saddam hüseyin:
ırakta kimyasal silah olduğu iddiası ile ülkesi işgal edilmiş ve idam edilerek öldürülmüş.
muammer kaddafi:
ülkesinde çıkan içsavaş sonrası öldürüldü ve ülkesi örtülü işgal altında.
hüsnü mübarek
11 Şubat 2011 tarihinde Mısır cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek gösteriler nedeniyle istifa etti ve hapse atıldı.
beşar esad
15 Mart 2011 tarihinde başlayan olaylar ile ülkesi bölünmüş ve iç savaş halen devam etmektedir.
söz konusu isimlerin politikalarını savunmadığımı belirtmek ile beraber onlardan önce ve sonra olanlar açısından bakıyorum.
bu olayları ve bu olaylara karşı rte nin müdahil olduğu durumları düşünüyorum uzun süredir.
ırakta tezkere olayı ve sonrasında türkiyede toplum ve meclisin duruşu sonrası hazırlıklar.
libyada natonun ne işi var söylemi sonrası taraf gazaetesinin attığı isviçre bankalarında hesabı olan isimler ve o sonrasında hiç açıklanmayan belgeler ve nihayetinde libyadaki müdahaledeki rolümüz.
mısırda muhalifleri desteklemek, mit aracılığı ile siyaseti dizayn etmek ve sonrasında devrilen mursi ve sisinin başa geçmesi.
suriyede amerika ve batıdan tepkiler gelene kadar ses çıkarmama ve sonrasında bizzat müdahil olma.
büyük ortadoğu projesi ve eşbaşkanlık tanımı burada gerçekten önemli.
acaba eşbaşkan sıfatı verildi mi yoksa kendisine bu sıfatı mı layık gördü?
zira verildi ise gözden çıakrılmış olması bence halen söz konusu değil. çünkü bop halen sona ermiş değil.
eğer kendisi bu rolü benimsemiş ise işte o zaman işin rengi gerçekten değişiyor.
halen yürürlükte olan bir projeden bahsediyoruz ve planın bildiğimiz son safhası türkiye.
tam şu anda sisinin darbe ile göreve gelmesi geldi aklıma. acaba hüsnü mübarek sonrası seçimde şansı ne idi? mursi onu hazırlamak için göreve getirilmiş biri miydi?
en güçlü kesim mübarek yanlıları ve en güçlü muhalif mursi yi düşünün ve bunları bertaraf edebilmek için birbirlerine nasıl kırdırıldıkları!
suriyede esad ve muhalifler ve iki tarafında nasıl güçsüzleştirildiği!
ırakta saddam ve muhaliflerin güçsüzleşme şekli.
hepsi en güçlü olduklarına inandırıldıklarından sonra halleri ortada.
üst akıl söylemi gerçekten boş söylem değil ve herkes bu söylemin üzerine düşünmeli.
ama alışılageldik amerika,ingiltere,israil söylemini bir kenara bırakarak.