bunun sebebi olarak "insanlar duyduklarını okuduklarını anlasınlar" söylenmiştir o dönem.
hatta şiiri de vardır. (ziya gökalp)
--spoiler--
"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
--spoiler--
hayır arkadaş. türkçesini öğrenmek isteyen açar mealden okur öğrenir. ezanın türkçesi de kitaplarda yazılıdır. yazılı değilse sen yazarsın. tüm dünyada arapça okunan ezan insanlar anlasınlar diye türkçe mi okutulur.
anlamiyor ve anlasilmiyor günün 5 vakti bu ne amina koyim dediğim durumdur. arapça nedir. kuran ve ezan neden türkçe okunmuyor onu da anlamış değilim. yasaklamak en doğrusu. bu memlekette kürtçe yasaklandi bir zamanlar sıra arapçaya geldi.
nutukta kurtuluş savaşında cephede ölüme koşan askerlerin birer birer şehit olanları gördükleri halde ve kendilerinin de şehit olacaklarını bildikleri halde okuma bilenlerin kuran okuduğunu, bilmeyenlerin salavat getirdiklerini ve ölüme böyle gittiklerini anlatıyor.
"arapça"nın yasaklanması, türkçenin teşvik edilmesidir. sözlükte dinsel metinleri arapça değil, türkçe izah edenlerin bunu düşünmesi gerekir. siz neden arapça yerine türkçe ile tebliğde bulunuyorsunuz ?
bir harf devrimi ve yeni bir dile geçiş için şarttır. ayrıca arap kültüründen bir an önce sıyrılmak daha şarttır.
aklıselim insan türkçe okur zaten, anlamak için.
unutmayın beyler, arapça yalnızca bir dildir. başka hiç bir şey değil.
çok ani ve dayatmalarla yapılması 90 yıl sonrasının kafasıyla düşünenler için yanlış olabilir. hatta her şekilde eleştirebiliriz. belki gerçekten yanlış. ancak dine saygılı olmak koşuluyla arap kültürünün yada dilinin türk milletini ilerletmeyeceği açık. ozamanda çok açıktı bu durum. sonuç olarak belki doğru, belki yanlış hep tartışmalı olarak kalacak kararlardandır.
dini daha iyi anlamak için yapılması gerekendir. sonuçta allah arapça konuşmadığına ben türkçe ibadet etsem anlamayacak mı? ayrıca türkçe ibadet edilirse daha içten olur ve ibadette hata şansı düşer çünkü çoğu insan arapça kelimeleri ezberden yanlış telafuzda dua ediyor! bu ideolojik saplantılı arapça ısrarı mallıktan öte değildir aynı zamanda tek tipçilik, ümmetçi anlayışla çatışır. ironik.
1934 - 1952 yılları arasında ezan ve hutbe türkçe olarak okunmuş, namaz türkçe kılınmıştır. arapça okuyanlar için hapis cezası, para cezası ve daha ileri boyutlarda farklı tedbirler alındığı bilinmektedir. hatta ilginçtir ki o dönemde çankırı'dan 52 müezzin arapça okumakta ısrar ettikleri için kolluk kuvvetleri tarafından alınarak bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi'ne yatırılmışlardır. hastanede bu suçtan dolayı tutulanlara "ezan delisi" veya "en önemli misafir" lâkapları takılmıştır. 18 yıl boyunca süren bu durum adnan menderes'in başbakan olmasıyla son bulmuş, halkın arapça ezan serbestliğinden sonra camiilerin duvarlarını öptüğü, şükür secdeleri ettiği de bilinmektedir.
mana bakımından bittabi uygundur olmalıdır şayet ezanın türkçe okunması tuhafıma gider. Bu bana şey gibi geliyor yabancı bi şarkıyı kendi diline çevirdiğinde aynı ahenkle devir daim edemezsin. Komik olur. Her şey mana değildir makam akışı sağlamada en büyük etkendir bu hususta.
Ezan sesini yıllardır duyuyorsun da, ezan da ne dendiğini kaçınız biliyorsunuz...?
dedirten olgu.
Cahil kalmış kesimin Kalbine hitap eden düşünce tarzıyla devam edilmiş bir durumdur.
oysa ki;
Kur'ân-ı Kerim » 12 / YÛSUF - 2
Fizilal-il Kuran : Biz o kitabı Arapça bir Kur'an olarak indirdik ki anlayabilesiniz.
Diyanet Vakfi : Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
Edip Yüksel : Onu Arapça bir Kuran olarak indirdik ki anlayasınız.
Suat Yıldırım : Düşünüp mânasını anlamanız için Biz, onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onu sana, aklınızı çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
sanırım düşünmeden Yoksun insanlar kesimi,
ana dili gibi olmayan bir arapçayla,
anlam olarak, manasını tam bilmediği kelimelerle
düşünerek anlayarak vede kalben yapılan ibadetler ve
dualar;
ne dediğini tam olarak bilmeden, ezber yolu ile
kalben inanarak yapılan ibadetten, dahada sağlıklı
olduğu gerçektir.
