izlendikten sonra ya itin bir yanına sokulan ya da göklere çıkartılan çocuk olacaktır. kimileri ekşideki gibi açıklamaya çalışacaktır kimi başka bir şey söyleyecektir de özü bence şu olmalı, herkes bunların bir numarası olduğunu biliyor ve fakat insan inanmak istiyor. the prestigede de böyle değil miydi?
--spoiler--
every great magic trick consists of three parts or acts. the first part is called "the pledge". the magician shows you something ordinary: a deck of cards, a bird or a man. he shows you this object. perhaps he asks you to inspect it to see if it is indeed real, unaltered, normal. but of course... it probably isn't. the second act is called "the turn". the magician takes the ordinary something and makes it do something extraordinary. now you're looking for the secret... but you won't find it, because of course you're not really looking. you don't really want to know. you want to be fooled. but you wouldn't clap yet. because making something disappear isn't enough; you have to bring it back. that's why every magic trick has a third act, the hardest part, the part we call "the prestige".
--spoiler--
yani bırakınız yapsınlar efendim, güzelce bir de izleyelim ve estetik ve görsel açıdan bir haz duyalım. ama olmaz illa sokacağız parmaklarımızı bir yana. çocuk eğer tüm nesneleri hareket ettirebiliyor olsa, her türlü şeyde bunu kullanılır en kısa sürede de "mesihim la ben" diye gezer. ama o da bunların bir illüzyon olduğunu biliyor. şov bitti, dağılın gençler.
"şu numarasının sırrı bu", "bu numarasında çok sıradan bir illüzyon yaptı", "çok basit numaralardı" diyenler neyi kötülemeye çalışıyor anlamış değilim. neticede elemana acun başlarken sordu, illüzyon mu diye, eleman da gibi dedi.
adam ben size büyü yapıcam, zihinlerinizi kontrol edicem demedi sonuçta. o yüzden bir sorun yok.
ha çoğumuz, hatta salondakilerin hepsi de ağzı bir karış açık izledi mi?
eee o zaman hakederek tur atladı bu eleman. fazla laf etmenin manası yok.
lakin sayı toplama numarası çok ucuz. bir kere eşşek kadar rakamlarla olayı bir pano üzerinde yapmalıydı. ilkokul cocuğunu mu kandırıyorsun birader? arzun nedir. kağıda yaz bir şeyler. rakamlar ne biz bilmeyelim. sonra topladım ben oldu. oh ne ala memleket.
kağıt numarasının ucuzluğundan da bahsetmek istiyorum. o desteyi sahneye çağırdığın adamlardan birine açtırıp o kağıdın ters olduğuna bizi inandırman lazımdı. he ellerini yakaladım söylemek istiyorum. heyecandan ellerini titretme alttaki kağıtların durumu belli oluyor...
brad pitt numarasına değinmek bile istemiyorum zira o kağıtların hepsinde zaten bradd pitt yazıyordu.
kaşık numarası zaten bildiğiniz illizyonist hikayelerinden.
kısacası hayatınızda ilk defa izliyorsanız evet çocuk tanrı.
daha önce bu tip gösterileri izlediyseniz çocuk acemi beyler.
edit: fikrimi değiştirdim abi siz haklısınız. çocuk tanrıymış beyler. nerenizle izlediniz anlamadım ama öyle olsun. zaten bu tip gösterilerde insanlar kandırıldıklarını hissetmekten hoşlanmazmış. evet hak verdim hoşlanmadınız.
bütün numaraları oldukça kolay açıklanabilinen sihirbaz. lütfen hemen kötülemeyin açıklıyorum:
1.) kaşık numarasını zaten açıklamışlar. iki kaşık seçtiriyor, biri kolay kırılan diğeri de normal (fakat illlüzyona uygun).
katılımcı hangisini seçerse seçsin kolay kırılan kendinde kalacak şeklinde bir basit seçim aldatmacası var. diğeriyle ise bükme illüzyonu yapıyor ki internette bunun nasıl yapıldığını anlatan tonlarca video var.
2.) brad pitt illüzyonu yetenek işi, zaten yeteneksiz biri değil ama kızların seçtiği kağıdın brad pitt olmasının ayarlanabilmesi o kadar kolay ki. size diğer kağıtları gösterdi mi, yok, sadece maval okudu, dört kişi çağırdı (dikkat dağıtma adımını uyguladı) sonra da yok burada sanatçı isimleri var vs. dedi (açıp göstermedi kağıtları tek tek, gene maval okudu) en nihayetinde yetenek gerektiren kısmını uyguladı, yani sahnede brad pitt şeklinde şablon bırakan kağıt kesme, açıkça bir yetenek işiydi.
