Hiç uzun uzun yazmayacağım. Çok ciddi bir anti propagandaya maruz kalan çok özel bir film. Şaşırtsın beni güleyim diyene aşırı küfür ve kaba Saba sahnelerle değil ince göndermelerle gelmişler. Shining filmini izlememiş adama neyi anlatacaksın? Zeki Müren i tanımayan tipe neyi anlatacaksın?
Bir tarafta, belli karakterleri hangi oyuncu oynayacak diye interneti ters düz edenler var, bu film onlara hitap ediyor. Hiç benzememiş şuna buna diye burun kıvıracaklara değil. Bu arada ben Ayhan ışık ı Zeki Müren den bile fazla beğendim, çok az sahnesi vardı oysa.
Elbette eleştirilecek yerleri var. Ürün yerleştirme konusuna daha profesyonel yaklaşmaları gerek en kalitesiz iş bu filmde ürün yerleştirme olmuş. Pervin karakteri niye vardı, Garavel ile ilgili gelişme niye 1969 yılında oldu, aksiyon sahnesi gerekli miydi tartışılır. Ama bu kadar emek verilen filme saygı duyacaksınız. iyi insan olmak bunu gerektirir.
Ben daha önceki tanımda "skeç" ifadesini kullanmıştım onu biraz açayım.
Film dediğin belli bir senaryo dahilinde olayların mantık örgüsü içinde aktığı bir yapım olmalı.
Komik sahneleri arka arkaya eklemek suretiyle film yapmak sinema sanatına hakaret bana göre.
Cem yılmaz komik bir adam , stand upları da harika ama sinema başka bir alan.
Sırf seyirciden puan toplamak için kameraya dönüp seyirci ile konuşarak duyar kasan ,mesaj veren şey sinema filmi değil daha önce yaptığı gibi olsa olsa reklam filmi olur.
Ben normalde izlemeyecektim ama bir arkadaşımın kuzeni kendini astı. Kızın hali kötüydü ben de sinemaya gidelim dedim.
soner yalçın ın film ile ilgili güzel bir analizi var, iyi ki cem yılmaz var.
dediği şu, bir kültablası için bile 3 gün düşünülmüş. zeki müren sahnesi için 350 tane tüy mora boyatılmış.. gibi gibi.. detay filmler için türkiye nin gurur kaynağı. bazen içeriği boşverip, kendinizi görsele bırakıp eğlenmenin tadını çıkarın.
o kadar süper ve entelektüel milletiz ki film eleştirmeye gelince "yemekteyiz" programına bağlayıveriyoruz.
Lan sen değil misin
(kurtlar vadisini ve birbirlerine bön bön 10 dakika bakan ve konusu zengin erkek fakir kız aşkı olan) dizileri her gün izleyen?!?!?!
Şafak sezer gibi hem düşük bütçeli hem de ilkokul da güleceğim filmlerde dolmuş türk beyaz perdesine böyle film az geliyor.
Şimdi yaya yaya konuşanların yarısından fazlası 69 türkiyesi nin nasıl bir şey olduğunu bilmiyordur bile.
Filmde yer alan detayların 69 Türkiyesi ni yaratmak için ne kadar efor harcandığını da bilmiyordur.
Varsa yoksa kimin şeyi kimin neresinde onu izleyin aq. Biraz adam olun adam. Estetik kültürünüz yüksek olsun k.çımın film eleştirmenleri...
Millet sahneler güzel ışıklar iyi yazmış. Kötüydü kardeşim hikayesi vasatdı. Recep ivedik ile karşılaştıranlar ayrı bir kafa zaten. Genel anlamda cem Yılmaz markasına yakışmamış bir film.
beklentiyi çok yükselttiğinden dolayı sanırım bir tık daha aşağıda buldum ama çok detaylı, çok özenli ve gerçekten çok başarılı bir film. cem yılmaz' ın daha çok film çekmesi dileğiyle.
