sanırım imam hatip lerde mevcut olan bir uygulama..ozellikle islam dini mensuplarının kutsal kitabı orijinal olarak okumakta ısrarlı bir tutum gostermeleri dahilinde ogrenmesi mantıklı olacak bir dili ogrenmek..
ögrenmek için illa imam hatipe gidilmesi gerekmeyen dildir. arapça bilmekle kuran okumayı aynı sey zanneden insanlar vardır. arapça bilen insanlar eski metinleri rahatlıkla çözerler. tabi eger müslümansanız kur'an-ı kerim i çok daha iyi anlamanıza yardımcı olur.
ayrıca bir dil ögrenmek o dilin mantıgını beyninize download ettiğiniz için yeni bir bakış açısı ve yorum kabiliyeti ekler. birden fazla dil demek daha fazla bakiş açısı, daha fazla yorum kabiliyeti demektir.
Nişanlım illa öğrenicem deyip arapça kursuna gitti. 1 ay falan oluyor çok mutlu. illa sen de gel useless deyende gitmek zorunda kaldım.
ilk gittiğim haftadan anladım ki, bu dili öğrenmenin bir yolu yok. Bu imkansız. O yüzden bıraktım gitmicem haftaya.
arapça öğreten çevrelerde- usulune yönelik tartışmaların sürdüğü süreçtir.
temel olarak iki grup var. ilk grup, klasik medrese yönteminin takip edilmesinden yana iken ikinci grup modern yöntemlerle arapça öğretilmesinden yana.
ilk grubun usulünün çok daha doğru olduğunu düşünsem de bu usulün mevcut eğitim sisteminde, devlete bağlı okullarda bir şey kazandırabileceğini düşünmüyorum. neden?
klasik arapça öğretimi uzun çok uzun soluklu bir süreç. bu usul, medreselerde yaşamının büyük bir kısmını geçiren; birbirlerine müderris olan öğrenciler için oldukça faydalı. faydalı olduğunu görmek için ebu suud tefsirine bakmamız yeterli. ebu suud tefsiri arap ülkeleri okullarının arap dili bölümlerinde kullanılan bir tefsir. ama bu sonucu bugün klasik usulle de almamız mümkün değil. yani bugün imam hatiplerde klasik yöntem takip edilse de ne bir ebu suud tefsiri ne de bir ruhu'l beyan çıkar. imam hatipli değilim, net konuşmayayım ama haftada 5-6 saatten fazla arapça dersi aldıklarını sanmıyorum. üstelik bir öğretmen-öğrenci kontrol mekanizması olmadığından bu 5-6 saatlik çalışmanın okul dışında desteklenmesi mümkün değil. ve evet yine imam hatipli değilim ama birçoğunun arapçasının hiç de iyi olmadığını da biliyorum.
burada -hiç desteklemesem de- modern yöntemler devreye geliyor. vakit azlığı, denetim sorunu modern yöntemleri zorunlu kılıyor.
keşke medreselerimiz "doğru dürüst" bir biçimde yeniden açılsa da arapça eğitiminde batılıların geliştirdiği yöntemleri değil; bu dili yıllarca kendi dili bellemiş olanların; bu dilin en güzel eserlerini ortaya çıkaranların yöntemlerini takip edebilsek.
ama maalesef mevcut ortaokul-lise-üniversite eğitimi ile bu çok zor.
Çalışmadan yaparım zaten az buçuk kuran da okuyabiliyorum diye başlarsanız pişman olursunuz. Gerçek arap bile 2 senede öğrenebildiğini söylüyor kendi dilini okulda. O yüzden Ingilizce bile öğretemeyen ülkemizde tam olarak öğrenmesi hayal.
Imamhatiplerden dolayı şuan arapça konuşan kişiye olan ihtiyaç az gelecekte ne olur bilinmez ama olur da arz artar ve bilen sayısı düşerse bu araplar fakirleşmiş olacağı ön görüşünde bulunarak bu çevirmenlerin çok kazanacağı ihtimali yüksek değil.
niyetim. geçen yaz internet üzerinden farsça dersleri alıyordum, çok da keyifli gidiyordu açıkçası. yıl başlayınca derslerin yoğunluğundan dolayı pabucunu attım dama. bu aralar da aklımda arapça öğrenmek var ama biraz göz gezdirdim dil yapısına, farsçadan çok daha zor gibi. hevesim kırılmadı desem yalan olur doğrusu.
derdim kuran öğrenmek veya ilahiyat okumak falan değil. gündelik arapçayı konuşabilmek hedefim. ancak o da nerenin arapçası olduğuna göre fark ediyormuş galiba. her arap ülkesinde aynı arapça konuşuluyor diye düşünüyordum, pek de oyle degilmiş sanırım.
bilmiyorum yahu, finallerden sonra -sınıfı geçersem tabii- kurslara katılmak istiyorum. bir yandan arapça bir yandan farsça güzel olabilir. bunlardan sonra yunanca var sırada.
dile kolay tabii, göreceğiz el mi yaman bey mi yaman.
Fazla bilgiden zarar gelmez tabi de biraz fuzuli bir uğraştır. Nitekim anılan dil 800 yıldır herhangi bir bilimsel varlık göstermemekte, necip mahfuz dışında, ki o da boktan bi yazardı bana kalırsa da, dünya çapında bir edebiyatçı çıkaramamaktadır. Yaşanılası 1-2 ülkelerinde de nüfusun yarısı arap olmadığı için (örn;bae) küresel dille iletişim sorununuzu çözersiniz zaten.
Şevk kırmak gibi olmasın ama bitmeyen bir süreçtir.
Fasih arapça öğrenilecekse, dil kuralları ve dile hakimiyet yıllar alıyor. Medreselerde 5 yılda okutuluyor. Sarf (kelime bilgisi) ve Nahiv (cümle bilgisi)
olarak iki temele ayrılıyor.
ilk olarak sarftan emsile ve bina öğreniliyor. Daha sonra sarf bitmeden Nahive geçilir. Avamil yapılır. Burada artık yavaş yavaş cümle kurup anlarsınız. Sonra tekrar sarfa döner maksut yaparsınız. Maksut kasıt demektir. Öğrendiğiniz şeylerin nedenini öğrenirsiniz. Ne yalan söyleyeyim biraz bayar. Çok fazla istisna vardır. Sonra izhar ve son izzi. izziye kadar gelen çok az kişi olur. Bunlar da artık dilin edebi ve ağır kısımlarıdır.
Konuşma arapçası öğrenmekse daha basit. Sadece Cesaret, zaman ve bol pratik gerektiriyor. Emsile bina avamil öğrensen gramer olarak yeter. Ama her bölgenin kendine has bir konuşma arapçası var o sıkıyor biraz. Fasih öğrendikten sonra istediğin bölgede yoğunlaş. Başlangıç için şevkiniz kırılır. Biraz ilerledikten sonra başlamak daha iyi. Youtube videoları çok işe yarıyor. Geçen YouTube'da bir profesör ile karşılaştım. Çok anlaşılır ve temiz bir arapçası var.
+ şunu da ekleyeyim. Dili öğrenmeye başladığınızı fark ettiğinizde, kur'anı az da olsa anladığınızı fark ettiğiniz de inanılmaz bir tat alıyorsunuz. Sırf bunun için bile değer.