3.) bence en kolayı maça kızı illüzyonu. bu da temelde basit seçim illüzyonu.
verdiği seçeneklere bakalım:
kırmızı mı siyah mı?
siyah. (peki kırmızı deseydi kırmızıyı aldınız bana siyah kaldı demesinin garantisi var mı, yok
burada katılımcıyı siyaha zorladı)
sinek mi maça mı (bu işte serbest seçim de olabilir basit seçim zorlaması da birazdan ihtimalleri görünce anlayacağız)
1'den 10'a kadar sayılar ve diğer kağıtlar, yani 13 kağıt.
çok güzel.
elimizde teorik olarak 13x2 26, ya da yukarıdaki ikinci adımdaki basit seçimin zorladığı kadar (sadece maçalardan oluşan) arkası çevrilmiş kağıtlar var ve bu arkadaş hangi kağıt hangi sırada arkası çevrilmiş ezberliyor. kağıtları gösterme ayağına arkası çevrilmiş kağıdın yanındakileri açmaya başlıyor ve kağıdı bulunca desteyle işi bitti, dikkat edin destenin geri kalanını açtı mı yok, çünkü o destede arkası çevrilmiş bir dolu kağıt var, en azından arkası çevrilmiş 13 adet maça var.
4.) sayı illüzyonunu da açıklamışlar. sayıları toplayanın önündeki sayılarla sayıları yazanların sayıları aynı sayılar değil, toplayıcı kıza götürürken o desteli kağıttan kopardı, dikkatle izleyince anlaşılıyor. yani neden sayıları tek bir kağıda yazdırmadı da desteli bir kağıda yazdırdı anladınız mı, çünkü o destenin içinde toplamı 19519 yapan başka 3 sayılar dizisi var var. toplayan kişi diğerlerinin ne yazdığını bilmiyor. acun azcık akıllı olsa da o kağıdı alsaydı bu sayıları siz mi yazdınız deseydi, yazmadıkları sonucu çıkacaktı.
şimdilik eyyorlamam bu kadar, yok iran'lıymış zihinbazmış felan bırakın bu işleri. çocuk yetenekli bir illüzyonist, yoktan yeni bir uri geller çıkarmayın başımıza.
bu adamın kıvrım kıvrım açıp ta kurtuluş savaşı yazan kağıt var ya hani, gösterilmeyen, işte o kağıt show tv nin götüne girsin büktüğü bütün kaşıklarla birlikte. adam irandan gelmiş ama bizim ulusal kanalda kurtuluş günümüzü söyletmiyorlar. yazık.
fazla abartılmasını doğru bulmadığım, lakin kaydadeğer bişeyler ortaya koyduğunu düşündüğüm, juri üyeleri ve salon ağzı açık izledi tabi tv karşısındakilerde, bide bu işleri yaparak milyon dolarların sahibi olmuş şahıslardan biride uri geller'dır, bakmakta fayda var...
son yaptığı numara en kolay açıklanabilen numaradır. sayıları yazdırdığı adamlarla sayıyı toplattığı kızı ayırdı birbirinden. adamların yazdığı sayıları değil bir arka sayfadaki kendi yazdığı sayıları toplattı. her şeyi de bu kadar kolay yemeyin arkadaş.
editto: bunun neyini eksiledin lan? saflığını yüzüne vurdum değil mi?
çok tırttır efendim.
işte açıklamalar:
1.saatinde mıknatıs var.
2.kartları değiştirirken yerini ezberlediği kartı ters çevirdi.
3.son yaptığı numara matematikin sadece bir cilvesi.
abartmayın efendim abartılması gereken chris angel'dır.
yetenek sizsiniz de yeteneğini konuşturan şahsiyet.
o değil de normal değil o çocuk gençler. ey odtü ahalisi; tanıyan bilen varsa açıklama yapsın hacı bu ne ya! *
edit: kaşık olayı enterasan lakin; bazı metaller vücut sıcaklığı ile de şekil değiştirebilir.
iranlı bir gencin atatürk'e saygı göstermesi tamamen gösteriş amaçlıdır orada. çocuk seyircileri iyi tahlil etmiş, jürinin de gözüne girebilmek için bunu yapmış. yoksa gönülden bir saygı beklemeyin gençler.. o size/bize has birşey.
Medyanın kimlerin elinde olduğunu dolaylı yoldan ortaya çıkaran gençtir.
iranlı bir gencin bile atatürk e saygı göstermesi sizi rahatsız ediyorsa en içten şekilde hepinizin tez vakitte ölmesini istiyorum.
2. kaşık numarasını taktığı bilezikle yaptığını düşünmekteyim bileziğin içinde çok güçlü bir mıknatıs var.
numara ve karta gelince resmen kaldım . nasıl yaptı bilemiyorum helal olsun.
odtü'de okuyan bir arkadaşımdır. kendisini sihirbaz değil zihinbaz olarak adlandırmıştır. burada gördükleriniz sadece ufak bir gösterisiydi. gerçekte akıllara zarar numaraları var. şimdiye kadar da hiç bir hilesinin olmadığını hep akıl ve konsantrasyon gücüyle bu işleri yaptığını söyler.