Vasat film..Cem yılmaza tapininca saha entel gorunmuyorsunuz gençler..gerizekalınin teki de gelmiş bunu beğenmeyen recep ivedik izlesin demiş..Hayır efendim ben george carlin izliyorum genelde..götümun kenarınin mizah kültürü cem yılmazdan ibaret millete bok atıyor..ince esprileri gören tek zeki siz değilsiniz..ve evet film vasat..fragmandan belliydi ne bok olacağı zaten
Cem yılmaz gorada seviyeyi o kadar yükseğe taşıdıkı seyirci daha iyisini beklerken hep vasat filmlerle karşımıza çıkıyor bu filmde de aynı şey geçerli ben gidecek arkadaşlara gitmeyin diyorum bu adamlar reklam sayesinde filmlerini izlettirip cebimizi dolduruyoruz modun da artık bu moddan çıkılması lazım.
Cem yılmaz hayranı ve destekçisi olarak, farklı ama vasat bulduğum film.
Gönül isterdi ki, allandıra ballandıra anlatabileyim, gora kadar etkilenebileyim ama değil ne yazık ki.
Kast gereğinden fazla kalabalık ve filme bir kargaşa hakim.
En etkilendiğim karekter, elbette ki, zeki müren karekteriyle çağlar Çorumlu.
En gereksiz ve eğreti durmuş karekter ise , cem yılmaz' ın eski eşi ve çocuğunun annesi Ahu yaltuğ.
Sırf kadına kıyak olsun diye, zoraki üretilmiş bir rol, hoş olmamış.
Her gün yolda yürürken telefona odaklandığı için bin kişinin üstüne çıkan, aşkı instagram storysinde yaşayan, duygusuz, "afedersiniz" diyen birini gördüğünde ters ters ve uzaylı görmüş gibi bakan, internette tanıştığı kıza ikinci muhabbette kısıtlamalar getirmeye çalışan, müzeyyen Senar dinleyen insanları "ay geri kafalı ya hahaha müzeyyen Senar kim yha." diyerek aşağılamaya çalışan davarlara batan bir filmdir. Neden bu davarlara battığını filmi izleyenler anlar. O yüzden hiç kimsenin saygısızca yorumlarına kulak asmayın. Çünkü eleştiri farklıdır, yerden yere vurmak farklı. ikincisinin altında kuyruk acısı yatar.
Bildiğimiz anlamda bir sinema filmi değil. Cem yılmaz'ın hayalini hobiye dönüştürecek güçte olduğunu kanıtlayan bir "gösteri". Belki müzikal olarak kurgulansa çok sevebilirim.
Cem yılmaz içindekileri dökmek, selamlarını çakmak, göndermeler yapmak için yola çıktığından hikaye namına dengi ali baba ve yedi cüceler denen garabet bunun. Elbette sinema bu olamaz. Ancak yapım kalitesi, sanat yönetimi ve güldürüsü gora ve arogların da gayet üstünde.
Velhasıl karmaşık duygulara sahibim, bir sinema eseri olarak hiçbir kıymeti olmadığını düşünmekle beraber x lira karşılığında 2x lira güldürüp eğlendiren bir "şey" olduğunu inkar edemem.
100 bin lira muhabbeti, arif'in sondaki yersizlik hariç öfkeli tiratları, zeki mürenli aks, distopik 2017 ve yeşilçam trükleri izletiyor kendini.
Ben cem yılmazı severim. Gora’yı, Arog’u, yahşi batı’yı, pek yakında’yı, ali baba ve yedi cüceler’i severek izledim. Bu yüzden bu filme giderken olumlu bir önyargım vardı.
Film başladığında ve ekranda Cmylmz yazısını gördüğümde kötü de olsa yinede emek verilmiş bir şeyi izleyeceğimden emindim. Ki gerçekten de böyleydi. Arif karakteri çok sempatik bir karakter. Tezcanlı, ağzı iyi laf yapan, her türlü durumdan pratik zekasıyla kendini kurtaran bir adam.
