21.
"Yazdan kalma günler getirirsin kara kış içinde
Bir serçe dala konar gibi güzel her söylediğin
Don vurur kırağı çalar evrenimi
Yüz güvercin pırr demiş uçmuş gibi ürkerim her gidişinde...
Kulağımı çınlatan, aşımı kotaran, söküğümü diken
Od düşer su serpersin içime
Şaşırsam seni duyarım
Deniz kıyılarısın ağustos güneşinde"
22.
bir sen
Günlerce yağmurda,
günlerce karda,
günlerce rüzgar esti
Erzurum'da, Zara'da.
Bir sıcak sen kaldın içimde.
O gün bu gün
dünya bir yana
sen bir yana
Dünyalar senden yana
23.
"ille görmek için mi beklenir güzel günler. beklemek de güzel..." dizelerinin sahibi, sonsuzluğa yürüdüğün yol ışık dolsun... nur içinde yat..
22.
şiirin sönen mumlarından biridir.
ışığı kalır.
8.
GiTME KAL
Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
"GiTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir inci ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mavisini kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir
Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir
Ne çok severdik seni aklına getir
17.
Elimde demin
Küçük bir saksı vardı
Boş bir saksı
Nasıl ağırmış meğer
Nasıl kolum ağrıyor
Boş
Bomboş
Çiçeksiz bir saksı..
13.
"yoksulduk, dünyayı sevdik"
"ille görmek için mi beklenir güzel günler
beklemek de güzel "
der usta, daha ne desin.
3.
bir şiiri..
"Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
"GiTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir"
20.
...Karşı koymazsak eğer
tehlikededir günlük ekmeğimiz
bacamızın tütmesi tehlikededir
evimiz, aşkımız, çocuğumuz
pencerede saksı
kitap sevgisi, insan sevgisi
tehlikededir...
16.
Kime ne desem
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum
Düşünmeden biliyorum deniz ılıdı
Dökülen çelik katı
Yürüyenler yanyana
Yüzümü güneşte dinlendirsem
Dağın dağ olduğunu bilsem, ovanın ova, ağacın ağaç
Kurtulurdum
Çok köprülü sular gibi git git bitmedi
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum
Saat sekizi geç vurdu
Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna
Düşünmeden biliyordum..