(bkz: #8591525) seviyeyi nasıl aiağı çekerim çabası içinde olan ve sözlüğü moronlar klübüne çevirmek için efor sarfeden ekipten. adama sorarlar madem okumuyorsun, araştırmıyorsun, neden bari provakatör olup popüler olayım modunda yaşarsın.
ahh benim dindar geçinen şekilci dostlarım: hepinizi seviyorum. valla bak. yalanım varsa saçlarımı kazıtayım! ne de olsa tanrının yarattığı envai çeşit mahlukattan birisiniz. yaradandan dolayı severiz her mahlukatı, çiçeği böceği, arz-ı endam eden türbanlıyı, türbansızı, kabuklu fıstığı kabuksuz fıstığı...
özellikle badem bıyıklı dostlarım: hem bakınız (bkz: bkz); bira bu kapağın altında...için de azıcık kafanız yerine gelsin; yok yok vazgeçtim. içince sapıtma ihtmali çok yüksek, içmeden böyleyseniz siz eğer... siz en iyisi mi açın kapağı sonra bana verin. bi' dikişte fondip. evet evet tutunuz... hah şöyle, depozito sizde kalsın 20 kuruş veriyorlar gider bozdurursunuz. şimdilik benim size yapabileceğim bu kadar. öptkibbye.
işte o kapak: (#8592371)
Millet bu kafada, bu arayislardayken, isin zor olur kaliteyi yakalamaya calisirken. En iyisi siktir et o yuzden adamim. Insanlar egosunu masturbe etmekten vazgecmeyecek.
geçen sene tarihler 5 ekim 2009'u gösterirken şimdi ise bu tarih sözlüge gelişimin birinci yılı... film sahnesi gibi geçmedi elbette... o dediğimiz şey, son anda pişmanlıklarda ve dar zamanlarda gelir geçer. benim öyle bir kaygım ve derdim hiç olmadı burada... ilk entrylerim tembel bir yazarın miskinliğiyle kısa ve özet. kalabalık karşısına ilk defa arenaya çıkan gladyatör'ün şaşkınlığı gibi acemice. bir yıl sonunda, oturup çınar ağacından kendime bakınca, gördüğüm çocuğa bakıp pis pis sırıtabiliyorum. kafasına küçük pelitler atıyorum hınzırca. "kim attı bunları" şaşkınlığıyla, onu öyle kocaman gözlerle, dal ve yaprakların arasından yukarı bakarken görmek, yaşam sevinci veriyor bana.
geçen sene bu zamanlar, kim bilebilirdi ki bir yıl dolacak ve sözlükte bu birinci yılımı kutlayacağımı. her ne kadar yıldönümlerini sevmesem de, bu toyluğun bitişini bir çocuk neşesiyle anacağımı?
bu süreçte omuzlarımda apolet yıldız sayısı hızla artarken, hiç doymayacağım bir yaz gecesinin şuh yalnızlığında üstü açık kırmızı rolls royce'umdaki dilberlere selam olsun.
görüşmek üzere kuzucuklarım. to be contiuned...
çaylak edilmiş, neden edildiği belli olmamış, 'olmayacak da' gibi duran, nesildaş.*
'bir an önce moderasyon ulaşsın da kendisine bilgi versin neden çaylak olduğu ile ilgili!' yazarı...
kadın düşmanı değildir.
kendisi kadına aç ve doymayacak biridir.
eksikliğini, hayal gücünde doldurmaya çalışıyor.
biraz trollük, biraz da kendini kanıtlama. tek esprisi bu.
kadın düşmanı değil, edebi dili kuvvetli, zeki ve aç bir insan, o kadar.
(bkz: büyütmeye gerek yok)
sözlüğün özde değil sözde demokratlığının kanıtı olan yazarlardan biridir.
kendisine "kadın düşmanı" diye karşı çıkacak olsak sözlükteki ilk feminist benim ve ben yargılardım zaten. ama adam yazıyor arkadaş! güzel de yazıyor, formata uygun da yazıyor, edebi yönü güçlü bir şekilde yazıyor. hazmedemiyorsan kişisel problemindir, özel mesajla halledersin. çaylaklık cezası alması kanımca bir rezilliktir, ayıptır, hıncaldır, uluçtur.
girdiği son etrylere bakıldığında bir hata sonucu user olduğu anlaşılan user.
bana nedense zamanında bir prezervatif fabrikasının hatası ile dünyaya muhtemelen bir hata sonucu gelmiş olan hedeleri çağrıştırdı. lakin sadece bir çağrışım. öyle olduğuna dair bir delilimiz yok.
