yanlış önermedir. türkiye gibi bir ülkede arapça, rusça, ingilizce, almanca ve fransızcanın önemli bir yeri vardır. türkiye bu dilleri konuşan ülkelerle yakın ilişkiler içerisinde olması nedeniyle; bu dillerin öğretiminin yapılması gayet gereklidir.
evet türkiye çok yakın ilişki içersinde gerçekten arap ülkeleriyle. suriyeyle nerdeyse aramızda savaş çıkıcak, amerikanın yanında olarak iranı karşına alıyosun zaten. libyaya müdahele için fransaya uçuş izni veren yine türkiye. valla kardeş gibiyiz arap ülkeleriyle.
türkiye sosyal bilimsel terminolojisinin %90'a yakınının arapça olmasından mütevellit boş düşüncedir.
türkçü arkadaşlar kızmasınlar, ben de türküm ama gerçeklerin dili, dini, ırkı olmaz. arapça olmadan bu topraklarda derdini anlatamazsın. sataşma mahiyetinde düşünülmesini istemem kesinlikle ama arapça nın hiçbir halta yaramayan bir dil olması başlığını açan yazar arkadaşın entry'sinde bile birsürü arapça kökenli kelime var.
örneğin: ders, zihniyet, ya, hu, insan...
arapça bilmek ingilizce bilmek kadar önemlidir..hatta bazen daha da önemlidir..
ingilizceyi birçok insan bilebilir..birçok kişi ''ingilizce bilmek kafidir..tüm dünya ingilizce konuşur'' der ama bu kesinlikle palavradır..
bugün fransa'da bile bir şirketle görüşme yaparken fransızca bilen eleman aranmaktadır..
fransa tamamen batı ülkesi olduğu halde..adamla ingilizce de iletişim kurarsın ama o tamamen soğuk ve robotik bir ilişki olur..
hiçbir halta yaramaz..
o yüzden arapça çok stratejik bir dildir ingilizceye göre..
arapçayı iyi bilirsen,paranın ...mına koyarsın..
arap ülkelerinin doğal kaynaklarının ne kadar fazla ve petrole dayalı zenginliğin ne denli fazla olduğunu tüm dünya biliyor..
ha diyeceksinki ''suriyede,ırak'da millet arapça biliyor da neye yarıyor'' diye..
evet orada arapça biliyorlar ama insanlar çok cahil..adam bilgisayarı yolda bulsa bomba diye karakola götürür..birçoğu öyle..ingilizce bilen sayısı da az..dünya ile ilişkilerde ise negatif imajdan ötürü bir türk'e göre çok daha dezavantaj sahibiler..
bugün batı ülkelerinde küresel şirketlerde ''arapça bilmek'' en önemli ''işe giriş nedeni ve kriteri''dir..
petrol ve doğalgaz adamlarda...dünya kapitalizminin hammadde kaynakları adamların elinde..
bugün katar denen ülkenin zenginliğini hayal bile edemez kimse..
katar japonca mı konuşuyor ?
herzaman söylerim..para avrupa'da değil ortadoğu'dadır..
avrupa'ya gidersen işçi olursun,ama ortadoğu'ya gidersen kral olabilirsin..
yüksek miktarda doğru olan önermedir. araplarla gerçekleştirilen ticari ilişkilerde tabi ki arapça daha sıcak ilişkilerin kurulmasına izin verir ancak ingilizce de yeterlidir. yoksa türkiye'nin iş ilişkilerinin daha gelişmiş olduğu ülkeler vardır. hepsinin dilini mi öğreticez çocuklarımıza?
bunun yanı sıra zaten araplarla ticaret yapan şirketlerde çalışacak insanlar için arapça kursları vardır, diğer bütün diller için olduğu gibi. gidip de ülke çapındaki şirketlerin toplasan 100'de birinde sadece bir kişinin bilmesinin yeterli artıyı sağlayacağı bir dil için ilköğretim aşamasında ders koyup, milletin vergisini zorla arapça hocalarına aktarmak gaspçılıktır.
