araban yoksa bu ilişki yürümez diyen sözlük kızı

entry28 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. otel parası vermeyelim geri zekâlı arabada sevişiriz işte diyerekten aile bütçesini düşünüyordur. ne yapsa yaranamıyorlar bileklerimi kesecem.
    3 ...
  3. 3.
  4. Sen dizel miydin hibrit mi diye sorun o kıza.
    2 ...
  5. 4.
  6. buralarda hakkında ''orospu'' gibi nitelendirmeler yapmadan önce ilişki nedir onu düşünmek lazım. ilişkiye başlayıp tartarken karşıdaki insanın hayatına ne gibi kazanımlar ya da kayıplar getireceğini düşünürsün. direkt artılar eksiler hesabı yapmasan bile zihnin bunu yapar duygularını oluşturur.

    bence ne istediğini bilen ve bunda açık olmakta beis görmeyen doğru kadındır. bu mala mülke tamah etmek değil, o olsaydı arabayı benim üstüme yap derdi. bu hayat kalitesi ile ilgili. doğru bul ya da bulma, samimi olanı bunu isterken dile getirebileni.
    2 ...
  7. 5.
  8. Götüne tekmeyi vurun gitsin.

    Ilişkide en nefret ettiğim şeylerden biri maddi çıkar. Varsa ortak kullanılır, yoksa beraber kazanılır alınır.
    Bazıları cin olmadan adam çarpmaya kalkıyor.
    3 ...
  9. 6.
  10. Öyle diyen bir kız tanıdığım vardı.beni eski sevgililerim otobüse bindirmezdi demişti.
    1 ...
  11. 7.
  12. 8.
  13. Doğru demiş. Siz de sevgili isterken bi ton özellik sayıyorsunuz yalan mı? Güzel ve zengin bi kadın gel dese 3 çocuğunuzu bırakıp gidersiniz. Kimse maval okumasın. 1.50 boy 100 kilo bi kadını kalbi güzel diye istemezsiniz. Gerçekler acıdır.
    3 ...
  14. 9.
  15. verilecek cevap "amk kezbanı! evlenip aile olup ev mi kuracaksın, yoksa taksi durağı, kargo teslimat şubesi, servis mi kuracaksın?" şeklinde olur.

    evlilik veya evlenme olmadan da birlikte yaşama ya da sevigililik-ilişkide adına ne diyorsanız-nasıl bir birliktelik içinde olursanız olun saygı, sadakat, anlayış, fedakarlık, güven ve bunun yansıması olan sevgi-aşk olmadan salt maddiyat-para-çıkar üzerine yuva, birlikte yaşam inşa etmek; parasını (vizite/ücretini) verip kendini satan orospu (kadın için) jigolo (erkek için) davranışından farkı yoktur.

    bugün seninle 3 kuruş paran-imkanın için birlikte olan insan yarın birgün yaşanacak bir zorluk ya da anlaşmazlıkta seni 5 kuruş parası olan insana değişir.
    sen 3 kuruşluk adam değil de 2 kuruşluk adam olursun. diğer insanın, seni değiştiği insanın 5 kuruşu olması ve de aradaki 2 kuruş fark senin değerindir.
    senin insan olarak bir değerin yoktur.

    bu durumu en iyi anlatan avam da "malına güvenme, bir kıvılcım yeter. güzelliğine güvenme bir sivilce yeter" tekerlemesidir.
    ortaklaşa bir büfe, market, lokanta, cafe, mağaza açmıyorsunuz. benim sermayem bu, benim memem var, vajinam var, senin kaç paran var (erkek için, benim penisim var yakışıklıyım) anlayışında ortaklaşa bir ticaret işine de girmiyor, ona hissedar yapmıyorsunuz.
    tabi ki maddiyat önemli ama ilişkinin temeli çıkar-para-kazanç-elde edilen maddiyat olmamalı.
    bu yaklaşımı eşimi istediğimde kayınbabaya gösterdim. bana neyin var, ne iş yapıyorsun dediğinde "çalışıyorum, kendi işim kendi evim arabam yok. aslında bir ceketim, bir canım var, güveneceğim ne malım ne de kimsem yok. kızına bir lokma ekmek getiririm onu aç açık bırakmam. doyar mı doymaz mı bilmem ama olur ya ona bakamaz onu koruyamaz olduğumda ya da benimle olmak istemez ise emaneti aldığım yere senin kapına bırakırım. kız evladı babasının evinde misafir, kocasının evinde tanrının emanetidir. senin yüzünü kara çıkarmam, onu sever sayarım incitmem." demiştim.
    kayınbaba "bu çulsuza kız verilmez" demiş, evlilik için onay vermemişti.
    1 ...
  16. 10.
  17. allahtan arabalarımız var yoksa ne yapardık.
    2 ...
  18. 11.
  19. acik sözlü kizmis bu yönünü takdir ettim.
    1 ...
  20. 12.
  21. Araban olmadığını bildiği için öyle demiş.
    çirkinsin sgit demek yerine bahane bulup kibarlık etmiş. Tabi kibarlıktan anlayan erkek nerdeee.
    2 ...
  22. 13.
  23. satınalma paritesi, eğitimi, kültürü, çevresi, dini, dili, ırkı, coğrafyası ne olursa olsun; istisnasız olarak kadınların en büyük genetik zaafı kendilerini sahip olunacak bir mal gibi sunmaları.

