arabesk denilen müzik türü, Türkiye'de getto çığlığıdır.
müslüm gürses'in, ''bizi bu fark yaraları öldürür'' sözü de arabeskin karakteri hakkında az ama öz bilgiler verebilir. arabeskte farkedebileceğimiz bir diğer garip ama bir o kadarda çarpıcı nokta metafizik öğelerin bolluğudur. ayrıca aşk acısı, fakirlik gibi mazo kavramlar öyle bir zevk öznesi haline getirilmiş ki, insan düşünmeden yapamıyor. şunu iddia edebilirim ki, türkiye'de arabesk müzikten, arabesk müziğin derin metafizik sözlerinden, canlı ritimlerinden keyif almayacak bir insan yoktur. türkiye'de her insanın habitus'u alt sınıflara dayanır. türkiye gibi sınıflar arası geçişin dinamik olduğu ülkelerde varoş kültür ülke kültürüdür.
arabeski sevebilirsiniz veya sevmeyebilirsiniz. buna bir sanatsever olarak zerre itirazım olmaz. ama arabeski aşağılamak, türkiye gerçeğini aşağılamak anlamına gelmektedir.
Bunları söyleyenler de, kişileri dış görünüşlerine ve zevklerine göre yargılamayın diyen entel dantel insanlar. Bas bas ögürlük diye bağırırlar bunlar ama iş karşıdakine gelince bi s*kim yapmaz, üstüne üstlük bir de eleştirirler.
taciz edip yüz bulamadıkları kızlarla ilgili birtakım hisler içine girip kalitesiz müziklerini dinlerler. onlara göre hayat tarafından büyük bir haksızlığa uğramışlardır. bir kıro olarak bu soyutlamayı yapabilmeleri dahi şaşırtıcıdır.