Arabesk, oryantal bir müzik türü. Daima duygusal olan şarkı sözleri, başarısız aşkları, her türlü günlük sıkıntıları konu olarak ele alıp umutsuzluğu ve başarısızlığı ifade etmektedir. Türkiyede özellikle 1980'li yıllarda yayıldı.
hakkında bilgi verdikten sonra yorumlamak istedim biraz bu müzik türünü. öncelikle şunu söylemeliyim ki çok sıkı takipçisi olmasam da dinlediğim müzik türünden biridir. dinlediğimi söylediğimde "ayyy iğrançsıın yaa! kıro senii" diyenler de oldu. açıkçası hiç umrumda değil. hoşuma giden her müziği dinlerim.
şuan türkiye'de bu müziği en iyi icra eden sanatçı ibrahim tatlıses'tir kesinlikle. üstüne tanımıyorum. zaman zaman ona meydan okuyanlar olsa da kimse onun sesine ve yorum gücüne erişemedi.
arabesk müzikte; hayata, yalancı dostluklara, sevgiliye ve bazen allah'a isyan edilir. hep bir depresyon, umutsuzluk, bitmişlik havası vardır. bazen ölümden bile bahsedilir. zaten çoğu kişi, arabeski en çok depresyonda olduğunda ya da sinirleri bozuk olduğunda dinleyip ağlar. bazı arabesk şarkılarda da sevgiliye abartılı övgüler yapılır.
arabesk, birçok müzik türüne de sıçramış, hayatımızın hep içinde olan bir şey artık. pop müzik yaptığını söyleyen kişiler bile (sezen aksu, tarkan vs) zaman zaman arabeske kaçan sözler yazmışlardır.
sezen aksu'nun "beni yak" şarkısında geçen şu sözler arabesk değil de nedir?
"ister öp okşa
istersen öldür.
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk..."
tarkan'ın yine "ay" şarkısında geçen şu sözler de arabesk duygusunu yansıtmıştır;
"Yanarım,sana emeklerime yanarım
Aah yanarım,ne fayda dönüşü yok
Yazık uçtu gitti yıllarım ne çıkar
Şimdi dönsen aah kalmadıki tadım"
türkiye'de azımsanmayacak bir dinleyici kitlesi mevcuttur. arabesk dinlemenin nedenleri az çok bellidir. çoğu insan hayatından memnun değil, mutsuz.. sosyo ekonomik koşullar, aşktaki başarısızlıklar vs.. en büyük etkenlerdir.
arabesk müziği arabesk yapan şarkılardan bazıları şunlardır: (çok fazla var aslında)
türkiye'de tanımı belirli ama sınırları belirsiz bir kesim müziği temsil eden isimdir.
arabesk aslında dünya literatüründe bir tarz-akımı tanımlamak için konulan bir isimdir. ülkemizde ise arabesk müziğin ilk ortaya çıkışını tek bir sanatçıya bağlayarak başlamakta fayda vardır: orhan gencebay.
Orhan gencebay, magazin gündeminde gözüken taraftan sevim emre ile yer alması, yakışıklı, yapılı ve efendi bir adam olmasının yanı sıra, yurt dışında müzik ile ilgili ciddi bir akademik çalışmaya da imza atmıştır. Kendisi, türk halk müziğindeki 900 kadar makamın üzerine, normal ölçülere ters makamları kah oluşturup, kah literatüre ekleyerek bu sayıyı 1000 in üzerine çıkarmıştır. Bu ters makamlardan da arabesk müziği yaratmıştır. bağlama çalanlar için orhan gencebay şarkılarını çalmak, türkü çalmaktan azıcık daha zordur.
kendilerince haksızlığa uğramış bir kesimin dinlediği bir müzik türü haline gelmiştir. bu yönü ile, yurt dışında heavy metal ile aynı akıma denk gelmektedir. Evet evet, hiç darılmaca kırılmaca yok, amerika'da kamyon şoförleri ne tarz müzik dinliyor tahmin edin bakalım?
bu kişiler, haksızlığa uğramalarına arabesk ile isyan etmişler, kitlelerin ifade düzeylerine göre onlara hitap eden şarkıcılar da çoğalmıştır. Bu dönemde ibrahim tatlıses, müslüm gürses ve ferdi tayfur başta olmak üzere bir çok arabesk müzik şarkıcısı ünlenivermiştir.
arabesk müzik, haksızlığı dillendiren kitlelerin zamanla geçirdiği dönüşüm ile çeşitli tarzlara bürünmüştür. metal müzikten farklı olarak, alt dalları farklı şekillerde isimlendirilmemiş, bu tarzın tamamı arabesk müzik olarak anılmıştır. bu nedenle de hak ettiği prestiji daha yeni yeni kendisine teslim edilmeye başlamış müzik türüdür.