    19.yy da başlayan, 20yy yayılan 21yy da tavan yapan, yaşanan kültür-toplum devinimleri kadına özgürlük verdi. bu özgürlük rejiimlerde seçme-seçilme hakkı, oy kullanma, sosyal hayat içinde, ticarette, eğitimde, meslek kariyerinde haklar-işitlikler, yasal ve hukuki açıdan pozittif ayrımcılık-öncelik, kamu aile hukukunda eşit haklar vs vs say say bitmez.

    iletişim-bilişim çağında yaşanan kültür geçişleri, popüler kültürün erozyonu, bilginin değerli bir meta olmaktan çıkıp ulaşılabilir, kolay, zahmetsiz olup ucuzlamasıyla değeri düşen bilgi yüzünden insanlar adeta bilgi kirliliği yetersizliği içinde doğrulama yapmadan tercihli bir cehalete yöneliyor.
    kadınlar ise kültür coğrafya aile yapısı din dil ırk vb farklılıkları yok sayarak küreselleşen bir dünyada kazandığı hakları ve özgürlüğü sorumsuzluk seviyesinde yaşıyor.
    bu özgürlükler içinde öne çıkan ve gözden kaçan en büyük kazanım kadınlar için ne olmuş biliyor musunuz, kadın neyi kazandı fark edebiliyor musunuz?
    kendini sahip olunacak değerli bir meta-mal gibi sunarken fiyatı kendisinin belirlemesi hakkını kazandı.

    kendisinin ve karşısında ki insanın tek bir derecelendirme kriterine sokuyor. bu da meta (para, mal, mülk, statü) olup ben buna değerim algısının kendisini sahip olunacak mal yerine koyduğunu fark etmiyor. tabi ki sahip olunan mal gibi elde edilen kadın zamanla yıpranan aşınan, kullandıkça eskiyen ve değiştirilmesi gereken eşya, zaman içinde yaşanan bozulmalarla hurdaya çöpe atılacak alet konumuna koyuluyor, etki-tepki.
    kadının kazandığı özgürlüğü "fiyatımı ben belirlerim" yaklaşımı olarak ortaya koymasına, tüm bunlara karşı toplum-insanın savunma refleksleri tamamen kadının yol açtığı anlaşmalı evlilik-evlilik sözleşmesi, anlaşmalı boşanmalar vs vs duruma yol açıyor. boşanmalara bakın, evliliklere bakın, tamamen bir ticarethane ortaklığının fesih süreci, hisse payı ve çocuklar boşanmada nafaka kamuflajında birer ticari meta olup kar para getirecek hisse pay konumunda.

    avcı toplayıcı toplum zamanında da kadın aynıydı. kim daha iyi daha çok av yakalarsa, avdan kim daha çok daha iyi pay verirse, kendini kim daha iyi korursa onu tercih ediyordu ve kadın kendini sahip olunacak mal gibi sunuyordu.
    o zaman ki yaşam coğrafya şartar düşünülürse bu anlaşılabilir, kabul edilebilir ve savunabilir bir durumdur ki; böyle de olmalı. bir erkek kabilenin insan sayısı, bilek gücü, yaşamın devamını düşündüğünde kadın sahip olunacak en değerli maldı.

