yemin ederim bıktım usandım lan bu cia-hollywood ortak yapımı, amerika şöyle güçlüdür, biz adamı ayak üstü sikeriz, çok fena yaparız filmlerinden. sıktınız amına koyim lan. al o heykeli götüne sok amın oğlu seni. oh be.
efenim simdi bu konuyla ilgili bircok insanin kafasi karisik gordugum kadariyla. bu ulkenin degerli bir aydini olarak insanlari aydinlatmayi da kendime gorev bildigimden, soyle diyorum: argo ile kufur birbirine karistirilmamasi gereken ve aslinda cok rahat ayird edilebilecegi halde surekli karistirilan iki sey. efenim argo konusulurken, kelimelerin "normal" dildeki manalari goz onune alinmak zorunda degildir. eninde sonunda argo da turkce'nin argosu oldugu icin illa ki gondermeler, benzetmeler, tesbihler olacaktir; ancak sozlukteki ilk anlami alip cumlenin ortasina yapistirip, cumle anlamlandirilmaya calisilirsa basarisiz olunacagi kesindir.
kufur ise, bir insana argo diliyle hakaret etmektir ki, bu da argonun bir kullanimi oluyor. ancak, argo kufurden ibaret degildir.
yanlis anlasilmaya, insanlari pek rahatsiz etmeyecek bir ornek verelim:
mac oynanmis; bir takim kazanmis, bir takimkaybetmis. galip takimdan bir sahis karsi takimdan arkadasina diyor ki: "nasil koyduk ama? agladiniz oglum agladiniz". simdi, koymak sozcugu burada sozlukteki anlamiyla kullanilmamis, hatta argoda baska bir manasi da var, ancak o da kastedilmemis. aglamak da keza. bu cumle hicbir sekilde ne seviyeyi dusuren, ne de utanilacak yahut assagilanacak bir cumledir.
belli tabu haline gelmis kelimelerin, sevilmeyen manalarindan baska anlamlarda dahi olsa kullanilmasindan rahatsiz olan insanlar ise.. saygiyi hak eden insanlardir. ancak, bu saygiyi sadece ve sadece insan olduklari icin hak ederler. birisi cikip da, ne demek, tabii kullanmiyacaksin, kullanan seviyesizdir derse hata etmis olur. herkesin sahsi takintilari olur, ve belli bir noktaya kadar musamahayi hak eder. ama bundan karsidakine kendi manasiz takintilarina saygi gostermedigi icin tavir koyan insanlar en ufak bir saygiyi hak etmezler.
yeri gelmisken, sozlukte kufur edilmesin diye bir furya var. eyvallah, insanlar birbirlerine niye hakaret etsin ki? ama hakaret denilsin efendim. argo kullanarak hakaret edilince yanlis da baskasi dogru mu? bir de argo dilini kullanan insanlara kufur ediyor muamelesi yapilmasin. cehaletinizi asikar eder, kendinizi kucultursunuz..
çok daha iyi filmlerin arasında oscar alarak oscar törenlerinde siyasetin hangi boyutlarda olduğunu göstermiş filmdir. life of pi,lincoln ve django unchained gibi filmler gelecekte de hatırlanacakken argo sadece oscar kazanmış film olarak anılacaktır.
ilk yarısı geçmek bilmeyen, lakin ikinci yarısında ilmek ilmek, hücre hücre bizleri gerim gerim geren 10 numara film.
ben affleck hem oynamış hem yönetmiş. ve bu tip işlerde başarı oranı düşük olur. ama kesinlikle izlenmeye değer bi film.
--spoiler--
filmin son sahnesinde 6 rehine ödül alıyor ya? orda çalan piyano daha önce spy game filminin son sahnesinde de duydum gibi geldi bana. (dikkatli izleyicinin hali başka canım)
bazı sahnelerde aşırı abartı vardı gibime geldi. mesela rehineler ve adamımızın uçağı daha iran hava sahasından çıkmadan askeri bi operasyonla indirilebilirdi. tahran o kadar yakın değil türk sınır kapısına. en az 25 dakika mesafe var.
ayrıca arabalarla kalkmakta olan uçağı takip etmeleri eksi puanları getirdi bize.
ama o an farkedemedik bile. öyle gerilmiştik ki bizde.
böyle gerildiğimi hatırlamıyorum uzun zamandır bir filmde.
--spoiler--
izleyin, izletin. lakin filme gitmeden 70lerdeki iran durumu hakkında ufak bir bilgi edinmenin çok faydası olacaktır.
argo bir toplumda içe dönük yaşayan ve toplumun geri kalan kesimlerinden ayrılmak. yada korunmak isteyen bir grubun kullandığı özel sözcükler bütünü kaba küfürlü sözcük veya deyim.
ciddi ciddi en iyi film oscar'ını kazanmış sikimsonik film. aday olduğu daldaki bütün filmlerden açık ara daha kötü olduğu halde klasik bir akademi kıyağıyla heykelciği kaptı.
her sene, belki bu sefer yapmazlar diyoruz ama maaşallah akademi istikrarını hiç bozmuyor.
rıza pehlevi'den sonra yönetimi devralan humeyni ve devamında gelen, iran islam devrimiyle, devrim muhafızları tarafından abd büyükelçiliği basılır
ve 52 adet elçilik çalışanı rehin alınır.
o dönem abd, elçilik çalışanlarını kurtarmak için çöl operasyonu adı altında askeri
bir operasyon düzenler ama sonuç fiyaskodur.
işte yıllar sonra tam bu noktada holivud devreye girer ve tekrar bir kurtarma operasyonu
düzenler. operasyon bu kez kendi içinde başarıyla tamamlanmış, en iyi yönetmen ve en iyi
oyuncu dalında, altın küreyi kucaklamıştır.
filme gelirsek, ben afflect cıa merkezinde nasıl bir surat ifadesi varsa istanbulu, iranı, tahranı, çarşısını
ve havaalanını aynı yüz ifadeyle geçebilen bir ajan olarak hayretten hayrete düşürmüştür.
filmin içindeki diğer absürtlüklere değinmeye bile gerek yok zira, baştan sona absürt zaten.
yavaş bir hikayede, patlama çatlama olmadan nasıl adrenalin salgılatibailir konusunda ders olsa, ana konular arasına kesin girecek bir film.
senaryo son derece iyi yazılmış, filmin düştüğü nokta çok az. Oyunculuklar kararında. Affleck'e yönetmenlik dalında en azından bir oscar adaylığı gelmemesi biraz ayıp olmuş. Hele ki good will hunting sonrasında uzun süredir adam akıllı bir şey yapamayan affleck, böyle temiz ve kaliteli bir iş çıkarmışken.
politik konulara pek girmemek lazım, sonuçta bir abd filmi fakat, arada bir iki tane sağlam geçirmiş abd dış politikasına. Yinede ne kadar şeytan olursak olalım hala içimizde good guysvar mesajından kaçamamış. bu tutum biraz klişe olmuş.
Özetle, benim gibi, aman sıkar bu şimdi kafasıyla filmi izlemeyi geçiktirmeyin, oscar ve diğer ödüllerde devamlı adının geçmesi boşa değilmiş. Hele ki adam akıllı casusluk ve politik filmleri mumla aradığımız dönemde, bulunmaz nimet olmuş.