-içinde bulunduğu durumun dışına çıkmayı çok seven biri değil arif. Örneğin gora’ya gittiğinde orada kalmayı kabullenmeyip önce kaçmak için yollar bulmaya çalıştı. Ya da arog’da bir an önce çağ atlamak için neler yaptığını hepimiz izledik. Evet, arif ceku’yu çok seviyor ama ajda ile yaptığı öpücük ajda açısından da kendisi içinde masum bir öpücüktü ya bir duygu taşımıyordu.-
Ya siz izlediğinizde nasıl bir duygu uyandırdı bilmiyorum ama ben ilk sahnede arif’i telefonla konuşurken gördüğümde sanki çok sevdiğim ama uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımı görmüş gibi oldum. Efektler çok güzeldi. Emek verilmişti. izlerken gerçekten kaliteli bir film izlediğimi her sahnesinde farkettim. Sahneler tertemizdi. Saçma gölgeler, gereksiz ışıklar yoktu.
Gora’yı çok beğenmiştim evet ama bence arif v 216 gora’dan çok daha başarılı bir film olmuş. Sadece görüntü açısından değil hikaye açısından da öyle... Sahneler, müzikler, kıyafetler, diyaloglar hepsi daha da geliştirilerek sunulmuş önümüze. Film bir türk filmi klişesiyle başladı ve bir türk filmi klişesiyle bitmesi çok normaldi. iyi ki de öyle oldu. Hikayenin istikrarı bozulmadı.
Göndermeler güzeldi. Bilen insanlar için bir kahkaha bilmeyenler içinse sıradan bir diyalog olabilir haklısınız ama bu kötü olduğunu, olmaması gerektiğini göstermez. Ozan güven’in aşıklar tepesinde ‘kaç yaşındasın sen, ne salak salak sorular bunlar’ repliği bütün salonu kahkaya boğdu örneğin. Evet bilmeyen içinse sıradan, konuşmanın bütünlüğünü sağlayan bir diyalog. Bilene ufak bir göz kırpıyor sadece.
Zafer algöz’ün ayça’ya para iadesi yorumu küstahlık değil kendine güvenen bir insanın cevabı. Zira ben olsaydım onun yaptığı şarkıları hatırlatıp susması gerektiğini söylerdim. Adam çok da kibarca yapmış. Kendi ürününe güvenen bir çok marka kullanıyor bunu. Beğenmediyseniz paranız iade diye. Zaman konusunda ise o kadar çok şeye boş yere zaman harcıyoruz ki çok da kafaya takmamak lazım. Madem bu denli beğenmediyseniz En kötü bundan da bir ders çıkarıp bir daha cem yılmaz filmine gitmezsiniz.
Bu bir kişisel tercih meselesi. Elbette beğenmek gibi beğenmemek de olacak. Ama emeğe saygı başka şey. Bir kişi size hazır börek alıp sadece fırına atıyor diğeri ise size eliyle börek açıyor. Tadı kötü olabilir ama en azından bir eline sağlık’ı hakediyor.
Daha nice filmlere cem yılmaz. Keşke daha çok yapsan da daha çok izlesek.
sinemasever bir insanım. türk sinemasını çok desteklerim ama gitmeyeceğim. çünkü bundan önceki 4 cem yılmaz filminde de pişman oldum. 5'te 5 yapmak istemem.
Kötü eleştirilere aldırmayın. Film Türk sinemasında gerek çekim kalitesi, gerek -Türk filmleri baz alınırsa- görsel efekt, gerekse verilen emek bakımından ilk sıralarda yer bulmayı hakkediyor. Normalde eski filmlerinizi bayılarak izlerim ama ne yazık ki 70'leri görmeyen biri olarak bazı tiradları çözemedim derken, imdadıma aramızda bir boş koltuk bulunan abla yetişti. Bu detaycı ablamız Seda Bakan'ın saç modelinden, verilen ince mesajlara kadar dikkat edip yanındaki kızına bunları fısıldayarak açıklıyordu. Birazda buradan ekleyerek filmi kafamda tam olarak bütünleştirdim. Eğer o dönemleri görmemiş veya araştırmamış biriyseniz, çoğu göndermede ne dedi bu adam diye aklınızı kurcalayabilirsiniz.
Şimdiden uyarayım eğer gülme krizine girmeyi umarak gidecekseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Genel anlamda bir komedi filminden çok nostalji kokan ve eleştiren, özleten bir film olmuş. Gidin pişman olmayacaksınız.
