bulunamayan dört yapraklı yonca misalidir. keşmekeş hayatta hepten şeş olmuş, altı morumsu halkalı gözlerle bakılan ufka dalgınlık anlarında neden sorularına gark eder kişiyi. hergün binlerce hamle yaptığımız satranç tahtası misali yaşamda yorulmak bilmeden oynanan oyunlar ve ebe kimdi ki unuttum... ebe benim lan öylece itilmiş, ittirgenlik tutturmaya çalışıp el verecek adam bensem kolum hep ileride ayamın içi hep görünür olmalı kıçtan bakış açısıyla. dokundum, dokuncam, geldim, yettim, kaçmasana lan bittim...