tanım: hrant dink'in oğlu.
kendinden başka, herkesin öldürüleceğini bildiği ve öldürülen babasının arkasından, acısını dışa vurması niçin tepkilere neden oluyor. hala adamın ölüsüne, delik ayakkabısına ve eşine ahlaksızca hakaret ediliyor yahu.
el insaf. ve kardeşim ermenilerin vatanı, anadolu topraklarıdır hem de dört bin senedir. yani ordan burdan göç etmemişlerdir ne kafkasya'dan ne bulgaristan'dan ne de ermenistan'dan. beğenmiyorsa gitsin diyenlere sözüm, sen git.
'Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. Tadı nasıl diye soran yaşlı adama öfkeyle acı diye cevap verdi.
Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: Tadı nasıl?
Ferahlatıcı diye cevap verdi genç çırak. Tuzun tadını aldın mı? diye sordu yaşlı adam. Hayır diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:
Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır.
Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.' kıssasını kendisine anlatmak istediğim çocuktur. o balkondan hiç inme arat. 'hepimizi' gör.
babasının katilleri ellerini kollarını sallayarak dolaşmamaktadır, üstüne bir de şereflendirilmişler, adam yerine koyulmuşlar, ödül ve mevki sahibi edilmişleridir. şimdi bu tarz organizmalarla, babanızın katilini onurlandıran varlıklarla aynı havayı soluduğunuzu ve midenizin bulanmadığını düşünün. ya mideniz çok geniş ya yüreğiniz çok dardır...
babasını, hrant'ını kaybetmiş bir evladın feryadıdır arat. konuşmasına karşın halen çevresinde yüzü kızarmayanlar vardır...
son yazısında babasından hiç bahsetmeyen genç. sadece bir bakanın saçmalaması üzerine konuşmuş, kendince bir şeyler karalamış. babasıyla ilgili tek kelam etse gam yemeyeceğim. bambaşka bir şeyden bahsediyor.
bir de, babası öldürüldüğü halde ve daha sayamayacağım birçok haksızlık yapıldığı halde memleketinden gitmeyen, gidemeyen ermeniler için gidecek hiçbir yer yoktur. arat için de yoktur. ermenistan'a mı gitsin, avrupa'ya diasporaya mı gitsin ermeniler? barınabilirler mi onca nefret dolu ırkçının içinde? sanmam. "türk aşığı" deyip orda da hainlik mertebesine yükselecekler.
ermeniler için, arat dink için gidecek hiçbir yer yok. var olabildikleri, kalmak istedikleri ülke burasıdır. arzu ettikleri ise sadece herkes için güzel bir ülkedir.
bunu yaparken de omuzlarına yükledikleri ve şu zamana dek ağızlarını açıp bir kere bile anlatamadıkları acılarını dillendirme haklarını da alamaz kimse ellerinden. biz anlatmasak, aydınlar anlatmasa bu halk ne 6-7 eylül vahşetini hatırlayacak, ne de evinde barkında, işinde gücünde, etliye sütlüye karışmayan kendi halinde insanların alınıp yollara döküldüğünü hatırlayacak. malesef unutmak, unutturmak değil, hatırlamak ve ders çıkarmak önemlidir. bununla utanılacak bir şey yapmış olmayız, aksine onurlu ve erdemli bir şey yapmış oluruz.
babası gibi suçsuzken suçlu konumuna düşürülmeye çalışılan kişi. türklüğe hakaret ettiği söylenen baba oğulun ne gibi bir hakaret ettiği hiçbir zaman gösterilememiştir, bu da işin diğer bir komik yanı. ya bu adamlar türkçe bilmiyor, okuduğunu anlamıyor da bu insanların alnına bu kara lekeyi sürüyor (hrant'ın deyimiyle) ya da sadece karalama politikası. ikisi de mümkün görünüyor. yasin hayalciklerin hayallerini süsleyen kişidir ayrıca arat dink, karşısına çıkamayıp arkasından vurmaktan bahsediyorum. sonra türk bayrağını da alıp resim çekinirler komiser amcalarıyla, faşizmden beyni körelmiş zavallılar...
yasin hayal'in askerleri için gelen edit: eksileme niyetinde olan saftirik cahil; bak eksilemeden önce özel mesaj at. anlat derdini, nedir seni bu entryde rahatsız eden? mesela de ki bu iki ermeni dölü de (mhp'li meral akşener ablama selamlar) türklere hakaret etti de, sonra kanıtla bunu. bilimsel verilerle ama... ha bunu yapamayacaksan ve buna rağmen eksileyeceksen sadece korkak olduğunu ve aslında savunduğun aptal ideolojinin pek de savunulacak bir tarafı olmayan zehirli ve boktan bir şey olduğunu kabul etmiş olacaksın.
annesi rakel dink, acısı çok tazeyken, 2007 yılında, içimiz öfkeyle doluyken, abimiz aramızdan koparılıp alınmışken vakurdu, en ufak bir şey demedi. nasıl yaptı bunu? kimse inanamadı. ve 3 yıl dayandı bu insanlar. arat dink'in konuşmasını biraz önce dinledim. haksızlığa uğramış ve "hukuk" mefhumuna asla inanamayacağını bilen tüm insanların umutusz öfkesini taşıyordu.
o kadar yakın hissettim ki kendisine kendimi o an! ah sinirli ve üzgün çocuk... ne kadar haklısın bir bilsen.