    oysa haklar ve özgürler, yaşamın getirdiği kolaylıklar ile artık kadın bu günümüzde zaafa dönmüş genetik özelliğini terk edeceğine hakları özgürlüklerini "ben sahip olunacak değerli bir malım. benim fiyatım bu" olarak kullanıp neleri kaybettiğini görmüyor ve en acısı da erkeği ne duruma soktuğunu görmeyip, zamanı gelince eskiyen değiştirilmesi gereken veya bozulduğunda atılması gereken bir eşya olarak kendisine davranılmasına yol açtığını görmüyor.

    istisnasız, bu kadınlar kız çocuğunu "sen sahip olunacak malsın" erkek çocuğunu da "senin kızlara sahip olacak onu alacak kadar malın paran araban olması lazım" diye yetiştiriyor.
    1 ...
  24. 14.
  25. Arabası olmayan erkek turnusolu başlık olmuş.
    ioçk sen kız mısın yoksa.
    3 ...
  26. 15.
  27. en araba benim için önemli değil diyen kız için bile önemlidir araba. denendi, onaylandı. yan koltuğum daha kıymetli insanlara ait.
    0 ...
  28. 16.
  29. kyk bursuyla geçinen, ağzı kokan, çin mali telefon kullanan otuzbirci sokak itlerine dert olmuştur.

    neyinize sizin kız eli tutmak?
    3 ...
  30. 17.
  31. kadınların istisnasız olarak kendilerini satın alınacak-sahip olunacak mal gibi sunmaları en çok hemcinsleri tarafından tepki görmüştür.
    kadınların sahip olunacak mal algısı insanlık tarihi boyunca zaten erkeklerin genetik hafızasında işlenmiş, erkek bunu kabullenmişti.
    bu durumdan rahatsızlık duyan tek kesim yine seçme seçilme hakkına sahip olan (bunu oy kullanmak olarak algılamayın) toplum yapısında orta üst sınıf yer alan kadınlar olmuştur.
    orta üst gelir seviyesinde, toplum yaşamında bir statü sahibi ailede-çevrede olmak, gelecek kaygısı olmayan, bir erkeğin bakımı korumasına ihtiyaç duymayan, mutfak ve yatak odası arasında bir dünyada kuluçka makinesi olmak istemeyen, evliliklerini şirket mal zenginlik statü çerçevesinde yapmak istemeyen kadınların tepkisi ortaya sekstremist tepkiyi (tam olarak feminizm diyemeyiz ama öyle kabul edelim) çıkardı.
    örn: bir arabaya sahip olmak isteyen erkek algısını oluşturmak isteyen reklamcıların kullandığı obje seksi bir kadın olması; erkekte araba ve kadın aynı değerde anlamda sahip olunacak mal düşüncesi isteği oluşturuluyor. bu düşünceyi de kesin bir doğruluk olarak erkeğin genetik hafızasına işleyen ise kadın "araban yoksa ilişki de yok" davranışı oluyor.

    toplumun alt tabakasında olan kadınlar sahip olunacak mal gibi kendilerini sunmaları kaçınılmazdı ki; tek sermayesi bedeni olan kadın sosyal statü, aile içinde değer verilme, gelecek güvencesi için bu satın alınacak-sahip olunacak mal durumunda olmak tek güvenceleriydi. ne kadar pahalıya kendilerini satarlarsa o kadar değer verilecek elde tutulacak bir varlık oluyorlardı.

    tüm bunlar içinde ortaya çıkan feminizm hareketinin (femen, sekstremist, antigones vb feminist hareketler) itici gücü aslında erkeklere değil de kadınların hemcinslerine karşı tepkisidir. femen hareketinin göğüslerini açan hemcinslerinin bu tutumudur. kadınların (feminist hareketin) tepkisi teknik olarak erkeğe değil de kendi cinsleridir. kadını bir seks objesi, bir kuluçka makinesi, sahip olunacak mal, pazarlama ürünü, kullan at eşya, bir davet ya da toplantıda kolunuza taktığınız aksesuar, mutfak ve yatak odasında biir yardımcı konumuna sokan-buna neden olan erkeği böyle davranmaya iten kadının kendisidir.

    davranış bilimleri açısından duruma etki-tepki bazında yaklaşırsanız, kadının kendini satın alınacak, sahip olunacak mal gibi sunması, kalkıp "araban yoksa bu ilişki yürümez" kezbanlığı sergilemesi ile kendini aşağıladığını fark etmemesi bize dert oluyor.
    ondan sonra kalkıp böyle sayfalarca entry girip her zeka ve eğitim seviyesinde insanın anlayacağı basitlikte konuyu anlatalım diye kafa patlatıyoruz.

