bazı ideolojik dürtüler neticesinde, tarihte acı hatıralarıyla yer almış bir gerçeğin gerçekleşmediğini iddia etmektir.
savaş sırasında yaşananları anlatan pek çok kaynak ve yazışma dışında, cephede bizzat yönetimde bulunmuş olan kuşçubaşı eşref bey'in hatıratlarından, bu ihanetin ayrıntıları öğrenilebilir. hatıratlarda geçen şu ifade bence noktayı koyar;
"çöl değişmeyen tedbirler, adetler, inançlar ülkesi idi. bizim bayrağımız, asırlarca bu ülkede dalgalanmış, fakat hiçbir zaman , onun gerçek sahibi olmak tecrübesini yapmamış, tedbirini almamıştık. çöl'ün bağrındaki petrol servetinin cazibesi, dünyanın gözünü üzerine çekince, bizim manevi bağlar yeni efendilerin altın testereleriyle hemen kesiliverdi ve biz, istenmeyen insanlar olduk"
tartışmaya açık olan atıf. arap-türk çekişmesine gelmeden önce şunları söylemekte fayda var. milliyetçi bir hareketliliğin yaşandığı değişen dünya düzeninde bu varlığını nereye kadar koruyacaktı osmanlı. önce bunu bilmek gerekir. petrol ve gazın çıktığı topraklardaki zenginliği fark eden ingiltere'ye karşı nasıl bir tutum sergilesin.
çöküş sürecinin içine girmiş bir imparatorluğun bölgedeki güçsüzlüğü belliydi. avrupa'nın yüksek teknolojisi sanayisi eğitimi karşısında çaresi yoktu. bunu gören 2. abdülhamid almanya ile olan yakınlaşmasında ordu'da reform hareketini başlattı. istanbul'dan bağdat'a uzanan tren yolunu mekke'ye kadar uzatmak istediğinde ingiltere bu hamle karşısında savaş açağını bildirdi. mekke projesinden vazgeçildi. sebebi mısır yönetiminin tamamen ingiltere elinde bulunması osmanlı'nın demiryolu ile asker ve malzeme sevkederek kızıldeniz'i askeri üss olarak kullanacağını önceden tahmin etmesi.
dünyayı saran ve birer birer monarşi yönetiminin yıkılıp yerlerini anayasanın esas alındığı devletçilik düzenine bırakması osmanlı'nın er ya da geç karşılacağı tehlikeydi. ingiltere'nin göz ardığı ettiği bir gerçek sonradan ortaya çıktı. türkler ile diğer etnik halkı ortadoğu'da barış ve huzur içinde tutan milliyetçi kimlik değil osmanlı kimliği. yani o dönemde o bölgenin halkı kendini arap ya da mısırlı değil osmanlı olarak görüyor. müslümanım ve padişaha bağlıyım diyor. bizzat ingiliz ajanlarının raporunda belirtiliyor bu husus.
istanbul'da fransız ihtilalinin etkileri fransa'da eğitim gören genç subaylar arasında gizli bir örügütün kurulmasına neden olur. ittihat ve terakki cemiyeti. bu örgüt ilk kez osmanlı yerine türk milliyetçiliğini benimser. bu örgütün başında enver ve talat paşalar vardır. ikinci meşrutiyetin ardından 2. abdülhamid'in tahtan indirilmesi ingilizlerin işine yarar. türk milliyetçiliğini bahane ederek ortadoğu'da arap emirlerini kendi yanına çeker. vaadlerde bulunur. sonuç ise belli.
yani araplar arkadan vurmasa bile tarihçiler, ekonomik ve askeri olarak çökmüş, teknolojide, aydınlanmada geri kalmış bir devletin er ya da geç daha kötü sonuçlarla parçalanacağını belirtiyor. ne mutlu bize ki o çökmüş devletten böyle bir cumhuriyeti kurduk. esirlik altında değil özgürce başımız dik modern eğitimlerle hayata tutunuyoruz. ama osmanlı'nın elini çektiği ortadoğu'da o günden bu yana körfez savaşları ırak iran savaşı lübnan iç savaşı mısır israil savaşlarında toplamda 10 milyon insan hayatını kaybetti ve halende huzur ve güven ortamı olmadan yaşamaya çalışıyorlar. kan gözyaşı dinmiyor.
