arkadaşlar ben 5 yaşından beri çatal bıçak kullanıyorum. her yemeği her yerde çatal bıçakla yerim.
bı gün iş için cezayırdeym. melek gibi bı müşterim. beni ailesiyle yemeğe çağırdı. şeker gibi eşi birbirinden güzel yemekler yapmış.
ama o da ne? masada çatal bıçak yok. elle giriştiler. ben de elle yedim mecbur. hayatımın en huzurlu yemeklerinden biriydi. elle yediğim için değil. güvenli ve sevgi dolu aile ortamı olduğu için.
amerikan ve ispanyol yayılmacılığının ilk mucitleridir. batı kültürü, zannedilenin aksine avrupa kıtasına has homojen fikirler silsilesi değil, hem doğu hem de batı dan esintiler taşıyan heterojen bir yapı.
Dünyada çoğu kişinin dalga geçip aşağıladığı fakat 1400 küsur yıl boyunca kendi ideolojilerini tüm dünyaya yayarak yaygın hale getirmeyi başarmış millet.
illa silah gücü ile dünyaya hükmetmeye gerek yok.ideolojik yayılmacılık en önemlisidir.
Sanıldığının aksine kötücül varlıklar değillerdir, tıpkı senin benim gibi insandırlar.
Son derece misafirperverdirler, çalışkandırlar, cefakardırlar, az ile kanaat edebilirler. Evet cahildirler, bu cehaletleri başlarına büyük işler açmıştır her zaman. Suriyeli, Lübnanlı Araplar ile Körfez ülkesi Arapları arasında, Körfez ülkesi Araplarıyla kuzey Afrika Arapları arasında dağlar kadar fark vardır. Aslında konuştukları Arapça bile birbirinden bambaşkadır ve karşılıklı anlaşabilirlikleri çok azdır fakat standart Arapça ile anlaşabilirler.
Gün gelir belki bilimin ışığı ile onlar da ayndınlanır. Biz ırkçılık yapmayalım.
Dipnot : sığınmacılar ülkesine dönmeli, hem de acilen.
1915 yılında osmanlı imparatorluğu silahları bıraktığı zaman, arapların alnında hazin bir ihanetin damgası vardı... arap yarımadasını imar ve huzur yolunda elinden geleni yapmış osmanlı türklerine, ölüm-kalım mücadelesi yaparken arkadan hançer vurmak, mantık ve insafla asla bağdaşmaz bir aykırılıktı.
ingiliz-fransız tesiri altında kalmış, zehirlenmiş, sebepsiz ve mesnetsiz bir türk düşmanlığı ile beslenmiş arap liderleri, halklarına gerçekleri başka türlü anlatmışlar ve yoldan sapmışlardı,
mütarekede osmanlı devletinin karşısına en ağır taleplerle çıkan araplar olmuşlardır kardeşlerim demişti rahmetli muşlettin amca.
arapçada ayn, re ve be harfleri ile yazılan ve “neşe, sevinç, canlılık, can atma” mânâlarına gelen ʿarb ve ʿarab عرب sözcüklerinden türemiş, klasik osmanlıcadaki mânâ karşılığı ile arap yarımadası, şam, hicaz, ırak, yemen, mısır ve afrikanın kuzeyinde yaşayan eski bir kavmin veya topluluğun adı.
türkiye türkçesinde arap halkının soyundan olan kimse, araplara, arap halkına veya arabistana özgü olan (şey) anlamını taşır. eski zamanda koyu esmer, kara tenli, kara derili, zenci veya yenilerin tâbiriyle siyahi terimlerinin yerine kullanılırdı.
argoda, paketlerinin üstünde arapça yazılar olması hasebiyle halk arasında esrar sarmaya yarayan sarma kâğıdına da arap denir.
bir köpek ismi, özellikle koyu renk olanlarda çok kullanılır. Arka arkaya kesintisiz seslenince "araparaparaparaparap" otomatik olarak "para"ya dönüşüyor. Çok enteresan bişey.