arog tutsaydı cem yılmazın çekmeyi planlayabileceği muhtemelen çok küfür içereceğinden sinemalarda rekor kırabilecek muhtemel türk filmi ismi.
g.o.r.a
a.r.o.g
a.r.g.o birküfürfilmi.
argo dilin baharatıdır. Allah vergisi bir yetenektir. argo ciddiyettir. insanı cilalar. kelimeleri temize havale eder. argo yakışan ağızlarda gereklidir.
konular genel olarak içki, kadın, kumar, hapishane, denizcilik, günlük hayatla ilgilidir. teşbih, istiare, mecaz, hüsni talil ve mübalağaya açık bir dildir. suç dünyasında, kapalı topluluklarda, göçmenlerde, cinsellikle ilgili alanlarda, eğlence ve futbol dünyasında,internette bu özel dile has kelimeler kullanılmaktadır.
jargondur..dilin , kişinin sosyal statüsüne (işi ailesi geliri gideri vs) bağlı olarak kullandığı kelimelerdir..bi nevi seçimdir..
türkler de en çok küfreden millettir bu da bizim kültürümüz napalım..o bakımdan küfür argodur..
olmaması gereklidir ,
küfür kakadır vs
bunlar bi yana küfür , kültürdür..türk kültürüdür..inkarı da , gerçeklerden kaçmaktır..
bir toplumda geçerli olan ortak dilden ayrı ama ondan türemiş olan, yanlız belli çevrelerce kullanılan, toplumun her kesimince anlaşılmayan kendine özgün sözcük değim ve değişlerden oluşan dildir.
argo; korkunun ördüğü duvar, günahları gizleyen peçe, yaralı bir vicdanın sesi, benliğini kaybetmiş bir neslin uydurma dili. her ülkenin kendi dili değil, ülkesizlerin dili. *
öğrenciler, askerler, denizciler, sporcular, sanatçılar gibi toplumdaki çeşitli meslek gruplarındaki insanlar, kendi aralarındaki konuşmaların kapalı kalmasını istediklerinde yalnızca kendilerinin anlayabileceği sözcükler ve deyimler kullanırlar. çoğunlukla, toplumda kullanılan ortak dildeki sözcüklerin anlamlarını değiştirerek türetilen bu tür sözcük ve deyimlerin oluşturduğu özel dile argo denir.
Ağacı sevecektiniz,
Yoldunuz, dal bırakmadınız...
Yılına al bırakmadınız,
Yemişini yiyecektiniz.
Kadını sevecektiniz,
Aldınız, ver bırakmadınız...
Seviye yer bırakmadınız,
Ona ben değil, sen diyecektiniz
Bulunurken zamanla,
Küçüldünüz zamanla,
Arıları kovdunuz dumanla,
Kovanda bal bırakmadınız.
Sobayı söndürdünüz,
Isıyı oldurdunuz,
Hava basıp üfürdünüz,
Mangalda kül bırakmadınız.
Parayla yamalı bohça'da,
Kapanık, dar bir açıda,
O canım ikili bahçede
Bir renk, bir gül bırakmadınız.
Bir eliniz vardı, bir cebiniz,
Başınıza vurdu keliniz,
Alıp sattınız hepiniz,
Depoda mal bırakmadınız.