bir garip yazar bünyesi. kendisini hangi konuya veya ne gibi bir amaca adadığı hakkında ciddi şüpheler dolaşmaktadır ortada.
bu sözlük kimleri gördü "moskof uşağı" olarak fişlenen.
bu sözlük kimleri gördü "yobaz" olarak fişlenen.
bu sözlük kimleri gördü "faşist" olarak fişlenen.
türkiye'deki bütün tarihi eserileri sözlüğe duyurduktan sonra şimdi de dünya tarihindeki şahısları bizlere tanıştıran bahsettiğim entrylerinde yorum yapmadan yazan yazarın rumuzu.
türk olduğuna asla inanmadığım ve sırf türklerin tarihini kıskandığı için geçmişimize hakaret eden şerefsizin önde gidenidir. atatürk, yunanlıların bayrağını saygıdan dolayı çiğnetmemiştir. ama böyleleri bize hakaret etmekten geri kalmıyor. çünkü sütü bozuk bunların. önce yönetime, sonra dinimize, şimdi de geçmişimiz laf sokuyorlar. bok temizlemenin bile sanatı vardır. bunlar konuşmayı bilmiyor. yediği kaba sıçan tipten insanlar, yazıklar olsun.
daha önceleri asabisin galiba nickiyle sebahat tuncele hakaret ettiğim için hesabım silinmişti. bu şahısta o sabo dan farklı olmadığı için laflarımda kötü bir durum görmüyorum. moderasyonda da vatan sevgisi varsa, gerekli durumu halleder. yok sileriz ameleyi dersede, salla gitsin, çünkü biliyorum silineceğimi.
böyle şerefsizler olduğu sürece sözlükte var olmanın da bir anlamı yoktur.
birşeyler anlatmaya da çalışmıyor, zira sözlük formatında birşeyler anlatmaya çalışsa idi, düşüncelerini bir entry de toparlar, ve hayatına devam ederdi. ancak doz doz verdiği ve yüksek ihtimal fikirleri başkalarına (kanıtları da var kendi vermiş referanslarını) ait olup, kendisi bunların doğruluğundan ne tür bir çıkar elde edecek bilmiyoruz.
öncelikle sözlükte soru cevap veya açıklama ardından cevap sonra bir açıklama daha şeklinde sözlüğü foruma çevirdiği için ardından sözlük gibi "genelde" özgün olunması gereken ortamlarda başkalarının sözcülüğünü yaptığı için ve bu fikirler ışığında bu kadar insanın canını sıktığı için kendisini kınıyoruz.
son olarak da bu rezilliği görmeyen moderasyonu tebrik ediyor, sol elimizi sağ elimize şap şap vurarak onları göreve çağırıyoruz.
not: ısrarla da belirtiyorum fikirlerinin doğru olması ihtimali kime ne yarar sağlayacak? bunu iyi düşünmesi gereken yazar.
dünya görüşü umurumda falan değil, düşünce özgürlüğünün dibine kadar destekçiyim. kendimce birkaç eleştiri hazırladım, onları sunacağım şimdi kendisine.
şimdi bu arkadaş önce geldi gayet sakin başladı entrylerini düzmeye. benimle yakın tarihlerde geldi, dikkat ettim. bakıyoruz benim başlığımda 7 entry var iken bu arkadaşın başlığına 128. yi yazıyorum ben şu an. demek ki aşikar bir dikkat çekme çabası var kendisinde.
uzun zamandır takip ediyorum. arabası olduğu için yapıyorum bunu. otobüsler kol gibi giriyor artık, sırtımı yaslayacağım yağlı bir kapı olsun diye takip ediyorum. neyse, ilk geldiğinde felsefe ile ilgiliydi. ölmüş filozofların arkasından sözlerinin haksız olduğunu falan savunurdu. ölenin arkasından 'zekasının 2 katı cümle kurmuş' falan derdi. ses etmezdim tabii, zekidir adam. iddialıdır yazıyor.
sonra başladı bir tarihi eser merakı. oranın tarihi eseri, buranın tarihi eseri. sikinin tarihi eserlerini en beğenilen entrylerine sokmuş bu arada. tebrik edelim. birkaç övgü aldı sözlük yazarlarından bilgi içeren entry girdiği için. nedir bilgi içeren entrysi?
