ateist ev arkadaşımın başından geçen ibretlik öykü. post-modern kendini arayan adam hikayesi, akıllara yorgunluk veren serüven.
olay şöyle gelişiyor: galatasaraylı ve ateist arkadaşım inançsızlığın vermiş olduğu manevi boşlukla kendini nostaljik galatasaray maçlarına adıyor, oralarda arıyor huzuru adeta. tüm vakalar youtube'da zuhur ediyor, bunu söylememe gerek yok sanırım. neden sonra sıra arif erdem'in manchester'a attığı o nefis gole geliyor. arkadaşım onu ararken gözü bir adnan oktar vidyosuna tahılıyor. sonra o cübbeli videosu senin, bu mustafa islamoğlu videosu benim, videoları izlemeye başlıyor teker teker... şeyh nazım kıbrısi, abdullah kuytul, ebubekir sifil, ahmet bursevi, 'songül karlı sütyen giymemiş'(bu nerden karıştı inanın kendisi de hiç bilmiyor) derken gayet pür ateist olarak oturduğu bilgisayar başından kafası son derece karışık bir müslüman olarak kalkıyor. kendisinin sağlık durumu iyi. ama işte kafası biraz alt üst olmuş durumda o kadar. sorun yok yani, inşallaaah hocam!