bir de garip garip düşünceler pörtlemiş, yok türkçe'de çok kelime varmış arapça kökenli bilmem ne. ulan kökeni ne olursa olsun, türkçe olmuş o kelime. sen türkçe öğrendiğinde zaten öğreniyorsun oları, senin beynin bunu alamayacak kadar küçükse zaten öğrenemezsin. "arapça kökenli bu kelime, onu öğretemiyoruz" mu diyorlar sana? türkçe anlamını ezberleyemiyorsun, arapça kökünün anlamını öğrenip ordan tekrar türetip çıkarımda bulunmak daha mı matıklı gelecek.
illa ki bir dil öğretilecekse önce ingilizce, sonra da da kobilerin bile işine yarayacak bir dil olan çince ve rusça gelir türkiye için. bunlar bile ilköğretim için çok gerekli değildir ki her okula bir hoca dağıtılıp gereksiz yere kasadan harcama yapılsın.
öğrenilmesi zor olduğu kadar ülkeden ülkeye dilin içeriğinde değişmeler olmasından dolayı hiçbir işime yaramayan dil.
suriye ürdün başka konuşur suudiler başka ben ne diye öğreneyim diyebilirsin.
insanları kuran'dan uzaklaştırmak için kullanılan söylemlerden birisidir. halbuki arapça'nın, ingilizce'nin, türkçe'nin nasıl bir dil olduğu önemli değil; bu kitabı kimin gönderdiği önemlidir. arapça isterse en berbat dil olsun -ki kesinlikle öyle değildir, arapça bilenler bilir- sonuçta kitabı Allah göndermiştir. dilde kusur olsa dahi kitapta kusur yoktur. ancak seküler zihniyet kuran'ı hayattan uzaklaştırmak için kuran'ı tahrif etme çabasına girmişlerdir. ancak allah kuranı korumuştur, dolayısıyla kuran'ın metnini bozmak, değiştirmek mümkün değildir. bu nedenle şeytan ve dostları da kuranın aslını bozamadıklarından onun anlaşılmasını engellemeye çalışmaktadırlar. arapça'nın kötü göstermeye çalışanların hizmet ettiği şey budur. zaten ben hem arapçayı çok iyi bilip, arapçaya kötü diyen görmedim. bunlar çamur atmaktan başka bir işe yaramıyorlar.
Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.(yusuf2)
kuran meallerinden de anlaşılır, fakat en güzel arapça anlaşılır. arapçaya laf atmanın tek mantığı Kuran'ı uzaklaştırmaktır.
edit:niyetim arap dilini yüceltmek değil, kuranı yüceltmek. türk dilini diğer dillerden üstün görmek faşizmdir. çünkü her millete göre kendi dilleri üstündür, çünkü o dili en iyi bilenler yine kendileridir. diğer dilleri kendi dilleri kadar iyi bilmediklerinden onu aşağıda görürler. ırkçı temelli düşüncenin sonucu, her millet kendi dilini üstün görür.
halen, günlük konuşma dilinin %35, yazım dilinin %45 ve hukuk dilinin %55 arapça kökenli sözcük ve deyimlerden oluştuğu bir dili kulanmakta olan insanlar için oldukça iddialı bir söylemdir.
islamcıların saçma amaçlarını değerlendirme dışında tutarsak öğrenilmesi avantaj sağlayacak bir dildir. geniş bir coğrafyada tarihi, siyasi ve ekonomik bağlantıların olduğu bir zamanda bilene özellik katacaktır. ingilizceyi artık yabancı dil olarak sayamayacağımıza göre rusça, çince ve ispanyolca ile beraber öğrenilmesi gereken dillerden birisidir.
garip önermedir. zira arapçadan "türetilmiş" bir dil olan osmanlı türkçesi yıllarca saray dili olarak konuşulmuştur.
onun öncesinde kurulan türk - islam devletlerinin genelinde yine resmi dil arapçadır.
doğu toplumu olduğunu, kompleks meselesi yapan bir kafadan çıkar böyle saplantılı cümleler.
ayrıca , dil öğrenmenin bir şartının da o dile mensup kadınların güzel olması gerekliliğini ilk kez duyuyorum.
başlıkta kullandığın halt kelimesi de arapçadır ayrıca sevgili başlıksıçan.
bugünkü avrupayı avrupa yapan rönesans ve reform sürecinin, dönemin aydınları ve bilim adamlarının arapça ve farsça eserleri inceleyerek başlatılıdğı düşünüldüğünde, kökene yönelmektense yansımalarla bir mağarada yaşamayı düşünen zihniyet söylemidir.
