olabilecek bağdır. çoğu zaman konuşurum teşekkür ederim. en güçlü arabaları bile sollamaya çıktığımda beni hiç hüsrana uğratmaz canımın içi çok seviyorum o'nu.
5. Arabamda ilk kez başıma gelendir. Sürekli şirket aracını kullandığım için arabayı satıp parasıyla yatırım yapmaya karar verdim fakat bir türlü ilan koyamıyorum. Hergün erteliyorum. Sıcak yaz akşamları cam tavanı açıp bira içtiğimi hayal ediyorum. insanın hayatında ilk kez cam tavan arabası olunca vazgeçemiyor sanırım.
araba sahibi olduktan sonra dahi saçma bulduğum ancak zamanla karşı koyamadığım duygudur.
özellikle geçen ay istanbul'da etkili olan kar yağışı esnasında nasıl merak ettim, iki sokak ötede park halinde bulunan küçük kızımı. sonra neredeyse saat başı üzerini kardan temizlemek için gittiğimde anladığım böyle bir duygunun tamamen gerçek olduğunu.
30 yaşındayım ve daha düne kadar arabalar zerre ilgimi çekmiyordu, şimdi mevzubahis küçük i20'm olduğunda anormal hassaslaşıyorum.
yıllarca kahrımızı çeken,bizi hiç yarı yolda bırakmayan birlikte acı tatlı bir sürü anımız olan güzel arabamız şimdi otopark ta yatıyor. ve ben babamın sat baskılarını sürekli geçiştiriyorum. o, makinelerle duygusal bağ kurmayı hastalıklı buluyor ama bu kadar yaşanmışlıklarımız olan bir şeyi ben bir metal yığını bir makine olarak nasıl görürüm?.o şimdi mağrur ama gururlu bir şekilde otopark ta bekliyor ama heybetini hala kaybetmemiş, ara sıra aküsü bitmesin diye çalıştırıyorum ve sesini dinlerken türlü hayallere dalıyorum.biliyorum yollarımız önünde sonunda ayrılacak ama kim bilir belki bir gün bir yerde yine karşılaşırız.
bir zamanlar 1998 model mazda practica'm ile kurduğum bağdır , adını osman koymuştum ne yollar gittik , ne yerler gezdik ... osmanım özlüyorum seni kerata .
küçüklüğümden beri babamın bmw lere olan hastalığının bana geçmesi durumudur. şuan kendisi 7 ben ise 5 serisine biniyorum baba-oğul güzel bir ikili bağ kurdur aramızda.
97 accentim var. yeşil . Sonbaharda aldım kendisini. ilk arabam ayrıca.. Ama ne bileyim.. Ben zaten çoğu insana saçma gelen, çikolata paketi, su şişesi gibi şeylerle bile duygusal bağ kurarım , değil ki arabayla kurmayayım yani.
Şu an kendisi kar-buz altında. Üzülüyorum . Üzüntü içindeyim, gidiyorum ara sıra çalıştırıyorum, üstündeki karı temizliyorum. Seviyorum kendisini..
Hatta arka sol stop lambasının üstünde de kocaman harflerle... "abimm..." yazmakta. manası çok derin.