bir yılın sonu.
geçen sene bu aydı, daha sözlüğe filan üye değilim facebookta takılıyorum.
hava yine mevsim normallerinden çok daha güzel.
birisi resim paylaşmış, sahilde geziniyor. aralık ayında bir bahar havası tarzı bir şey yazmış.
benim ruhum üşüyor, titriyor. hava soğusun kar kış kıyamet olsun. hatta kıyamet kopsun hiç farketmez. mutsuzum çünkü acı çekiyorum.
sonra haberlere çıktı, aralık ayında bahar havası insanlar mutlu geziyorlar, parklara gitmişler, mangal yapanı bile var.
bi an daha bir mutsuzluk çöktü üzerime. ulan amına kodumun havası bana neden bu kadar soğuk, karanlık, ezici geliyor diye.
hava değilmiş o.
bu gün, bu yılın sonları.
aralık ayında bir bahar havası. havanın yeni karardığ saatler gökyüzüne baktım. ayı gördüm parlak çok parlaktı. tertemizdi. sis yok, buğu yok, hava sıcak, bahar gibiydi.
kalbim sıcaktı bu sefer. içime bir mutluluk çöktü o an anlatamam.
sonra geçen sene geldi aklıma,
şu anda benim durumumda olanlar,
tekrar o günleri yaşama ihtimalim.
hava soğudu tekrar. hızlıca yürüdüm eve.
bazı şeyler geçse de geçmiyor.
her şey onları hatırlatıyor.
böyle şeyler işte.
insanlar yalnızdırlar sığmıyorlar geceye, ay bile bak kararmış hüzün çökmüş geceye demiş ahmet kaya. hep geceden bunlar.
ayın güzelliği bile kurtaramıyor bazen
kış ayıdır ancak ne hikmetse istanbul ilinde kar ocak ayından evvel yağmaz, veya aralığın son günü yağar. aralık doğumlu biri olarak bu ayda kar görmek istiyorum inşallah.
türkiyenin en doğu noktasında bulunan ve bu entryi girdiğim ığdır ilçesi. Ermenistan nahcıvan ve iran'a sınırı bulunmaktadır. Ayrıca küçük ve büyük ağrı manzarasının en güzel göründüğü yerdir.