    bu sırada...
    evim arabam birikimim var. okumak için burs almaya ihtiyaç duymadım. yurtta kalmak yerine kendim gibi serserilerle ev tutup okudum. babam para yolladığında ayın 15'ine kadar marlboro içtim, sonra ay sonuna kadar izmarit içtim. para sahip olunacak biriktirilecek bir meta değildi. 30 yaşına kadar baba parası yedim, babam ölünce çalışmaya başladım. asla kadınsız kalmadım (askerlik hariç) üstelik arabam olmasa bile rent a car da istediğim arabayı istediğim zaman ihtiyacım olduğunda kiralayacak ayda bir araba modeli değiştirip gezecek imkanım var ve "araban yoksa ben de yokum" diyecek kezbanlara düşmedik.
    2 ...
  32. 18.
  33. Ne yaran var abi bu konuda. Durmak bilmiyorsun.
    Türk filmlerindeki döner koltuklu sahneler geliyor aklıma.
    2 ...
  34. 19.
  35. hımm demek uluda kızla tanışıldı mevzu derinlere indi finalde kız arabayı sordu erkek tarafı aracım yok diye kız tarafından ret yedi özet bu. iyide eskilerin arabası mı varmış ahırlarda yaşamışlar yokluk tavandaymış çalışıp ev araç sahibi olmuşlar günümüz kızlarıda her şeyi hazır istiyor vereceği ne 250 alet o herkeste var erkek tarafı bi şekilde bulur yane. bu kadar afra tafra yapmaya gerek yok değil mi.
    3 ...
  36. 20.
  37. 21.
  38. kalite arz-talep dengesinin yansımasıdır. kaliteli insanları (kadınları) olan bir toplumda yaşamak tek amacımız ve bunu başaramayacağımızı bilmemizin yarasıdır.
    bunun için yazıyoruz, beyin yapısı testis ve klitoris hacminde olan kuş beyinlilere dert anlatıyoruz.
    zaten suç bizim, bu hödüklere bakıp "konuşmaya değmez insanlar" diyerek muhatap olmamamız neticesi bu cahil hödükler kendilerini haklı akıllı sanıp yaptıkları sergiledikleri davranışın doğru olduğuna inandı.
    cehaletin yıkılmaz özgüveniyle artık kendi bayağılıklarını sıradanlık ve değersizliğini bizlere empoze eden insanlar toplum geneline sirayet ederek bizleri de kendilerine benzetmeye bizim yaşam alanımızı tehdit etmeye başlaması neticesi bu tepki oluyor.

    insanlarda-yaşadığımız toplumda siyaset, din, ideoloji, eğitim, kültür, ahlak ve etik değerler, bir arada yaşama sorumluluğu, yurttaşlık vatandaşlık bilinci, kanun-hukuk, insan ilişkileri vb. değer yargıları o kadar çökmüş ve çürümüş ki; eskiden insanın mahalle şehir değiştireceği bir rezaleti şimdi çıkıp savunabiliyorlar ve bunu da bir hak tercih özel yaşam özgürlük olarak görüyorlar.
    kadının kendini sahip olunacak mal gibi sunması bunların ufak bir yansıması. toplumda ki çürüme ve yozlaşmadan rahatsızlık duyacak, akıl zeka ahlak ve etik değer yoksunu bu insanlara garip gelsek de anlatmak zorundayız.

    yazılanları anlayacak akıl ve zeka seviyesine sahip olmadığınız için sizlere fasa fiso gelen konu.
    1 ...
  39. 22.
  40. Bu konuda bu kadar uzun ne yazmış olabilirsiz ki?
    2 ...
  41. 23.
  42. Bir lokma ekmeğe bir yudum su içmeye razıysan gel benimle derim. Hee pardon bir de elehtinkli motorum var diye de eklerim. Kendi bilir.*
    6 ...
  43. 24.
  44. bedava şöför arıyor zilli. ya da vites topuzuyla mı sevişecek. ehliyeti arabası olan kadınlardan korkuyorum. yaş itibarıyla heyecan zararlı taşikardi yapıyor. büyük çantalı kadınları severim.
    atm ve şöfer barış.
    2 ...
  45. 25.
  46. Merve gibiyse köpeği olurdum.

    Yediririm paramı arabaymış sana feda olsun
    Yesin seni o cnm derdim.

    Döşemesini yediğim ooovvvv dedirtsin sana oldu mu derim.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük