canlı performanslarını insana ağzı açık izlettiren british rock band.
malum alex turner'ın şarkıların stüdyo kayıtlarında varolan kısa duraklamaları uzatması veya olmayan yerlerde bir anda durması ve aniden tekrar başlaması isteğine diğer grup üyelerinin muazzam bir şekilde uyması hayret verici.
tamam elbette çalışılıyordur buna ancak o kadar sık yapıyor ki bunu alex...
amatör veya profesyonel herhangi grubu olanlar bilir bunun zorluğunu.
arctic monkeys ilk başta zor sevilir, garipsenir.bir şarkı, iki şarkı, üç şarkı...yavaş yavaş sevmeye başlarsın.önce ilk albümü hazmedersin sevmişsindir şimdi whatever people say i am that's what i'm not albümünü.
b-side'lar, live recordslar bilmemneler gelir sonra ve çıldırırsın.sonra diğer albümlere girersin görürsün değişen tarzları, müziği.
sonra mı? ne, başka grup mu? başka grup dinlemen zorlaşır arctic monkeys'den sonra.basit gelir çoğu müzik.classic rock, blues yenir arctic'in yanında, güzel gider.bundan 20-30 sene sonra efsane olacağını bildiğiniz bir topluluğu dinliyorsunuzdur neticede.
sonuç olarak grup üyelerine sözüm: insan değilsiniz.
60'lı - 70'li yıllarda ortaya çıksalardı, the beatles'ı yalan edecek bir grup olabilirlermiş. şarkıları uzun süre dinlenesi, alex turner'ın sesinin yumuşaklığına aşık olunası grup.
modern zamanların the beatles'ı ingiliz grup.ilk albümünden, hali hazırda çıkan son albümüne kadar grup ve grup üyelerinin tarzları, müziği, tutumları incelenmeye değerdir.
ilk albümleri* ile büyük sükse yaratıp indie/punk soundu ile tanıdık maymunları ilk kez.
Sonra favourite worst nightmare ile yeni tarzlarına göz kırpan ritmik, power sesli albümle karşımıza çıktılar. Humbug ile devrim yaşandı ve şuan Suck it and see* ismiyle izliyoruz kendilerini
Bu grubun şöyle bir özelliği var ilk dinleyişte sevemiyorsunuz. Biyoloji okyanlar daha iyi bilir * hücreden zor geçiyor adeta müzikleri. Grubu ilk dinlediğimde de böyle oldu; son albümleri suck it and see' de de... Ama kulağınız Alex' in sesine bir kez alıştıktan sonra uyuşturucu gibi doz doz almanız gerekiyor. Son 3 yıldır bıkmadan bu grubu dinlememin ve Alex denilen adamın yaptığı her işi sevmemin başka bir açıklamasını bulamıyorum. Arctic Monkeys' de alışılmadık bir şey var. Belki yaptıkları iş çok özgün değil ama yine de diğer gruplardan apayrı bir yere koyuyorsunuz bunları. Ondan sonrası daha zor Muse da dinleseniz Radiohead de dinleseniz yavan geliyor.
Müziklerinden, tarzlarından bahsetmek üzere başladığım yazının böyle duygusal bir yere çekilmesi gerçekten tuhaf. Bunun nedeni sanırım tarihe tanıklık ettiğimi düşünmem. 2000lerin Beatles' ını çocuklarıma nasıl anlatacağım, bunu merak ediyorum.
Yeni albümleri ile, 2007 yılında kurdukları the last shadow puppets havası vermekteler gibi. Kendi yarattıkları projeyi, olgunlaşınca damardan kendilerine zerk etmişler. Zira süper şarkılar vardır albümde. Suck it and see isimli şarkının single'ı ve klibi bile vardır.
suck it and see albümleri muhteşemdir. özellikle don't sit down cause i've moved your chair kalbimi çok fena çalmıştır. grup gittikçe olgunlaşsa da müzikleri hala bağımlılık yapan türden. hem de gözümden kaçmadı alex turner ergen imajını kesinlikle bırakmış, koca adam olmuş. olgun sesi ve ingiliz aksanıyla yine kendini gösteriyor. grupta tek değişmeyen insan bana göre grubun bateristi olan matt helders.
the libertines'in dağılmasından sonra gelecek vaat eden yegane britanyalı rock grubudur . florescent adolescent,crying ligthning ve cornerstone adlı parçaları nefistir .
piyasaya ilk çıktıkları dönemde müzik eleştirmenleri tarafından çok beğenilmişlerdi. efsane grup olacak gözüyle bakılıyordu. gerçi hala fiyakaları dağılmış değil ama ilk zamanlardaki kadar havaları yok. şarkılarının birbirine benzemeye başladığını düşünüyorum ben de. yalnız adamların çok genç yaşta olmaları her işte olduğu gibi müzikte de yaşın önemli olmadığının kanıtı.
son olarak you know i am no good şarkısını epey güzel yorumlamışlar.
(bkz: mardy bum) ve (bkz: when the sun goes down) (bkz: fluorescent adolescent) gibi şahsımı inanılmaz keyiflendiren parçalara imza atmış grup. Aynı zamanda (bkz: leave before the lights came on) şarkısıyla herhangi bir yaşanmışlığım bulunmasa da farklı anlamlar yüklememden mütevellit olsa gerek, duygulandırır beni bu adamlar. Ayrıca alex aksanı sayesinde her dinlediğimde 'kız olsam kesin verirdim' derecesinde takdirimi toplar.
her moda uygun şarkıları olan, oldukça yetenki gençlerden oluşmuş bir grup. ileride bir efsane olamazlarsa da isimleri o zaman da bol bol anılacak. gerçekten türkiye'ye gelseler de gitsek dedirtmeye başlamıştır artık ayrıca.
Gerçekten çok güzel şarkıları olan grup ( Fake Tales of San Francisco , Fluorescent Adolescent ,When The Sun Goes Down, A Certain Romance ...) Lütfen artık Türkiye'ye gelsinler diyoruz. Ne zaman olursa olsun gitmeye hazırız yeter ki gelsinler. bizi kendilerinden mahrum bırakmasınlar be sözlük.