arapların hainliği tarih tarafından tescillidir. kendilerini doğru yola çağıran peygamberlere bile ihanet etmişlerdir. Turgut Özakmanın diriliş-çanakkale 1915 adlı kitabını okuyanlar arapların bizi nasıl arkamızdan vurduklarını hatırlayacaklardır. yazar bunları ifade ederken yıllarca pkk yı kendi topraklarında besleyen arapları çok çabuk unutmuş olmalılar. araplar bize ihanet etmiştir demek kemalist propagandaysa etmemiştir demekte emperyalist, neo-osmanlıcı propagandadır.
yukarıdaki bakınız, arapların türkleri arkadan vurduğu yalanının, yanlış önerme olduğuna bir örnektir. diğerleri için tarihe dalıp biraz kulaç atmalısınız. üşenmemek dileğiyle...
tarih biliminin özelliklerindendir: tarihi olayların tekrarlanması mümkün değildir, gözlem ve deney yapılamaz. işte tarih biliminin bu varsayımları bile araplar için pek geçerli değildir. inanmıyorsanız bir deney yapabilirsiniz, yine aynı sonuçları verecektir şüphesiz.
herkes aynı cümleyi kuruyor. "araplar sırtımızdan vurdu" "araplar arkadan hançerledi" ezberletilmiş gibi, gözüyle görmüşler gibi. ben de şunu soruyorum. nerede ? ne zaman ? kaç kişi ? vesika gösterin efendiler! statükonun dayattığı lise tarih bilgileriyle gelmeyin. lawrance denilen eşcinselin ardına kaç arap takıldı, medine muhafızı fahrettin paşanın kaç arap destekçisi vardı. bir milletin tamamını itham eden "falanlar arkadan vurdu" cümlesini nasıl kurabilirsiniz ? bunu söylemeniz için topyekün bir kalkışmanın olması lazım. şerif hüseyinden başka bir adam var mı ? ki o dahi sonradan pişman oldu, türkiye nin hizmetine çalışmak istediğini bildirdi.
baştan aşağı palavradır. ve aslında devletler düzeyinde bu bilinmektedir. halkların arasını açmaya çalışanların bu fitneleri, bir kaç yüz bin kemalist tabaka dışında teveccüh bulmamaktadır. biz anadolulu müslüman türkler olarak, islam olan tüm milletleri seviyoruz. velev ingiliz olsun, alman olsun. müslüman olduktan sonra öz kardeşlerimizden öte olurlar. islam ırkçı faşist kemalistler gibi nesebe bakmaz. hepimiz selman bin islam'ız.
maalesef yalan degil, gerçektir. ingilizler Osmanlı"ya karsi ayaklanmalarina karşılık Araplara bir devlet kurmayı vaadettiler.
her ne kadar halife devrede olsa da ümmetcilik fikri önem kaybetmis ve Türkler ortadogu"dan ağır maglubiyetlerle ayrılmışlardir.
Araplar o donem yaptıkları hataların bedelini bugün çok ağır bir sekilde ödemektedirler.
araplar osmanlıyı sırtından vurmuştur. ne yazıkki bu tarihi bir gerçekliktir. araplarda arkadan iş çevirmek ve haksızın yanında olmak onların karakterinde var. söz gelimi hz hüseyine yapılanlar. yine araplar hz hüseyini başka araplara satmıştır. mesela ırakta amerikan askerlerini çiçeklerle karşılamak. yani arapların ne olduğunu hepimiz biliyoruz boşuna savunmaya çalışmayın.
ingiliz ajanı lawrence´ın arapları osmanlı ordusuna karşı ingiliz egemenliğini kurmak adına yaptığı bütün örgütleme icraatlarını bilimum ingilizce kitaplarda okumak mümkündür. amaç petrol bölgelerini batı´nın eline geçirmektir.
bütün bu icraatlar yalan mıymış yani?...