ten uyumu için bol bol sevişmeyi öneren doktor/#10700907
2. bakire olduğu halde illa ten uyumu diyen kız/#10700716
3. arap isyancılara cici türk halkına kaka diyen rte/#10699591
4. arap isyancılara cici türk halkına kaka diyen rte/#10697276
5. bazı trolleri gördükçe troll olmaktan utanmak/#10688325
6. zaman gazetesi ne attıran şakirt hüznü/#10686890
7. şeytana uydum diyen kofti müslüman/#10686727
8. rock gitaristlerinin sahne yavşaklığı/#10686545
9. balmsd/#10686258
10. sevişirken şaplak atılan kadının mazoşist çıkması/#10678974
11. özcinsel/#10676515
12. ölürken kendine açılmadan iade diyen bakire/#10667940
13. zaman gazetesine attırarak ciltleyen şakirt/#10667273
14. ata bile binemeyen rte nın dünyaya hükmetme hayali/#10665882
15. kendi saçından peruk yaparak okula giren türbanlı/#10647417
16. saçlarını kesip ugg çizmesine monte eden türbanlı/#10640438
17. bakire kızların göğüslerinin ikiz olmadığı gerçeği/#10607290
18. dendendenyus şiirleri/#10600887
19. dendendenyus şiirleri/#10597154
20. 30 yaşındaki bakire kıza artık kadın denmelidir/#10596668
21. 30 yaşındaki kızların evlilik buhranı/#10596265
22. koltuk altına attırılan bakire kız/#10581527
23. iç çamaşırı içine sıkışan kız/#10581200
24. adnan polat ın ses tellerini akort etmek/#10572169
25. hoşlanılan kızın kız çıkmaması/#10571584
içimdeki değişken kızıl ışıltı damarlarımda dolaşırken, kan mı şarap mı diye hep bi' terettütdeyim. aşk şiir yazarken alnıma ben hep ondan kaçma peşindeyim.
şimdi, çekip gitmelerin tam zamanı.. şimdi yeni bir hayatın tam başlangıç noktası..
tarafını seçen bertaraf olmayan sivri aşkları yükleyerek sırtıma, yel değirmenlerinin altında açan papatyaları ezmeden ,seke seke sevişerek savaşmak için içimde derin bir arzu var.
geliyorum istanbul... ama sen düşmanım değilsin, bunu bil. seninle savaşmak değil derdim sadece sevişmek... sen: beni yıllarca ağlaya ağlaya beklemiş, gözyaşlarını kanal kanal karadeniz'den ege'ye akıtmış nazlı gelinimsin.
bekle beni istanbul!
içimdeki 7 24 saatlerde akrep ve yelkovan sevişir her salisede. şimdi zaman bitiyor bak. nefesim nefesinde ve tam ensende. ahh bir düşsem yere. parçalansam parçalansam..içinde kalsa tıkır tıkır işleyen bir ses. varsın ben de kalsın kızıl bir nefes!
istanbul da önümüzdeki günlerde iş arayacak sefil işsiz yazar. iş bulamazsa martılara gönüllü simit atacakmış öyle duydum. daha da bulamazsa martılar ona simit atar artık.
dua edelim çabuk bulsun... yoksa sevgiliydi türbandı, sözlükcek fantezinin dibine vurduk demektir.
her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olur misali.. delidolu başlıkların fırlama yazarıdır.
yazdıklarında öncelikle dikkat edilmesi gereken şey kelimeleri kullanma gücü ve anlatımındaki sıradışılıktır. zaten mesaj kaygısı gütmez, uydurduğu hikayelerin son derece tuhaf olduğunun kendi de farkındadır. onu başka yazarlardan farklı kılan da bu ilginç anlatımıdır..
sırf bu yüzden yazdığı entrylerin anlatım kalitesine artı mı versem yoksa ilginç içeriğine eksi vererek trollüğüne katkıda mı bulunsam diyerek yıllardır beni ikilemde bırakmıştır.
yalnız şunu belirtmeliyim ki, şu dünyada nadir sahip olabileceğiniz gerçek arkadaşlardan biridir..
güzel yazan, yetenekli güzel insan. her şey gönlünce olsun, hangi şehirde olursan ol ama hep buralarda ol.
sapık lan bildiğin. Cinsellikle contaları yakmış veya yakmak üzere.
Belki de hayat felsefesidir. Anlarım. Ancak bu kadar hayalgücüyle, bu kadar yoğun fantazilerle rahatsız ettiği bir kesim var ki onlardan biriyim. Üstelik (#11736449) entrysi de iğrençliğin başka bir boyutu. Adı konulamaz duygular içerisinde bıraktı beni. Güzel türkçemizde durumumu özetleyecek bir kelime yok malesef.
içimdeki şuh kızıl denizi tam ortadan asamla ikiye bölmeye çalışırken bunun ne kadar tuhaf olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. boyumu kaldırdım ve gökyüzüne baktım..bu dünya başka dünya, lacivert gökyüzündeki bulutlar bir başka bulutlardı.
asamla ikiye ayırmaya çalıştığım neydi diye sordum kendime. içimdeki sen ile içimdeki ben miydim yoksa? düşününce içimi bi' ürperti kapladı. tanrı'ya ince sitemler yağdırdım beni sınadığı için..ama bana dedi ki: "endişelenme evlat, doğru yolu buldun ya". sonra salınan uzun sakallarıyla başımı ve gururumu okşadı. hemen gevredim çünkü insanım. o da biliyor..neyse..
bu sefer elimdeki asaya lanetler yağdırdım ve dizimle kırıp attım..azıcık haşin davranmışım dizim acıdı. ama olsun... düşününce:
"senle benim sularımızın birbirine karıştığı bu denizi nasıl ayırabilirim? derinlerinde yeşil yosunların arasında rengarenk balıklarımızın dolaştığı ve şerefimize kadeh kaldırdıkları bu şuh kızıl denizimizde görünen şey: kabarcıkların yüzeye tırmanması kadar neşeli bir şarkı."
+ ahh bu şarkıların gözü kör olsun!
