son hadiselerle bu sıfatı kendisi reddetmiştir. hem israil-suriye arasında arabuluculuk niyetine rağmen israil ile çok sert dalaşması, hem de iran yaptırımları konusunda kesin bir tarafı desteklemesi, türkiye'nin ortadoğu'da arabulucu olma niyetinde olmadığını göstermesidir.
türkiye yüzünü doğuya mı dönmüştür, türkiye'nin hedefi bir bölgesel güç olmak mıdır yoksa bir ortadoğu ülkesi olmak mıdır. türkiye, dış ilişkilerini dine dayalı olarak mı yoksa çıkarlarına göre mi yapmaktadır?
bu yazdıklarımın hiçbirinde kesin bir yargı yoktur. tamamen etraftaki toz duman arasında gerçeği görme çabası. türk halkının bu konularda mukayese yapması ve gelecek genel seçimlerdeki seçeneklerin, ülkemizin dünyadaki rotasını ne tarafa nasıl etkileyeceğini iyi düşünmesi gerekiyor.
tekrar ediyorum, bu mesajdan amerikan yanlısı, israil avukatı gibi fantastik subjektif sonuçlara varmamanızı önemle rica ediyorum. fakat ülkedeki şu siyasi rantçıların geyiklerinden bir nebze sıyrılın ve kafanızı kaldırın. gerçekten, nereye gidiyoruz? bu daha mı iyi, daha mı kötü?
araştırma ve geliştirmeye yeterince önem vermeyen, bütün ihtiyaçlarını dışardan temin edip tamamen dışa bağımlı bir ülke olan türkiye'nin, etrafındaki jeopolitik çıkarlar nedeniyle sürekli tehdit altında olması sonucu takındığı tutum, arabulucuktan öteye geçememektedir. herkese şirin görünebilme amacıyla kendi güçsüzlüğünü örtmenin peşinde olan türkiye, bu zamana kadar kendi iktidarlarının uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle arabuluculuk görevini kendine görev edinmiştir.
