enteresandır. bir iki hafta önce idi sanırım. istanbulda bir arkadaşım face'ine yazmıştı. arda Kural'ı metrobüste gördüm. lan normal insanmış falan yazmışlardı. aha da yorumun biri:
- berduşt gibi bi hali vardı ben gördüğümde zaten hiçbir projede yok uzun zamandır halk yüzünü unutmuştu.
(berduşt ne ise artık)
neyse konu o değil tabi. arkasından daha çok haber çıkar diyorum. sonra kanallarda şöhreti kaldıramayan gençler sesleri yükselmeye başlar vs vs.
üzücü ama şaşırtıcı değil. sanatçıların büyük çoğunluğu bu ve benzeri hastalıkların kıyısındalar zaten. popülaritenin azalmasıyla hastalığın kendini göstermesi orantılı.
--spoiler--
psikiyatrist olarak çıkan haberleri üzülerek okudum, üzülmem öncelikle arda kurala değil.yapılan stigmatizasyon a.psikiyatrik rahatsızlıklar özellikle türkiye de büyük bir damgalamaya neden oluyor.hele ki şizofreni.sadece sokaktaki adam yapmıyor, görüldüğü üzere basınımız da yapıyor.şimdi arda kural ın annesi ile olan ilişkileri, yok annesine çok bağlıymış, yok küçükken camiyi imamla açıyormuş, yok ceyranda kalmış boynu tutulmuş ondan olmuşa kadar gidecek bu olay.
halen tanısının net olmadığını düşünüyorum, bir arkadaşı mesaj atmış.bakırköy de yatmak için şizofren ya da psikotik bozukluk olma şartı yok.
inşallah en kısa sürede sağlığına kavuşur ama yapılan bu stigmatizasyon un ona geri dönüşü nasıl olacak acaba?
unutmayalım hepimizin şizofreni olma riski var
--spoiler--
geçmiş olsun temmennisinde bulunmamızı gerektiren bir durum.
he şizofrense teşhis bu kadar çabuk konmaz. lakin eğer konulduysa yani şizofrense ömür boyu bu hastalıkla yaşaması muhtemel. tamamen iyileşmesi mümkün olmayan bu hastalık, kanser veya kol kırılması gibi bişey değil. ancak ilaçlarla belli bir seviyede yaşam kalitesine ulaşılabilir. bir çok tetikleyicisi mevcut. genetik yatkınlık başta olmak üzere, alkol, uyuşturucu, travmalar vb gibi.
ailesine ve kendisine kolaylıklar diliyorum. umarım böyle birşey yoktur.
üzüldüğüm haber, kendisine acil sifalar diliyorum.
psikolojik rahatsızlıklar, yaşamayan insanlara genelde hikaye gibi gelir fakat yaşayanlar bilir cidden cok ama cok zor, cok sancılıdır. insanın beyninin oynadıgı oyunlar, cevresindekilerin oynadıgı oyunlardan daha tehlikelidir.
mesleğinde başarılı olan ve kısa sürelerde çok ciddi rollerde görev alan sanatçıların büyük bir kısmı zaten tedavi görüyormuş. zor bir durum tabiki, sabah kendinsin, çalışma saatleri boyunca bir başka karakter. araya birde bir tiyatro oyunu, bir sinema filmi falan sıkıştığını düşünelim... bir gün içerisinde bilmem kaç farklı insan olmak... insan bünyesinin kafasının karışıp aslında kim olduğunu şaşırması normal.
daha dün arkadaşım "bi adam vardı la sarı. dizilerde falan da oynuyordu neydi ismi ya emret komutanım falan" gibisinden saçmalamıştı. "arda kural" diye cevaplamıştım. bugün gördüm ki şizofren tanısı konulmuş kendisine. umarım iyileşir.
'Yerli Leonardo' lakaplı genç oyuncu Arda Kural, şizofreni başlangıcı teşhisiyle hastaneye kaldırıldı!
Günaydın'ın haberine göre her şey, Kural'ın yakın bir arkadaşının, onu tanıyanlara attığı şu SMS'le ortaya çıktı:
"Arda Kural, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatmıştır. Onun için manevi desteğinizi ve dualarınızı eksik etmeyin!"
BiR SÜREDiR BUNALIMDAYDI
işte ünlü oyuncuyla ilgili diğer detaylar: Kural'ın bir süre önce bunalıma girdiği öğrenildi. Ünlü oyuncu, son olarak maden ocağından çıkardığını iddia ettiği taşları bir kuyumcuya satmaya çalışınca polis tarafından tutuklandı. Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi altına alınan ünlü oyuncuya, şizofreni başlangıcı teşhisi kondu.
milliyet.
--spoiler--
gerçekten çok üzücü bir haber. allah acil şifalar versin.