arif nihat asya

entry115 galeri7
    89.
  1. 88.
  2. bayrak şairi diye adlandırılan şairimiz.
    0 ...
  3. 87.
  4. "isigi onune al yuru, golgen arkandan ister gelsin ister gelmesin."
    2 ...
  5. 86.
  6. "hilalin altında bir olun. Çok fazla olacağız, göreceksiniz." demiş, üstad.
    2 ...
  7. 85.
  8. Hep gözlüğüyle hatırlıyorum o adamı.
    1 ...
  9. 84.
  10. izinde gittiğim, yolbaşçımdır. Vatanını ve islam'ı o denli sahiplenmiştir ki, dua ve bayrak şiiri bu sahiplenmeye örnektir.
    1 ...
  11. 83.
  12. "bu ulke de kavga;
    turk ile kurt kavgasi degil,
    hilal ile hac kavgasidir."

    arif nihat asya.
    1 ...
  13. 82.
  14. Bardaktan seni içmek
    Seni teneffüs etmek havada
    Dolaşmak, dolaşmak sana dönmek
    Seni bulmak yuvada

    Yolumuzda aylar, yıllar
    Basamak basamak
    Basamakların çıkamadığı yere
    Kanatlarınla çıkmak

    Boşaltmak takvimden günleri
    Günlerin üstünden yollara bakmak
    Rüzgarla esmek, sularla akmak

    Baharı yollamak yollara
    Alıkoymak bir nisanın tadını
    Dışarda herkes gibi seslenmek sana
    Ve koynunda söylemek asıl adını

    inanmak, inanmak, inanmak
    Ninnilerinle uyuyup, türkülerinle uyanmak...
    10 ...
  15. 81.
  16. Sen ki va'dinle, müjdesin, toprak!
    En hakikatli gözdesin, toprak!
    Yatalım, söyleşip,koyun koyuna...
    Bilmeyenler, ölüm desin, toprak!
    0 ...
  17. 80.
  18. bayrak şairimizin mezarı karşıyaka mezarlığı’nda L (lüleburgazın le si)- 4 ada 286 parseldedir. giriş kapısına çok yakın.
    1 ...
  19. 79.
  20. Mirâc

    ruhun kadar hafif yüreğin, kolların, başın...
    çıkmaktasın büyük yola... cibrîl yoldaşın;
    Geldim, dedin, uğurlayanım mescid-i harâm
    Bindin bûrak'a, mescid aksâ binektaşın.

    Görmek dilerseniz o îlahi misafiri
    saygıyla, ey ezel ve ebed, siz de yaklaşın!
    Bir böyle nûru görmese ey can zaman,mekân
    Manâsı neydi ölçü kabûl etmeyen yaşın?
    ey şarkı garbı yeryüzünün: ey şimal, cenûb
    Dağ taşr gönül gönül, en asîl aşkı paylaşın!

    En kutlu elle gönderilip gökten ey kemer;
    Şükran,senâ,duâ ile konsun kilittaşın!
    Ey kubbeler ve ey yedi.iklîmi,âlemin;
    Rahmetle, mağfiretle bu akşam dolup taşın!
    0 ...
  21. 78.
  22. Ygs Sınavı'nda çıkabilir ona göre.
    0 ...
  23. 77.
  24. Aşk

    leyla denen o çöl kızı. mecnun'u her gece
    kendinde buldu nuruna bir gölge katmadan

    leyla tadiyle mestti mecnun ömür boyu
    leyla'yı tatmadan!

    birbirlerinden ayrı görünmüş de olsalar
    gerdekte geçt çağları gerdek aratmadan!

    bir ruh bir vücud ve bir duygu oldular
    dünya evinde nabzı bunun onda atmadan!

    birbirleriyle dolmuş erirler sıcak sıcak
    birlikte yatmadan

    Rüya değil masal değil ey söz ve ey şiir
    diller bu halde aşk desinler uzatmadan

    alemde vardı aşk
    yolcum henüz güzelliği allah yaratmadan!
    0 ...
  25. 76.
  26. Kutsal konuları inananlara bırak...
    Onlar senin maskaran değil;

    Memleket imanı
    Senin yaygaran değil.

    Ve türk'ün iman ateşi
    Senin sigaran değil

    Kitabımı yırtmışsın..
    Kitabım senin paçavran değil,
    Dinlemesini bilen anlar sözümden
    Çıldıran değil,saldıran değil, kuduran değil!

    Döndürüp durma elindeki devrimleri...
    Devrimler senin makaran değil.
    Şehitlerden söz etme;
    Onlar senin kadavran değil.
    Yaklaşma türbelerlee mezarlara..
    Kutsal yerler senin kamaran değil.

    Temiz eller kurmuştur bu memleketi,
    Senin zembereğini kuran değil.
    Ağızına alma atatürk'ü..
    Atatürk senin gargaran değil.

