efenim simdi bu konuyla ilgili bircok insanin kafasi karisik gordugum kadariyla. bu ulkenin degerli bir aydini olarak insanlari aydinlatmayi da kendime gorev bildigimden, soyle diyorum: argo ile kufur birbirine karistirilmamasi gereken ve aslinda cok rahat ayird edilebilecegi halde surekli karistirilan iki sey. efenim argo konusulurken, kelimelerin "normal" dildeki manalari goz onune alinmak zorunda degildir. eninde sonunda argo da turkce'nin argosu oldugu icin illa ki gondermeler, benzetmeler, tesbihler olacaktir; ancak sozlukteki ilk anlami alip cumlenin ortasina yapistirip, cumle anlamlandirilmaya calisilirsa basarisiz olunacagi kesindir.
kufur ise, bir insana argo diliyle hakaret etmektir ki, bu da argonun bir kullanimi oluyor. ancak, argo kufurden ibaret degildir.
yanlis anlasilmaya, insanlari pek rahatsiz etmeyecek bir ornek verelim:
mac oynanmis; bir takim kazanmis, bir takimkaybetmis. galip takimdan bir sahis karsi takimdan arkadasina diyor ki: "nasil koyduk ama? agladiniz oglum agladiniz". simdi, koymak sozcugu burada sozlukteki anlamiyla kullanilmamis, hatta argoda baska bir manasi da var, ancak o da kastedilmemis. aglamak da keza. bu cumle hicbir sekilde ne seviyeyi dusuren, ne de utanilacak yahut assagilanacak bir cumledir.
belli tabu haline gelmis kelimelerin, sevilmeyen manalarindan baska anlamlarda dahi olsa kullanilmasindan rahatsiz olan insanlar ise.. saygiyi hak eden insanlardir. ancak, bu saygiyi sadece ve sadece insan olduklari icin hak ederler. birisi cikip da, ne demek, tabii kullanmiyacaksin, kullanan seviyesizdir derse hata etmis olur. herkesin sahsi takintilari olur, ve belli bir noktaya kadar musamahayi hak eder. ama bundan karsidakine kendi manasiz takintilarina saygi gostermedigi icin tavir koyan insanlar en ufak bir saygiyi hak etmezler.
yeri gelmisken, sozlukte kufur edilmesin diye bir furya var. eyvallah, insanlar birbirlerine niye hakaret etsin ki? ama hakaret denilsin efendim. argo kullanarak hakaret edilince yanlis da baskasi dogru mu? bir de argo dilini kullanan insanlara kufur ediyor muamelesi yapilmasin. cehaletinizi asikar eder, kendinizi kucultursunuz..
Argonautların Golden Fleece'i aramak için kullandıkları, Jason komutası altındaki sihirli gemi. Argus tarafından yapıldığı için bu adı almıştır. Tanrıça Athena'ya hizmet eden konuşan sihirli bir pruvası vardır. Geminin yapımında kullanılan ağaçlar Zeus'un kutsal koruluğundan toplanmıştır.
Ağacı sevecektiniz,
Yoldunuz, dal bırakmadınız...
Yılına al bırakmadınız,
Yemişini yiyecektiniz.
Kadını sevecektiniz,
Aldınız, ver bırakmadınız...
Seviye yer bırakmadınız,
Ona ben değil, sen diyecektiniz
Bulunurken zamanla,
Küçüldünüz zamanla,
Arıları kovdunuz dumanla,
Kovanda bal bırakmadınız.
Sobayı söndürdünüz,
Isıyı oldurdunuz,
Hava basıp üfürdünüz,
Mangalda kül bırakmadınız.
Parayla yamalı bohça'da,
Kapanık, dar bir açıda,
O canım ikili bahçede
Bir renk, bir gül bırakmadınız.
Bir eliniz vardı, bir cebiniz,
Başınıza vurdu keliniz,
Alıp sattınız hepiniz,
Depoda mal bırakmadınız.
öğrenciler, askerler, denizciler, sporcular, sanatçılar gibi toplumdaki çeşitli meslek gruplarındaki insanlar, kendi aralarındaki konuşmaların kapalı kalmasını istediklerinde yalnızca kendilerinin anlayabileceği sözcükler ve deyimler kullanırlar. çoğunlukla, toplumda kullanılan ortak dildeki sözcüklerin anlamlarını değiştirerek türetilen bu tür sözcük ve deyimlerin oluşturduğu özel dile argo denir.
argo; korkunun ördüğü duvar, günahları gizleyen peçe, yaralı bir vicdanın sesi, benliğini kaybetmiş bir neslin uydurma dili. her ülkenin kendi dili değil, ülkesizlerin dili. *
bir toplumda geçerli olan ortak dilden ayrı ama ondan türemiş olan, yanlız belli çevrelerce kullanılan, toplumun her kesimince anlaşılmayan kendine özgün sözcük değim ve değişlerden oluşan dildir.