Ancak Şu Anda;
Kur'ân-ı Kerim tam olarak manası ile ( ki anlam
bakımından, ifadeyi anlatan bir cümle eklenirse sorun olmayacak ifadelerdir bunlar;
örn; http://www.zapkolik.com/v...leri-disi-balarisi-279256 )
türkçeye tercume edilememesindeki sebep
arapcadaki bazı bir kaç ifadelerin kullandığımız
alfabedeki harfler ve kelimeler anlamsız
kalması sebebi ile ana dilde ibadete karşı çıkan
ilim adamları mevcuttur.
- anadilde ibadet olmaz.
+ Neden?
- çünkü; tam anlamıyla cevrilemez birkaç ifade barındırıyor
belirli yerlerinde.
+ ee ne yapalım hiç mi anlamayalım
-( sana binbir türlü cevap verir. )
Asıl kutsal olan Kur'ân-ı Kerim deki ayetlerdir.
Kuran “okunan şey “veya “ okumak",
Kerîm ise "soylu, asil" ve "eli açık, cömert" ...
Bu ayetler yüce `Allah c.c. sözleridir ve her dilde
kalben huzur verir`
Tam Manası ile Yararlanılması için, ana dilde
okunması gerekmektedir.
Arapça sadece 1 dil dir.
kutsal Değildir.
kutsal kılınamaz.
kuran ı kerimi türkçe hatim edebilen olabilecekse neden olmasın. gerçi onlarca meal var. meal birliği bile yok. kuran ı kerimin bir harfi bile değişmeden gelmiştir. hafızların payı büyüktür bunda. 600 sayfalık herhangi bir dildeki kitabı harfi harfine ezberleyecek kimse yoktur. ama 600 sayfalık kuran ı kerim, 2 yıl gibi kısa bir zamanda hatim edilebilir. müslümanlık evrensel bir dildir. dünyanın neresine gidersen git, aynı dilde okunur. kabeye gittin, ben türküm mü diyeceksin. dil birliği bunun için de gereklidir.
ayrıca kuran ı kerimi anlamak çok önemlidir. bu konuda türkçe yazılmış bir çok meal ve tefsir bulunmaktadır.
insan hakları açısından(vanminitlan, allah(c.c) hakkı olmalı idi) çok ayıp. şimdi allah ü teala(c.c) türkçe duaları anlayamayacak.
anadil diye ortaya çıkan lavuklara bu konu kapak olsun.
o kadar cahil ve ahlaksız insanlarız ki(bir kısmımız) bura da yapılan espriyi bile anlayamamıştır.
tarih okumayan,
okuduğunu anlamayan ve asla muhakeme yeteneği olmayan dallamaların balıklama atlayacağı konu.
ezanın namaza davet olduğunu herkes bilir fakat herkes namaz kılmaz. yani ezan türkçe/kürtçe okunduğunda senin için daha anlaşılır mı olacak bu seni namaza daha çok mu teşvik edecek. eğer böyle ise bu da bir milliyetçilik olur. ayrıca daha önceden de söylendiği gibi türkçe tefsirler var daha doğrusu anlamak isteyene var.
"anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az."
ayrıca
"namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz." derler.
ben her zaman olduğum gibi ilk başta bir art niyet aramadım ve şöyle bişeyler geldi aklıma.
şimdi %95 i müslüman olan bir ülke söz konusu. bu adamlar ibadetlerini arapça ile idrak ediyorlar. çogzel.
ancak adam* , lan bu adamlar namazını arapça kılıyor, arapça kuran okuyor ama ne halt anlıyolar acaba? diye merak etmiş olabilir.
bugün bile dışarı çıkın sorun "müslümanlara" %95 i müslüman olan bu ülkede kaç kişi her namazda okunan fatihanın anlamını biliyor, onu geçtim besmele çekmeyi bilmeyen müslümanlara sahibiz biz.
sevmediğim bir yasak, savunmuyorum bu kanunu, oh iyi olmuş falan demiyorum, içime sinmiyor ama sen namazda ne okuduğunu bilmiyorsan o ibadetten ne kadar huşu bilmem ne bekleyebilirsin ki. ondan sonra gelip bağzı kişiler sorar sana "hiç bi skim anlamıyon, lan belki içinde anana küfrediyor diye."
(bkz: oha)
bugün dahi halktaki chp nefretinin kaynağıdır. hatta muhafazakar kesim ile cumhuriyet sonrası arasındaki sorunların temel kaynağıdır. eğer bu yapılmasaydı bugün laiklikle ilgili bir sorun olmazdı.