Fenerbahçe'nin eski oyuncusu, Arjantinli futbolcu. 4 Mart 1974'de doğdu. Lakabı El Burrito idi ve "eşek sıpası" anlamına geliyordu. Bir zamanlar Maradona'nın veliahtı olarak tanınıyordu. 1990 - 1996 yılları arasında River Plate takımında oynadı. Burada şampiyonluk yaşadıktan sonra 1997 de Valencia'ya gitti ve Avrupa macerası başladı. 1998-1999 yılları arasında Sampdoria'da, 1999 - 2000 yılları arasında Parma'da oynadı. 2000 yılında tekrar River Plate takımına gitti ve burada 2 sene kaldı. 2002'de Fenerbahçe'ye transfer oldu ama uyum sorunu ve takım arkadaşlarıyla yaşadığı tartışmalar nedeniyle verimli olamadı. Gittiği Arjantin'den geri dönmeyince Fenerbahçe ile mahkemelik olmuş ve bunun sonucunda 11 milyon dolar para cezası ile bir yıl futboldan men cezası almıştır. 2004 - 2006 yılları arasında Newell's Old Boys takımında oynar ve 2006 yılında da River Plate takımında 3. kez forma giyer. 2008-2009 yılları arasında Independiente Rivadavia takımı ile anlaşır. 15 maçta 2 gol atar.
Bundan sonra ise yaşadığı alkol sorunu nedeni ile bir süre özel bir kliniğe yatar. Arjantinli eski yıldız son günlerde, 37 yaşında yeniden futbola dönmeye hazırlanıyor. Ortega'nın yeni takımı ise Hindistan' ın Dempo SC. Görüşmeler sürüyor.
bu yaşında hala estetik ortalar kesebilen futbolcu.
17-18 sularındaydık. ölümüne beşiktaşlıydık. semt faktörü olmasaydı ne olacağını bilemezdik. galatarayla fenerbahçe transferde kapışır biz olanı biteni izlerdik. fenerbahçe ye ortega gelmiş dediler. televizyonlarda gizliden takip ederdik. ayağına top geldiğinde yapılan faullere kızardık. klastı çünkü. zarifti. o dönemler türkiye liğinde gördüğümüz en klas futbolcuydu kendisi.
beşiktaşlıyım ama, fener de oynarken de severdim bu adamı ben. klas futbolcuydu vesselam.
bu gün yad etmemin sebebi tesadüfen bulduğum bir link. aradan onca zaman geçti, hala gençlere taş çıkarıyor bu adam. fenerden gittiğin iyi oldu da, keşke türkiye de kalsaydın lan..
öncelikle en büyük hayranlarından biri olduğumu tekrar belirteyim.
hep dediğim gibi yetenek olarak pele, maradona, best, cruyff ayarındaydı ortega; ama ne yazık ki bu potansiyelini çok nadir yansıtabildi yeşil sahalara. hep kaprisli, hep sorunlu oldu. yine daha önce dediğim gibi onu benim gözümde messi' den, ronaldo' dan ayıran; pele, maradona, best seviyesine taşıyan özelliği yok etti onu: takımın parçası olmak yerine takımın kendisinin bir parçası olmasını istedi hep ortega. ama bir şeyler hep ters gitti, bir türlü yapamadı bunu. maradona' nın ayakları vardı onda, ama maradona' nın kafası yoktu işte.
daha dün izlediğim bir maç özeti de yine bu söylediklerimin ispatı gibiydi;
98 dünya kupası hollanda arjantin maçında holanda' da arthur numan kırmızı kart görür ve on kişi kalır hollanda. kırmızı karttan bir kaç dakika sonra ortega topu rakip ceza sahasının saha tarafında alır, karşısında iki hollandalı vardır. önce topu durdurur ve çizgiye paralel olarak yüzü ceza sahasına dönük hareketsizce bekler. tabii defans oyuncuları hamle yapmaya cesaret edemez çünkü karşılarındaki oyuncunun ne kadar seri olduğunu bilirler. ortega önce topu sola çeker sonrasında kendine özgü o seri dönüşlerinden birini yapıp bir anda çizgiye yönelir. 2 oyuncuyu da geçer topu ayağından açmış filan da değildir üstelik. yapması gereken şey çizgiden topu içeri kesmektir ama o ne yapar? ayağını rakibine taktırıp kendini yere atar ve penaltı bekler. hakem sarı kart vermek için yanına gelirken kendisini yere attığı için tepki gösteren van der sar' a kafa atar ortega ve arjantin 10 kişi kalır. sonrasında da berkamp bir gol atar ve arjantin elenir. oysa ki ortega orta yapmış olsa ya da şut atsa belki de bugün kahramandı. işte onu hep böyle ufak detaylar yok etti maalesef.
maradona tarafından tekrar milli takıma davet edildiğini duyduğum, mal türk spor basınının aptal kaprisleri yüzünden doyamadan bu ülkeden giden nadide bir arjantinli.
sergen' in yeteneklerini öve öve bitiremeyen medyanın yerden yere vurduğu adamdı. iddia ediyorum yetenek olarak dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biriydi. biraz disiplinli olsa, biraz düzgün çalışsaydı ve tek başına takım olmak yerine takımın bir parçası olmayı deneseydi bugün adı best, pele, maradona gibi adamlarla birlikte anılıyor olurdu.
maradona'nın onda kendimi görüyorum dediği ama maalesef arjantin tutkusu ve başka yerde yaşayamam demesi yüzünden avrupa ve dünya futbolu için büyük bir kayıp olan arjantin futbolunun en yetenekli oyuncularından biri. türkiye'de ağzımıza bir parmak bal çalıp gitmişti o lanet arjantin sevgisi yüzünden. ama biz onu her zaman o tarihi maçta attığı gol ve bu güzel gol sevinciyle hatırlayacağız...
yetenek olarak türkiye' ye gelmiş belki de en iyi futbolcuydu. maradona, best gibi isimlerin sahalardaki son temsilcisiydi ortega benim için. hiçbir zaman takımın önemli bir parçası olmadı hep tek başına takım olmaya çalıştı. bu potansiyel onda vardı ama maalesef hep potansiyel olarak kaldı.
tabii ki hagi, zidane, rivaldo bu adamdan daha büyük futbolculardı ancak onların oyun yapısı ile ortega'nınki çok farklıydı. arjantin' in yeni maradonası olabilecek potansiyele sahip tek oyuncuydu(messi hariç)riquelme, tevez, veron, d'alessandro çok yetenekli olmalarına rağmen yukarıda da belirttiğim gibi ortega stili ve oyun anlayışı ile maradona' ya benzeyen tek adamdı.
fenerbahçe'de oynayan türkiye'ye gelmiş en iyi yabancı futbolculardan birisidir.o dönemin teknik direktörü olan werner lorant'la bir türlü yıldızı barışmamıştır. ve sonun da fenere bir kazık atarak kaçmıştır.ortega fifa ya baş vurmuş, ve fifa fenerbahçe yi haklı bulmuştur.ortega 2006 yılında uyuşturu ve alkol yüzünden başı belaya girmiştir,ama şu aralar arjantin milli takımı çağrıması beklenmekte olan futbolcudur.
futbolu bırakacağını açıklamış topçu. ben bu adamı kuru kafaya benzetirim ama gerçekten iyi toğçudur. fenerde döktürmüştü zamanında ama istikrarlı olamadı.