"lawrence" batı´nın bugün en müteşekkür olduğu adamlardan birisidir. batı halen ortadoğu´yu lawrence sayesinde parmaklarında oynatmaktadır. saddam dahil o bölgedeki bütün liderleri batı işbaşına getirmiştir. inceleyen adam görecektir ki, bütün bu "tiyatro sahnesini" , israil´in kurulması bile dahil olmak üzere hazırlayan adam...lawrence´tır. lawrence olmasaydı, araplar o ayaklanmalarını yapamayacak, "yemen türküleri" yakılmayacaktı. ve "petrol" halen türk topraklarında çıkan bir hammadde olacaktı - ki bunun türkiye için ne anlama geleceğini açıklamıyorum bile...
bu başlık trol başlığıdır, troll yemlenmemelidir falan, ama bunu yazmakta gene de bir beis görmüyorum.
batı "türklerin belki de yeniden dirilmesine sebep olacak petrol gibi bir hammaddeyi" türkler uyanmadan ele geçirmiştir. olay bundan ibarettir. eğer lawrence olmasaydı, "petrol ofisi" "bp" ya da "shell" gibi bir dünya devi olurdu, hatta bp ve shell olmayacağı için onlardan iki kat daha da büyük olurdu.
lawrence bu bakımdan türklerin petrol konusunda kafasını "en başından ezmiş" bir adamdır. evet araplar , fitneyle türklere karşı ayaklandırılmışlardır. olay tamamen gerçektir, lawrence´ın icraatları da aynen gerçektir. araplar türkleri arkadan ingilizler için vurmuşlar, ve inisiyatifi de kendileri değil ingiltere almıştır. ancak bunda hayret edilecek hiçbir şey yoktur, çünkü aynı oyun bugün kürtler kullanılarak yeniden oynanmaktadır. adamlar demek ki 200 yıldır falan o bölgenin halkının büyük çoğunlukla "lavuklardan" oluştuğunu keşfetmişler.
araplar türk askerini sırtından vurmakla yetinmemiş, katlettiklerinin karınlarını da deşmişlerdir. bunun en büyük sebebi "türkler altınlarını midelerinde saklıyorlar. kafirlerin altını bize helalDir." propoganDasıDır.
şakirt karDeşlerimiz, arap karDeŞleriyle ters ilişki YaŞAMAK isteyebilirler. ama sırf bu isteklerinDen ÖtÜrü askerlerimizin anısına saygısızlık etmeleri alçaklıktır.
zorunlu ekleme: osmanlıya sitem etmeye hakkı olan tek arap devleti libya'dır. balkan savaşı'nın baŞlaması üzerine osmanlının bir avuÇ kahraman askeri trablus'Dan çekilmek zorunDa kalmıŞlar ve de bölgeyi italyan kan Dökücülere bırakmak zorunDa kalmışlardır.
türkler yaklaşık 400 sene Araplara önderlik etmiş ve islamiyetin yayılmasında başarılar göstermiştir. Osmanlının çöküş zamanında 1.Dünya Savaşı'nda şark cephesine aşırı güvenmemize rağmen arapların ingilizlerle işbirliği etmesi sonucu bu cephede sırtımızdan vurulduk. Araplar tıpkı Balkan devletleri gibi Türkleri sırtlarından vurmuşlardır. yaklaşık 100 sene geçmesine rağmen hem balkanlar hem de arap dünyasında suların halen durulmaması ihanetin bedelidir...
filistinliler yahudilere topraklarını satarken, osmanlı devletinden satmamaları yönünde uyarı gelmesi halinde, toprak bizimdir siz karışamazsınız demesi ve bugün yardıma muhtaç olmaları, arapların bizi tarihte kaç kere arkadan vurmuş olabileceğine büyük kanıttır.
işi gücü bıraktınız pis arapları mı kolluyorsunuz? peygamber efendimiz bile demiş, ben arabım arap benden değil diye. iyi bi millet olsaydı peygamberimiz severdi. bu arada hadisi bilmeyen yoktur, bir gün tüm islam alemine türklerin hükmedeceğine dair. neyin tartışmasını yapıyoruz?
doğrudur. arkadan vurmamışlardır. daha kötü olanını yapıp çapraz ateşle vurmuşlardır. zira o dönem türkler itilaf güçleriyle araplar arasında kaldığında dört bir yandan vurma söz konusudur. arkadan vurmamışlarmış. araplar kendi milletlerini bile arkadan vuruyorlar. o derece bir inanca sahipler.