapmayın arkadaşlar. Hiçbir şey öldük bittik değildir. `Öldük bittik' diyen varsa burada lütfen Ak Partinin dışına çıksın ve kendisini hayata döndürecek bir partiyi en kısa zamanda bulsun, onun için çalışsın. Yedi Senedir tek başına iktidar olan bir parti halkın yüzde 50'sinin oyunu alan bir parti, çiftçiyi öldüren bir parti değildir. Yalan söylüyorsunuz. Bu kadar utanmazlık olur mu? Bu nasıl saçma bir şey. Ne demek öldük bittik."
"Baştan teessüf ettin zaten, sonradan söylemene gerek yok" diye karşılık verdi. Aksu, "Burada herkes biliyor ama kimse sesini çıkartmıyor" diye devam etti. Arınç "Herkes için söylüyorum o zaman. Biz veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Bak beni oruçlu ağzımla çok konuşturma"
" sağdan soldan laf atarsanız, hem kötü niyetli hem saygısız olursunuz " -->azarlama değil
" kalk ayağa " -->65 yaşındaki adama söylüyor bunu.
" sen yalan söylüyorsun " -->can derdindeki çiftçi herkesin önünde bir de rencide oluyor, yalancı oluyor.
" sen chp yanlısısın " --> en çok güldüğüm de bu oldu. akplilerin hepsinde var bu chp zaten boktur düşüncesi. geçtik.
" utanmaz " -->arınç çok utangaç bir insandır.
" Geçen sene üzümden, üzüm fiyatlarından şikayetçi miydiniz Süleyman Bey? Seni memnun etmek mümkün değil, sözlerinizden belli. -->bülent arınç geçen sene bağdan bizzat üzüm toplayıp tüccarlara satmış çok büyük karlar elde etmişti.
ortada azarlama yok diyen oldukça geniş bünyelere koca bir yuuuuuuuuuuuhhhhhhhhhh çekmek istediğim son derece terbiyesiz bir davranıştır. kendinden yaşça büyük bir insana ayağa kalk, kalk ayağa diye bağırmak bile terbiyesizliğin daniskasıdır. kendini orda burda azarlatmaya alışkın bünyelerden olmadığımız için bize ağır geliyor heralde söyledikleri. ben şahsen bana terbiyesiz, pravokatör , yalancı ,utanmaz diyecek ve arkasından ayağa kalk diye iğrenç bir tonlamayla bağıracak adam ister doktor, ister savcı, ister öğretmen isterse de başbakan olsun hayatta altında kalmam ağızlarının payını veririm.
ancak sürü psikolojisine alışmış bünyeler hakkındaki görüşüm şu;
osuran imamın sıçan cemaatindendir. ayrıca sahibinin sesidir, ayrıca orucu kafasına vurandır, ayrıca iticilikte son noktadır, ayrıca kendisine oy veren insanlarla aynı ülkede yaşamaktan utandığımdır, ayrıca kendisi hakkındaki diğer görüşlerimi götümüze girebilir korkusuyla yazamadığımdır.
anasını alıp gitmiş çiftçinin geri dönüşüdür fakat; ağlayan çiftçi kardeş,
-"üzümün fiyatı 6-7 sene önce şu kadardı, şimdi bu kadar. çiftçi bitti, başbakanımız bir çare bulsun."
diyor. eh be amcacım neden temmuz 2007 seçiminde yine akp'ye verdin, madem bu kadar farkındasın olanların.?
baş örtüsü -ki hallolmadı- karın doyurmuyormuş demek ki.
rte ile birlikte azarlamadıkları, tartışmadıkları ve dava açmadıkları insan kalmadığı için hiç şaşırmadığım olay.enteresan olan ise bu insanların demokrasiyi savunduğunu iddia etmesi...
--copy--
MANiSA'nın Sarıgöl ilçesine bağlı Bağlıca Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin hizmet binasının açılışı sırasında yaptığı konuşmasını, "Çifçiyi öldürdünüz. Alaşehir Suma Fabrikası'nı sattınız. Üzümün kilosu 40 Ykr'tan satıldı" diye laf atan 70 yaşındaki sekiz torun sahibi Mehmet Boğa, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı kızdırdı. AKP'ye oy verdiğini de söyleyen Mehmet Boğa'yı, Sağdan soldan laf atarsanız, hem kötü niyetli hem saygısız olursunuz diye azarladı. Arınç, Sarıgöl Belediye Başkanı CHP'li Ömer Karca'ya da dönerek Sen de harekete geçersin. Eğer birileri buraya özel adam gönderirse, sen onları tanırsın, kulaklarından çekersin. Çekemezsen bana söylersin, ben icabına bakarım dedi.
--paste--
kendisini eleştiren 70 yaşındaki çiftçinin chp tarafından gönderildiğini iddia etmiştir. çiftçinin bu eleştirisine verdiği en ilginç yanıt ise "Bir meclis başkanı konuşurken böyle terbiyesizlik olmaz" olmuştur.