Mekke’de yaşayan Amâlika, Cürhüm, Huzâa ve Kureyş gibi bir çok kavim, Kâbe’ye saygılarından ötürü evlerini hiçbir zaman ondan daha yüksek yapmamaya özellikle dikkat etmişlerdir. Bu saygı hissi, onlarda uyulması gereken bir kanun hali- ne gelmişti. Daha sonraları bu gelenek yıkılarak yüksek evler yapılmaya başlandı. Genelde, cahiliye döneminde Mekke halkı ev yaparken ustaya, evin tavanının Kâbe’nin tavanını geçmemesini ve ondan daha yüksek olmamasını emrederlerdi.
Bu duruma göre, Mekke evlerinin Kâbe’den alçak olduğu, Kabe’yi geçmemek şartıyla birkaç kat olabileceği kanaatine varılmaktadır. Şeybe b. Osman’ın Kâbe’den daha yüksek yapılan evleri yıktırması, tezimizi desteklemektedir.
Mekkeliler, Kâbe’ye bakan evler yapmazlardı. Kâbe’nin görünmesini engelleyecek ev yapmayı hoş da karşılamazlardı.
Özellikle Merve ve Safâ arasında da ev yapmaya karşıydılar. Yani bina yapımları Kâbe’ye göre ayarlanırdı.
Ayrıca Kâbe, şekil olarak kareye yakın dikdörtgen olması, Mekke halkının köşeli ev yapımını kötü görmesine sebep olmuştur. Mekke halkı evlerini dairemsi yaparlardı.
Köşeli ev yapıldığında başlarına belalalar geleceğine inanan halk, ilk defa geleneği bozarak Mekke’de köşeli ev yapan Hümeyd b. Züheyr için şu şiiri söylemiştir
“Hümeyd dört köşeli yaptı evini Bu onun için ya ölüm olur ya hayat.”
Hümeyd b. Züheyr Esedî’den sonra, halkın Kâbe’ye karşı duyduğu sevgi ve saygı anlayışında meydana gelen bu değişiklik üzerine Kâbe gibi köşeli evler yapılmaya başlandığı kaydedilmektedir. Bazılarına göre ilk köşeli ev yapan kişi, Yezîd b. Verkâ el-Huzâî’dir.
Mekke’de ilk ev konusunda da tartışma vardır. Mekke’de ilk bina yapımım Sa’d b. Amr es-Sehmî’nin gerçekleştirdiğini iddia edenler de vardır. Mekke’de yarı bedevilerin yaptığı kamış, balçık kulübe türü evler ve haymeler (çadırlar) dışında evlerin taş ve topraktan yapıldığı ve zaman zaman ahşap malzemelerin de kullanıldığı görülmektedir. Nitekim, Kâbe de taş ve ahşap malzeme ile yapıldı.
Evlerin tavanında yağmur yağdığında suların içeri girmesini en- gellemesi için de izhir otu kullanılmıştır. Aynı zamanda izhir, Mekke yapılarında balçıkla beraber dolgu malzemesi olarak kullanılırdı.
Mekke’de evlerde kullanılan taşlar, etraftaki dağlardan getirilirdi.
Bu taşlar, siyah ve beyaz renkliydi.
Ayrıca evlerde harç olarak balçık ve kilin kullanıldığı görülmektedir. Peygamber’in bu iki malzemenin mezarlıklarda kullanılmasını yasaklaması da düşündürücüdür.
Daha sonraki dönemlerde yapılan Dârü’l-Beydâ, kerpiç ve taşla yapılmış, kireçle boyandı. Ruktâ denen ev ise, kireç ve kırmızı benekli, süslü taşlardan yapıldı