Batı kuvvetlerinin aha bak iyi bir şey yaptık demek için sevimli "bahar" kelimesini reklam olarak kullanmasıdır. Ha tabii ki mübarekin kaddafinin düşmesi iyi bir şey ama yerine müslüman kardeşlerin geçtiği bir yönetimde bahardan bahsetmek olanaksızdır. Hamam farklı olsa da tas aynıdır. Biz de "libya, özgürlük" bikbikiyle kendimizi avutalım. Tamam devrimler kanla yazılır ama bir diğer karakteristiği de bağımsızlık mücadelesidir devrim. Kısacası ortadoğuda kan vardır, devrim hiç yoktur. Bahar hele hele hiç yoktur. Olsa olsa kaddafi zamanında karakıştı, şimdi halka bunaltıcı sıcakları sundular. Bahar hiç olmadı.
değişen dengelerin ve menfaatlerin, ortadoğu'da yarattığı etkilere batı dünyasının verdiği isimdir. bölge coğrafyasının yeniden birilerinin menfaatleri doğrultusunda dönüştürülmesidir. tüm dünya kamuoyuna, özellikle de ortadoğu'da ki halk kitlelerine benimsetilmesi için demokrasi ve özgürlük ayaklanmaları olarak lanse edilmektedir.
abd'nin önderliğinde gerçekleşen bahadır.
zira vadesi dolmuş liderler tek tek indiriliyor.
ve komik olan bu abd destekli, bop'u şekillendirmek olan projede başbakan başrollerde.
bop eşbaşkanı olarak değil, oraya gidip bu abd baharını destekleyerek başrole geçmiştir.
sanırsam araplara yeni kukla lider lazım.
petrol peşindeki yabancıların daha iyi sömürmek istedikleri arap ülkelerinde yarattıkları sahtelik. gariban halk da arkadan gelecek kış fırtınasını umursamadan bu dış destekli bahara alkış tutar.
kan kokusunu kapatmak için bahar kokusuna öykünmeleridir arap ülkelerinin. ne baharı ulan? bundan daha kötü bir mevsim olabilir mi? birbirinizi öldürüyorsunuz dut gibi.
ortadoğu'da olduğu sanılan devrimlerin medya'daki adıdır.
peki bu devrimler gerçekten bahar mıdır ? yoksa emperyalist güçlerin ülkedeki istikrarı ortadan kaldırıp daha çabuk ülkeleri sömürmek için uydurdukları bir yalan mı ?
libya'daki isyancıların çoğu ingiliz sas'lar çıktı zaten araştırırsanız görürsünüz.
lütfen arap baharı'nın ortadoğu'ya demokrasi getirdiği gibi bir yanılgıya düşmeyin.
kaddafi, mübarek gibi güce ve kontrole bağımlı olan adamlara söyleyecek bir şey bulamıyorum ama ayrıyetten bu olaylara demokrasi etiketi yapıştıranlara da söyleyecek bir şey bulamıyorum.
daha fazla kan aktı, insanlar daha fazla gruplaşmaya, çeteleşmeye başladılar ve mezhep kavgası arttı türkiye için ileride bunun sonuçları pek hoş olmayabilir kısaca ortadoğu'da olanlar bunlardır.
tunus'da başlayıp dalga dalga diğer arap ülkelerine sıçramış son dönem arap ülkelerindeki toplumsal hareketlerdir. Tunus'da ezilen halkın başkaldırışı 26 yaşındaki muhammed buazizi'nin kendini yakarak gerçekleştirdiği protestoyla başladı ve buazizi'nin yaktığı ateş kısa sürede tüm ülkeyi sardı. tunus'da yaşanan devrim kansız oldu ve ülkeyi demir yumrukla yöneten diktatör zeynel abidin binali ülkesini terkederek suudi arabistan'a kaçtı. daha sonra mısır halkı ayaklandı ve uzun süren mücadelesi sonunda hüsnü mübarek de devrildi ve yargı karşısına çıkartıldı. libya'dan gelen haberler bugün itibarıyla iç savaşın bittiği ve ülkenin muammer kaddafi'nin dün öldürülmesiyle yeni bir döneme girdiğiydi.
bütün bunlar olurken aynı zamanda bahreyn'de halk monarşiye karşı ayaklanmış ve bahreyn ordusu suudi arabistan ordusu desteğiyle ayaklanmayı kanlı bir şekilde bastırmıştır. yemen'de de halk ayaklanmaları yaşanmış olup bu henüz bir sonuca ulaşmamıştır. komşumuz suriye'de de halk ayaklanmaları yaşanmış olup suriye ordusunca bastırılmıştır.
batı dünyası ilk tunus ayaklanması karşısında tarafsız kalıp olayları incelemiştir ve sonrasında diğer ülkelerdeki hareketlerin hemen hepsini kendi menfaatlerine göre manipule etmiştir. libya'daki isyanı önce silah ve para yardımıyla desteklemiş sonrasında da nato isyanda bizzat taraf olup libya'ya saldırmıştır. suriye'deki ayaklanmaları da manipule etmiş ve bunda türkiye'yi kullanmak için epeyce uğraş vermiştir.
tunus devriminden sonrası bahsi geçen "arap baharı" nın tamamen batılı ülkelerin kontrolleri ve bilgisi dahilinde gerçekleştiği açıktır. benim şahsi kanaatimce bir arap devriminden ziyade bu perspektiften görülen tek devrim tunus devrimi'dir.
bir kaç dikdatatörün görevinden alınmak istenmesi.
bu süreç içinde çıkan çatışmalar ölümler ama sonunda gelen zafer.
başlangıç saddam bitiş belli deil.
arkasında ne abd, ne ab ne de israil vardır. açık ve net bir şekilde görülüyor ki bu başkaldırının arkasında çöldeki bedevi kabileler vardır. o sebeple abd, israil ve ab hazırlıksız yakalanmıştır. bu küresel güçlerin kontrolünde olmayan bir başkaldırıdır ve bedeviler ciddi manada dünyaya mesaj vermektedir. bedeviler, kaddafi'nin abd ve ab ile barışıp milyarlarca dolarlık ticari anlaşmalar yapmasının hemen ertesinde bir rüzgar estirmeye başlamışlardır.
olayın özeti şudur: http://en.wikipedia.org/wiki/arab_spring
bu eseri yaratanlar kendileriyle gurur duyuyor mu bilmiyorum ama dünyadaki hiçbir güç tutkusu acıya ve üzüntüye sebep olmamalı. herhalde hiçbir canlı türü kendi türüne bu denli saçma davranarak neslini devam ettirmeye çalışmıyordur.