içimdeki kanlı isyanları bastırmak için diğer yarımı acımasızca görevlendiğim çok zaman olmuştur. işte bu yüzden bu isyanlara teget geçemeyen bir bünyem var. asi yanım doğruları bir bıçak gibi keskince söylerken, sufi yanım hep bu asi yanı gözyaşları içinde kabullenir ve yaralarını sarmalar. böylelikle kucaklaşırlar ve ıslık çalarak oradan uzaklaşırlar.
iki kere iki dört kadar gerçekçi ve suratın ortasına vurulan büyükbaba tokadı kadar da haklı bir tespit. nasıl olmasın ki? dışarıdaki diktatörlerin halklarına şirin görünüp bonusları toplamayı seven bir başbakanımız var. peki, acaba bizlere karşı nasıl davranıyor, biraz düşünün. gerisini link söylesin. ahanda burada:
süper ötesi gözlemdir. biz miting yapıp sokaklara çıkarken bir avuç çapulcu oluyoruz. adama başka ülkede millet çıktığı zaman halk oluyor. bu nasıl bir mantıktır?
Biri dinlerini istedigi gibi yasamak istedigi icin digeri ise dinlerini istedikLeri gibi yasamak isteyenleri susturmak icin toplanan iki halk hakkindaki goruslerdir.
türkiye ilk ayaklanmasını başkaldırısını 60 larda yapmıştır ve 50 yıllık süreçte düşe kalka bu günlere gelmiştir.
gördükleri duydukları her olaydan kendilerine pay çıkarma havaslıları olayları tahlilde bilerek ya da bilmeyerek sınıfta kalmaktadırlar. gerçi (bkz: rte) ayarı biraz vermiştir. gerçek ayar haziran da inşaallah.
mevzu bahis ülkeler(tunus-mısır vs.) bizden özellikle yönetimsel yapı olarak 50 yıl kadar geridedirler. demokrasi ve kurumları açısından bizim batıdan geride olduğumuz gibi.
hem türk halkı derken neye göre genelleme yapılmaya kalkışılmaktadır. yumurtacı iki zibidiyle gecesiyle gündüzü ile canlarını ortaya koyan milyonlar nasıl bağdaştırılır.
bu topraklarda bundan 50 yıl öncelerde halkın seçtiği başbakanını sallandıranlarla mübarek! in arasındaki olmayan 7 farkı bulmaya çalışmayın çünkü yoktur.
araplar ın rte ye zararı dokunmadığı için rte mısır ve tunus taki isyancılar için halk demektedir.fakat,türkiye de demokratik hakkını kullanıp protesto yapan insanlar tayyip te baş ağrısı yapmaktadır.