"erkeğim beni taşıyabilmeli" sözü işte tam da budur. bana para versin, para karşılığı aşk yaşayayım, gezdirsin beni, yedirsin içirsin tadında ilişkilerin kadınıdır. arabada bonus track dinlemeye bayılır: (bkz: arabaya veren kizlar)
erkek arkadasının arabasından etinden sütüden parasından yararlanmaya calısan kız modelidir erkekte bunun farkındadır genellikle maddi olarak tüm imkanlarını karsılar yedirir icirir tabi herseyin bir bedeli vardır vardır oglanda bedelini alır bedelinden sıkıldığı zaman ayrılur yeni bedeller arar kız da yeni arabalar aramaya baslar.
eskiden eşek varmış at varmış o zaman sorun değildi de şimdi kız beğendiği erkeğin arabasının olmasını istese fena mıdır. eski filmlerden hatırlayınız kızı kaçırmaya gelen erkeğin atı vardır. yürü yürü nereye kadar yürür kaçarlar değil mi. at isteme ile araba isteme arasındaki mantık aynıdır. medeniyet. araba bir lüks değildir. ulaşım çabuk olur, kışın üşünmez, topuklu ayakkabı sorun olmaz, yazın tepene güneş geçmez, klima varsa terlemezsin de. otomobil bilgisayar gibi televizyon gibi insan yaşamını kolaylaştıran, renklendiren bir teknolojidir. kız dizi seviyor ise televizyonu olmayan yere gitmiyorsa arabası olmayan erkekle de gitmek istemeyebilir o kadar da kötü birşeymişcesine horlanmamalıdır. diğer bir açıdan bakıldığında erkek nasıl ki bakımlı, güzel, tatlı dilli, alımlı bir kızla çıkmak istemekte ise kız da atı arabası olan bir erkekle çıkmayı isteyebilir. gayet anlaşılır bir taleptir.