ruhun kadar hafif yüreğin, kolların, başın...
çıkmaktasın büyük yola... cibrîl yoldaşın;
Geldim, dedin, uğurlayanım mescid-i harâm
Bindin bûrak'a, mescid aksâ binektaşın.
Görmek dilerseniz o îlahi misafiri
saygıyla, ey ezel ve ebed, siz de yaklaşın!
Bir böyle nûru görmese ey can zaman,mekân
Manâsı neydi ölçü kabûl etmeyen yaşın?
ey şarkı garbı yeryüzünün: ey şimal, cenûb
Dağ taşr gönül gönül, en asîl aşkı paylaşın!
En kutlu elle gönderilip gökten ey kemer;
Şükran,senâ,duâ ile konsun kilittaşın!
Ey kubbeler ve ey yedi.iklîmi,âlemin;
Rahmetle, mağfiretle bu akşam dolup taşın!
Milliyetçi muhafazakar, milliyetçi şiirleriyle öne çıkan türk şair. Adana'nın kurtuluş günü olan 5 ocak gününde yazdığı "bayrak" şiiri ve "dua" şiiri gibi şiirleri öne çıkmıştır. Fetih Marşı da çok iyidir.
yanlış hatırlamıyorsam hoşlandığı kadınlara defalarca 2 dizelik rubailer yazardı. hatta elimde onun hayatını anlatan yavuz bülent bakiler'in yazdığı arfi nihat asya ihtişamı isimli bir kitabıda mevcuttur.
Biz, kısık sesleriz... minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allah'ım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allah'ım!
Mahyasızdır minareler... göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!
Bize güç ver... cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allah'ım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!