    Değil/kökler ve dallar.
    0 ...
  27. 75.
  28. --spoiler--

    --spoiler--
    Vatan

    Ezanımdan alışıp tekbîre,
    Buldunuz mutluluk, imanımla...
    Vatan ettim sizi ey topraklar
    Beş vakit damgalayıp alnımla...

    --spoiler--

    --spoiler--
    1 ...
  29. 74.
  30. Şehitler tepesi boş değil,
    Biri var bekliyor.
    Ve bir göğüs, nefes almak için;
    Rüzgar bekliyor.
    Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
    Yattığı toprak belli,
    Tuttuğu bayrak belli,
    Kim demiş meçhul asker diye?
    Destanını yapmış, kasideye kanmış.
    Bir el ki; ahretten uzanmış,
    Edeple gelip birer birer öpsün diye faniler!
    Öpelim temizse dudaklarımız,
    Fakat basmasın toprağa, temiz değilse ayaklarımız.
    Rüzgarını kesmesin gövdeler
    Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar, kasideler.
    Geri gitsin alkışlar, geri,
    Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri!
    Ona oğullardan, analardan dilekler yeter,
    Yazın sarı, kışın beyaz çiçekler yeter!
    Söyledi söyleyenler demin,
    Gel süngülü yiğit, alkışlasınlar
    Şimdi sen söyle söz senin.
    Şehitler tepesi boş değil,
    Toprağını kahramanlar bekliyor!
    Ve bir bayrak dalgalanmak için;
    Rüzgar bekliyor!
    Destanı öksüz, sükutu derin meçhul askerin;
    Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
    Yattığı toprak belli,
    Tuttuğu bayrak belli,
    Kim demiş meçhul asker diye?..
    0 ...
  31. 73.
  32. mezarı en son harabe halinde idi. umarım düzelmiştir.
    1 ...
  33. 72.
  34. Bayrak
    Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
    Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
    Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
    Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

    Sana benim gözümle bakmayanın
    Mezarını kazacağım.
    Seni selamlamadan uçan kuşun
    Yuvasını bozacağım.

    Dalgalandığın yerde ne korku ne keder...
    Gölgende bana da, bana da yer ver!
    Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar!
    Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter.

    Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
    Kızıllığında ısındık;
    Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
    Gölgene sığındık.

    Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
    Barışın güvercini, savaşın kartalı...
    Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
    Senin altında doğdum,
    Senin dibinde öleceğim.

    Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim;
    Yer yüzünde yer beğen:
    Nereye dikilmek istersen
    Söyle seni oraya dikeyim! arıf nıhat asyanın şiir defterınden alınmış bır şiirdir.
    3 ...
  35. 71.
  36. 70.
  37. "Yasamaktan mi yorgunum bilmem..
    Seni gunlerdir beklemekten mi..."
    0 ...
  38. 69.
  39. vefatının 40. yılıdna rahmetle andığımız büyük şair.
    mekanı cennet olsun.
    0 ...
  40. 69.
  41. Bize bir nazar oldu. Cumamız Pazar oldu.
    Ne olduysa hep azar azar oldu!
    Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız.
    Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız.
    Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık.
    Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız.
    Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.
    Yaklaştıkça her sene özyurdumda yılbaşı.
    Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı. Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz. Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır. Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır. Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır. Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz”
    1 ...
  42. 68.
  43. Kalk Yiğitim!

    Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı...
    Parçalandı bir kıtanın toprakları,
    Aslan payını aslan olmayan aldı...
    Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.

    Tulgalı, tulgasız başlar alayı...
    Kanadlı, kanadsız kuşlar...
    Aşılmamış dağlar, çıkılmamıs yokuşlar...

    Dağları, tasları akar sulariyle
    Şu tanıdık toprakta
    Bir büyük dünya parçası
    Fatihini aramakta.

    Dünyayı ahretten ayıran
    Duvarları yık da gel,
    Ay doğar gibi, gün doğar gibi
    Şu kıpkızıl ufuktan çık da gel!

    Kalk yiğitim, yine dağ başını duman aldı.
    Parçalandı bir kıtanın toprakları;
    Aslan payını aslan olmıyan aldı...
    Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.
    0 ...
  44. 67.
  45. y mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
    Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
    Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
    Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

    Sana benim gözümle bakmayanın
    Mezarını kazacağım.
    Seni selamlamadan uçan kuşun
    Yuvasını bozacağım.

    Dalgalandığın yerde ne korku ne keder...
    Gölgende bana da, bana da yer ver!
    Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar!
    Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter.

    Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
    Kızıllığında ısındık;
    Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
    Gölgene sığındık.

    Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
    Barışın güvercini, savaşın kartalı...
    Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
    Senin altında doğdum,
    Senin dibinde öleceğim.

    Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim;
    Yer yüzünde yer beğen:
    Nereye dikilmek istersen
    Söyle seni oraya dikeyim! en beğendiğim şiiridir.
    0 ...
  46. 66.
  47. “Perdeleri örtük, lambaları sönük, sırtında yıllar yük, hatıraları kırık dökük, bir yer olacak orada adı Kerkük.”
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük