ırkçılar damlar şimdi, ingilizce almanca öğrenmenin medeniyet sayıldığı şu toplumda, arapça gibi muazzam bir dili öğrenip konuşabilmek ne yazıktır ki gericilik ve irtica olarak lanse edilir.
Mukemmel bir dildir. Duzgun bir sekilde konusulunca kulaga en guzel gelen dildir bana gore. Dilimizdeki bircok kelimenin de kokeni olan dildir.
Ingilizce basit ve islevsel. Arapca ve farsca ahenkli ve zor.
bu ülkenin insanlarını delirtmeye yarayan, duyunca evini, arabasını, karısını, ülkesini, her şeyini vermesini sağlayan dil. hiç bir kutsallığı falan yoktur. bu ülkede insanlar arapça sözler duyunca bacak bacak üstüne atmaktan vazgeçerler, hazır duruşa geçerler. bu ülke gönüllü arap sömürgesi olmuş.
Tüm incelikleriyle vâkıf olmaya bir ömrün yetmeyeceği dil.
Fasih arapça ile başlıyorsun ve belli bir kademeye geliyorsun. islami ilimler için tek başına fasih yeterli gelmediği için buna klasik arapça da ekliyorsun. Sonra arapça haberlere gazetelere bakıyorsun ayrı bir mevzu. Basın arapçası da öğrenmen gerekiyor bu yüzden. Bunların hepsinin dışında araplara bakıyorsun. Bir Allah'ın kulu fasih konuşmuyor. Lehçeleri de işin içine katmak zorunda kalıyorsun. Tüm bunları bir arada yürütmen gerekiyor. Kısa bir süre arapça konuşmasan triplere giriyor konuşurken hebele hübele durumuna sokuyor.
Hepsi bir yana, lehçeler hususunda araplara çok kırgınım.
Dünya üzerindeki en matematiksel dildir kuralları katıdır en az 3-4 millet tarafından kullanılmıştır kullanan milletler de arapçaya bir şeyler katmış ve bir şeyler almıştır.
konuşma dili oldukça kulak tırmalayıcı, rahatsız edici bir dildir. eskiden yoktu ama artık suriyelilerle takılıp pratik etme şansınız var. kelime hazine genişliği dilin yapisindan kaynaklidir. ama bu avantaj değil dezavantajdir. O kitap , kutub, katip kelimesi aynı şekilde yazılır arapça da ama farklı okunur. fakat hangisi, çık cikabilirsen işin içinden. herkes bu yüzden kafasına göre söylem uydurabilir çünkü sesli harf yok. bir ülkede ebubekir ismi başka ülkede ebubakar olabiliyor. bu mu zenginlik! yalnız klasik arapça farklı orda sesli harf olayı var ama çoğu arapta klasik kuran arapcasinin az kısmını bilir. çünkü bunlar halkı cahil bırakmış . klasik arap zihniyeti bir şeyi sadece kendisi bilsin ister edebiyatçısi bile öyle sadece bilelim ki halk bize muhtaç olsun kafasında gitmiş. O çok zengin dediğiniz kelime hazinesine vakıf olanlar sadece arap edebiyatcilaridir. günlük yaşam dili halas, ene, ente, şubittak, şubittek, yallah şebaptan öte değildir. değinmeden gecemiyecem hiç bir dil kutsal değildir. bu dil kutsalsa ibranice de kutsal olur. ama onu kabul etmezsin dimi! birde dikkat edici bir hususa daha degineyim niyeyse türkçede çok arapça kelime var densede ne arap türkü, ne de türk arabi anlar. fakat niyeyse kürtler arapçayi türklere göre daha iyi anlıyor!
Bir rivayete göre konuşulması en zor dildir. Murat bardakçı "kaf" harfinin bir tonunu, arap olmayan birinin asla çıkaramayacağını söylemişti bir keresinde. Yani istersen Arapça profesörü ol, o vurguyu ve o tonlamayı ana dili arapça olan birisi gibi çıkaramazsın. Ayrıca çok ahenkli bir dil. aynı harfleri aralarına çeşitli kombinasyonlarla ünlüler ekleyip farklı farklı anlamlar çıkarabilirsin. Örnek vermek gerekirse: "la ilahe ilallah" cümlesi, birkaç harften oluşmakta. Ancak harfler arasındaki kombinasyonun uyumu müthiş. inançsız bir insan olarak söylüyorum bunu. Araplarda sözlü edebiyatın gelişmiş olması, böyle avantajı olan bir dille şaşırtmamıştır. Nitekim kuran'ın o ahengi, Müslümanların dinlerken iç huzuru bulması da tanrının bir mucizesi değil, bu estetiklik sayesindedir bana göre.
cumhuriyet sözcüğü, Arapça kökenli olmasına rağmen ilber hoca'nın söylediğine göre Türkler tarafından türetilmiş.
Bu gibi Büroktarik kelimeler yönetici zümre olan Türklerin meydana getirdiği kelimelerdir. meselâ, vatan kelimesini bugünkü anlamıyla ilk olarak Türkler kullanmış. Vatan kelimesi bir arap'a gençliği , etrafı ve hayatı gibi şeyleri ifade edermiş. ülke anlamında vatan kelimesi de bizim icadımızmış.
öğrenilmesi ingilizceye göre zor olan (genellile türkiye`de verilen arapça dil eğitimi ve türkçe yazılan arapça gramer kitapları söz konusu olunca), konuşma dili olarak değişime uğrayan, başka dilleri etkilemekle birlikte başka dillerden de etkilenen sami dili. yazı dili standart ve geneldir ancak konuşma dili ülkeden ülkeye birtakım farklılıklar gösterir.
mesela "şu, wein, bedd, kif..." gibi kelimeler sadece levanten (lübnan, suriye, filistin, ürdün) lehçesine,
"eih, fein, izey, ayze, keda" gibi kelimeler ve c`nin g şeklinde telafuz edilmesi mısır lehçesine özgüdür.
gırtlak yapısından dolayı bazı seslerin zor telaffuz edildiği dillerden biridir.
ayrıca birçok arapça şarkı yukarıda örnek olarak gösterdiğim 2 ayrı diyalekt ile yazılmış ve söylenmiştir. bu durum büyük ölçüde günümüzde de devam etmektedir. bunun nedeni lübnan ile mısır`ın büyük ölçüde kültür-sanat alanında etkili olmalarıdır. bunun dışında cheb khaled gibi cezayirli, saad lamjarred gibi faslı bazı isimler kültür-sanat alanınca ön plana çıkmaya başlayınca bu alanda magrip diyalekti kısmen de olsa yerini almıştır.