--spoiler--
islamiyet'in arapların dışında yayılmasıyla birlikte, bu dinin kutsal kitabının dili arapça, sadece türkler değil diğer milletler için de önemli ve öğrenilmesi gerekli bir dil kabul edilmiştir. diğer yandan türk milletinin kültür mirasının vazgeçilmez parçaları olan el yazması ve basılı binlerce eserin arapça ile yazılması, milletimizin bu dili önemli dillerden biri kabul etmesi sonucunu doğurmuştur. türklerin, arapça konuşan toplumlarla selçuklulardan itibaren gittikçe artan siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri de bu dilin türk toplumundaki önemini artıran etkenlerden olmuştur.
türk milletiyle ilişkisinin tarihi boyutu bir dönem gözardı edilse de, arapça günümüzde de önemini ve dünya dilleri arasındaki etkinliğini gittikçe artıran bir dildir. zira arapça, 22 orta doğu ülkesinde 350 milyona yakın bir nüfus tarafından konuşulan bir dildir. ayrıca 24 arap olmayan müslüman ülkede 1 milyara yakın bir nüfus tarafından kullanılan bir dildir. petrol üretimi ve petrokimya endüstrileri sebebiyle dünyanın ilgisi birçok arap ülkesinin ekonomileri üzerindedir. uluslararası ticaret, politika bilimi, uluslararası hukuk ve kültür tarihi öğrencileri, arapça öğrenerek çok şey kazanabilirler. antik arkeoloji ve mısır'daki piramitler, sfenksler gibi tarihi eserler ve arapça'nın edebi yoğunluğu, arapça öğreniminin önemini artıran öğelerdir. bütün bu unsurlar arapça günümüzde neden öğrenilmeli sorusunu bir ölçüde cevaplamaya yetecektir.
günümüzde türkiye'de; üniversitelerin ilahiyat fakülteleri, fen edebiyat fakültelerinin doğu dilleri bölümleri, arapça öğretmenliği bölümleri gibi pek çok bölümün dışında bazı fakültelerin türk dili ve edebiyatı ve tarih bölümlerinde arapça yardımcı ders olarak okutulmaktadır. arapça ilahiyat fakültelerinin temel derslerinin başında gelmektedir. ona bu niteliği islami kaynaklarının hemen tümünün arapça olması ve bu dil bilinmeden bu alanda araştıma yapmanın imkânsız olmasıdır.
--spoiler--
wikipedia da önem düzeyi bu şekilde bahsedilen dildir.
bir kesim, bilinmeyen ve hocaların insafına kalmış din yorumuna karşı araştıran bilen insanlar olması yönündeki şiddetli arzuları kuran metninin türkçe kullanımı değil arapça bilen ve islamın kaynaklarına inebilen nesillerden geçtiğini bilmelidir.
zorunlu olması konusu spekülatif ve korku yayma amaçlı bir propaganda geliyor bana o ayrı. seçmeli konulur en fazla.
sadece kuranı kerimin arapça ile yazıldığını düşünerek sosyalist görünmeye çalışma zavallılığıdır . arapça biliyormusun? hiçbir kimseye arapça derdini anlatıp nasıl anlaşıldığını gördün mü? dilin ayrıntılı kullanımıyla ilgili bir fikrin var mı? tabiyki ders olarak okutulmasın, bizim koçlar gibi türkçemiz var ama islam düşmanlığı yapabilmek için, insanları provake edebilmek için bu çaba niye? böylesi durumlar için: (bkz: başlık sıçmak) ve tarif olarak da (bkz: götümün kenarı) olarak sınıflandırılası başlık...