osmanlı askerlerinin suveyş kanalına yaptığı çıkarmada osmanlı askerinin içme kuyularını zehirleyenler zaten kürttü. çanakkale savaşınada ingiliz askerlere yardım edenlerde arap değildi değil mi bırak bu trollükleri dostum.
(bkz: entry-nick uyumu)
Bu sıralar açılımla beraber sözlüklerde artan akp yandaşlarının açtığı saçma başlıklardan birisi. Hayır kemalistlerin neyi bu kadar sizi rahatsız ediyor anlamış değilim. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın kemalizmi silemeyeceksiniz bu ülkeden.
savaş bildiğimiz üzere olağanüstü bir durumdur. Ayrıca konu siyaset, savaş olunca her millet kendi çıkarını düşünür. Nasıl biz Türkler bağımsız olmak icin canımız pahasına savaştıysak bağımsız olmayı istemek Arapların da hakkıdır diye düşünüyorum.
Ha ama bu Arapların bağımsızlık vaadine kanıp Türklerin aleyhine iş yaptığını yalanlayabileceğimiz anlamına gelmez.
--spoiler--
1916'da 4. Ordu komutanı Cemal Paşa tarafından Medine'ye gönderildi. Fahreddin Paşa elindeki kısıtlı imkânlara rağmen aldığı tedbirler sayesinde Medine'yi 2 yıl 7 ay savundu. Herhangi bir yağma ihtimaline karşı tedbir olarak Medine'deki 30 parça Kutsal Emaneti 2000 askerin koruması altında istanbul'a gönderdi. Medine'nin etrafı isyancıların eline geçmeye başlayınca istanbul'daki hükümet Medine'nin boşaltılmasını istedi. Fahreddin Paşa 'Peygamberin kabrinin bulunduğu Medine'deki Osmanlı Bayrağı'nı kendi elimle indiremem' diyerek şehirden ayrılmayı kabul etmedi.
Bir süre sonra Medine'nin etrafı tamamen kuşatıldı. Osmanlı orduları kuzeye doğru geri çekilmeye başladı. Etrafındaki Türk birlikleriyle irtibatı tamamen kesilen Fahreddin Paşa şehri savunmaya devam etti.Yalnız şehrin tesliminden önce kendi kılıcını bizzat kendi eliyle Yüce Peygamberin Kabri Şeriflerine gözyaşları içinde bıraktı...
30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesini imzalayarak I. Dünya Savaşından çekildi. Mütarekenin 16. maddesine göre Fahreddin Paşa'nın teslim olması gerekiyordu. Kendisine Mondros Mütarekesini tebliğ için istanbul'dan gönderilen yüzbaşıyı hapsettirdi. Medine'ye en yakın Osmanlı birliği 1300 km uzakta olmasına rağmen Mondros Mütarekesinden sonra da teslim olmadı ve şehri savunmaya devam etti.
--spoiler--
sadece tek bir örnektir arap denen kökü lanetli ırk'ın biz türklere ihanetine dair.
daha yüzlerce binlerce var. orada dedeleri ölmüş insanlara hakaret eden cemaatçi kürdolar ve onların yancısı bazı dingillerin yedi ceddi içinde bayrağı, milleti, dini savunan bir aile ferdi bile olmadığından gözümüzün içine baka baka bu iğrenç iddiayı dillendirip, oralarda can vermiş insanların hatıralarına hakaret edebiliyorlar.
arap diyerek aslında etnik ve dini anlamda yekpare olmayan yüzlerce ayrı milletten bahsediyoruz.
magribi'ye (kuzey afrikalı), lübnanlı'ya falan bir lafım olmaz da mısırlısından ürdünlüsüne, suudisinden yemenlisine geri kalan şerefsizler toptan dünyadan yok olsa bir eksikliğini hissetmeyiz aksine dünya daha güzel bir yer olur.
köpekleri olmaya pek meraklı şafii/emevi artığı itlerini de yanlarında götürürlerse ayrıca memnun olurum
elbette yalan olduğu doğru değildir. arapçıların tarihi kendi ideolojik ihtiyaçlarına göre tersyüz etme çabalarından birisidir sadece. araplarla yakınlaşmanın şeriata yaklaşmak olduğu ve bunun için her tür yalanın mübah olduğu gibi siyasi bir ahlaksızlıktan doğar.
evet arap düşmanlığının bu mesele üzerinden körüklendiği bir gerçektir ancak arapların özellikle ve özellikle megiddo meydan muharebesi sonrası dağılan türk ordusuna yaptıkları muazzam bir katliamdır adeta soykırımvari bir saldırıdır. atatürk'ün ingiliz saldırısı karşısında başarıyla geri çektiği ve cephenin tamamen çökmesini önlediği yıldırım ordularına bağlı 7.ordu ve diğer osmanlı ordularından geriye kalan birlikler ürdün-şam hattında geri çekilirken resmen kerbelada imam hüseyin'in düştüğü durumun aynını yaşamış fırat nehrinden arap kadınları ingiliz askerlerine kendi elleriyle su ikram ederken müslüman olan ve bu savaştaki amacı islam ümmetini hristiyan saldırılardan korumak olan türk islam ordusu ise kafire cihat etmeyen arap kadınları tarafından dahi katledilmişlerdir.
atatürk'ün anılarında var açın okuyun tam donanımlı ve kendi kuvvetlerinden 20 kat daha büyük ingiliz kuvvetlerini açlık susuzluk ve cephanesizlik altında yenmeyi başarmış ancak geri çekilirken hama kentine gelene kadar kuvvetlerinin neredeyse tamamı arap isyancılar tarafından silahla dahi değil orta çağ savaşlarında ki gibi kılıçlarla satırlarla param parça edilerek katledilmişlerdir.
(bkz: nablus hezimeti)
Birzahmet arap coğrafyasını gezen herkesin görebileceği ve hatta duyabileceği gerçek arapların bize ihanet ettiğidir. Arapların münevver takımından kahvede pinekleyen bedevisine kadar (malum çölde pek bedevi kalmadı) hepsi konusu açılınca bu gerçeği teslim eder. Ve tabii ' nerdaa o osmanlı nerdaa' da derler.
Emir Faysal'ın 11 Ağustos 1919 günkü mektubu: "Bütün Müslümanların gözleri ingiltere'ye dikilmiştir. Türk-Müslüman imparatorluğu'nun yıkılmasında asıl kuvvet olan Araplar, şimdi ödüllerinin ne olacağını bilmek istiyorlar." (Erol Ulubelen, ingiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, s.118)
--spoiler--
araplardan hiçbişe istemiyoruz kardeşim.anadillerinde kutsal kitaba sahip olup bu denli rezil olan bi ırk araplar.bu götlerden ne zaman yakamızı kurtarcaz bilin ki o zaman ilimde ,bilimde ecdadımıza ve tarihimize yakışır seviyelere geliriz.arap demek cehalet ve pislik demek.
turgut özakman'ın çanakkale 1915 kitabını bi okuyun bakın bakalım anadolu çocuğu mermisi bitip süngü hücumuna kalktığında senin yalelliler ne yapıyormuş o esnada?