M.Ö. 1200 yıllarında kurulduğu sanılan ve eski adı Daskuza olan şehir Malatya civarındaki en eski yerleşim merkezlerinden biridir.Oldukça hareketli bir toplumsal yapısı olan Arapgir, çevre ilçeler açısından merkezi bir konuma sahiptir. Tarihte önemli bir kültür, ticaret ve sanat beldesi olan, bir zamanların 40.000 nüfuslu yerleşim birimi Arapgir, sanayileşme ve ekonomik gelişmenin yarattığı ortama ayak uyduramaması sonucu, hızla nüfus kaybetmektedir. Arapgir'den başka bir yerde yetişmeyen SiYAH KÖHNÜ ile AŞIK BEYAZI üzümünü tanıtmak için her yıl Eylül ayında BAĞ BOZUMU ŞENLiKLERi yapılmaktadır.
Memleketim olmakla beraber hakkında nerdeyse hiçbir bilgim yoktur. Sadece teyzemden edindiğim bilgilere göre kış aylarında sular borularda donacak kadar soğuk oluyormuş. Ayrıca 15-20 sene önce köyümüze gitmiştik. Birkaç akraba ziyareti yapacaktık. Gerçekten elazığ ın dibinde. Çünkü arabayla 15-20 dakika gittik ve elazığ köylerine ulaştık. Üzümünün meşhur olduğunu da duydum ama öyle dünyanın sayılı üzümlerinden falan olduğunu bilmiyordum yani.
Üzümün yanısıra susuz yetişen bir kavunları vardır. Yazın yol kenarında çocuklar patpat adı verilen enteresan bir tarım aletinin kasasında satarlar. Bu susuz kavun şeklen o kadar dandiktir ki insanda kelek izlenimi uyandırır. Sırf çocuklar sevinsin diye bir tane alınır. Keban'da mola verilir. Kavun yenir. Ömrü hayatımda yediğim en lezzetli kavundur. Keban'dan Tekrar Arapgir'e geri dönülür 10-12 tane daha alınır. Öyle lezzetlidir.
her sene en az iki kez ortasından geçilip gidilen yerdir.
önce alışveriş yapılır, tandır yenir, tandırcının biraz ilerisindeki fırından ekmek, karşısındaki bakkaldan da arapgir leblebisi alınır, mevsimiyse arapgir karası aranır. benzin takviyesi de yapılınca aynen devam edilir.