kara, kapkara bir şehir. yıkık evler, çamurlu sokaklardan geçilmiyor. fakat yarım saat uzağa gidince muazzam bir doğaya da sahip. böylesi ilginç bir yer.
memleket denilince insanın gözünü yaşartan şehirdir. Doğudadır ve doğunun makus kaderini yaşar ama hiç bir zaman isyan etmez; varoluş nedeni bu vatana feda olmaktır sanki.
hakkari gibi olağanüstü hal bölgesi olmayan ya da olmaya doğru itilen yahut öyle bilinen bir yerdir.
Lakin devlet büyüklerinin ilgisizliğinden dolayı mahrumiyet bölgesi olmaya itilmiştir. Oysa ki Eğlence hayatı renkli Karadeniz sahil şeridi Hopa veya diğer Rusya Gürcistan ve Ermenistan gibi ülkelere çok yakındır. işini bilen kişi orada sıkılmaz.
(bkz: Ben)
abimin askerlik görevi sayesinde benim dışımdaki aile bireylerinin ülkemizin neresinde olduğunu öğrendikleri ildir. askerlik ardahan' a çıkınca ilk tepkiler ilginç olmuştu. hatta biraz daha zorlasa azerbaycan' a düşecekmiş lan askerliğin ehee şeklinde espriler de yapılmıştı.
abimin deyişiyle güneşin üşüdüğü yerdir ardahan. peyniri meşhurdur, ama benim damak tadıma hiç uymamıştır, berbattır. kazlar insanlardan daha değerliymiş ardahan' da, abim jandarma olduğundan arkadaşları yaşlı bir kadının kazı çalındığında dağ-bayır demeden kaz aramaya çıkıyorlarmış. yuh lan askerin başka işi mi yok demeyin, o bölgenin ekonomik şartları işte. bir de ardahan'ın yolları türküsü meşhurdur, askere giden abinin arkasından duygusal ana-baba sürekli bıkmadan bu türküyü dinler.
bir keresinde askerde üşüyen, ihtiyaçları olan abiye ptt kargo ile kıyafet, ayakkabı göndermek istemiş olan ben postahanedeki görevliye en hızlısı olsun, aps galiba demiştim. kadının cevabı: en hızlı 3 günde gider ama!
ardahan' la ilgili bu kadar bilgiye sahip olmamı sağlayan abim geçen sene 12 aralık' ta askere gitti ve 5 ay 20 gün sonra geldi. ardahan ise bir anı olarak beynimizin bir köşesinde duruyor. yemin törenine bile gitmedim, ardahan' ı görmedim ama görmek isterim tabi.
uzun ovaları ve eşsiz çiçekleri olan doğa cenneti bir ilimizdir ama ulaşım, teknoloji ve geçim için aynı şey söylenemez. son derece espirili insanları olan, onca dert ve zorluk içinde olmalarına rağmen hayata bağlı ve komik insanlara sahip bir şehirdir. insanların genel siyasi düşünce yapısı sol görüştür, türkiye de yüzdeye oranla en çok komünist bulunan illerdendir, ancak bunlar yurtsever komünistlerdendir, ırk ve dil bakımından değil yoksulluk bakımından mevcut düzene mualiftirler. yöredeki yaşlı zaatlara sol veya komünizm hakkında soru yöneltiğinde sol veya komunizmi eleştirir hatta küfür yağmuruna tutabilirler ancak sizin istediğiniz sistem nasıl, nasıl bir siyasi düzen istersiniz diye soru sorulduğunda komünizmin tanımını size yapar(bizzat denedim, araştırdım). halkı ekonomik sebeplerden dolayı biraz cahildir ama son derece zeki insanlara sahiptirler ki bazıları bu zekiliklerini çakallıklarıyla birleştirip köşeyi dönmüşlerdir. ilde birçok etnik köken bulunmasına karşın ardahan her zaman en uysal iller arasında ve provokasyonlara izin vermeyen bir ildir.
bir zamanlar ardahan ve kars'lılar erzurum'dan geçemezlerdi. solcular, kızıllar diye kovalanırlardı. şimdi ise ne gariptir son seçimde kendini akp'ye teslim etmiştir. aslında durmadan değişir o taraftaki partiler son on yıldır. keşke öyle olmasaymış tabi ki.
ayrıca kars'la beraber türkiye'nin izlanda'sıdır. karamsar yerlerdir, melankolikdir. gidilip görülmesi gereken vatan topraklarındandır.
bitlis il jandarma komutanlığı ve elazığ hakkında verdiği bilgilerden ötürü kendisine teşekkürü bir borç bilirim. bana bu konularda yardımcı olmuş yazar arkadaşımız..
kesinlikle gidip gorunulmesı gereken bır yer ozellıkle kura nehrının kenarında yapılacak rakı-balık insan yasantısında unutulmazlar arasına gırebılır..
tabı ınsanınıda unutmamak gerekır kesınlıkle nerden geldın nereye gıdıyosun dıye sormazlar kendısıne ne kazandıracagın yada ne fayda edecegınle ılgılenırler eger sızı gercekten severlerse onlardan olmasanız bıle geregınden fazla deger verır sıze....