başlık: sikimin tarihi eserleri
3 yıldır kesmediğim bir kıl
iki yıldır yıkamadığım bir tabaka
vs. vs.
diye düzüyordu sözkonusu mekanın tarihi eserlerini. bu bilgi içeren entry değildir arkadaşım. benim için değildir. burası ne? uludağ sözlük. tekrar ediyoruz, neymiş? uludağ sözlük. uludağ ansiklopedi falan değil. ansiklopedi bile olsa, google var iken, herhangi bir yerin tarihi eserlerini okumak isteyen adam uludağ sözlüğe gelip 'sikimin tarihi eserleri' başlığını aratmaz. aratmaz mnakoyim. ben 6 yaşımdan beri dönem ödevi yapıyorum ulan, benden iyi mi bileceksiniz.
ve daha sonra çok tepki çeken hareketleri başladı. saçmalardan seçmeler, kurtuluş savaşı, kıl, yün. tepki çekti haliyle. bu girdiği entrylerin ilk paragrafını okuyup eksiledi birçok sözlük yazarı. ondan sonra ortalık karıştı. kimisi düşünce özgürlüğü savunucusu, kimisi atatürk savunucusu. oldu mu işler bok? oldu. gerek var mıydı? yoktu.
son olarak bugün geldi ve tutskiyançek tarzı rus isimleri olsun, fiji de baabean tarzı arap isimleri olsun bir sürü tarihi öğenin başlığını açtı. çok sığ bir de tanım yaptı.
mesela;
başlık: tutskiyançek
1. 582 doğumlu rus pezevenk.
ee arkadaş, bu bilgi içeren entry değildir. anlamak istediğin anlamda söylemiyorum bilgi içeriğini. işe yararlılık konusuna takılıyorum ben. yani bir sübyan dönem ödevi alıp google a giderse tutskiyançek'in annesinin kızlık soyadına kadar bilgiyi öğrenir. unuttuğum bir konu, başlığını açtığı tarihsel adamları tanıyan tek bir kişi yoktu sözlükte. sol frame'i refresh ederken sol frame yavaşladı sadece, başka bi skime yaramadı. açtığı konular da boş zaten, incelerseniz göreceksiniz. hadi diyelim bir sübyan geldi, uludağ sözlükten ödev bulmak istedi. tutskiyançek başlığına girdi. karşısına çıkıyor entry. 582 doğumlu rus pezevenk. e adam bundan faydalanamaz ki. hiçbir işine yaramaz böyle birşey. kaldı ki gelip kimse o başlıkları bizde aramaz.
ben baktım, ekşide yok o başlıklar. gelip çemkirmeyin şimdi ekşi pistir kakadır boktur diye. 10 yıllık sözlükte açılmamış başlıktan bahsediyoruz. içerik açısından 3 tane uludağ sözlük edecek olan sözlükten. içerik diyorum, yazar kalitesi falan kastetmiyorum.
yani bu şey demek oluyor, her kuşu siktik bir leylek kaldı.
eeh, sıkıldım. sözün özü, polemik çıksın da ben eğleneyim diye entry giren adamı orgazm etmeyin buralarda ya. o sizin entrylerinizi okurken mavi şortunu geçirdiği bacaklarından birisini diğerinin üzerine atıp gülüyor. sözlüğe de zerre yararı yok. (şahsi fikrimdir.)
buradan anlaşılmasın ki, arabam var sikko bir adamdır. böyle birşey söyleme hadsizliğini yapacak değilim. girdiği entrylerdir bizi ilgilendiren kısmı. entrylerinden gördüğüm kadarıyla sözlüğe pek bir faydası yoktur diyorum.
eksileyecek olana peşin not: burayı okuyorsan ve yukarıyı okumamışsan, yukarıyı hiç okuma. bas eksiyi.
"kurtuluş savaşı yaşanmamıştır." tezi elbette kendisine ait değildir. bu tez önce idris küçükömer tayfası tarafından dillendirilmiş daha sonra fikret başakkaya tarafından savunulmuştu. yalnız ilginç olan kendisinin bu liberal sol tezleri islamcı bir geçmişle sulandırmasıdır. ayrıca kendisine belirtmemek gerekir ki; bu teze dair eleştirilerim çok daha farklı olduğunu belirtmek isterim.
+az bak hele la
-ne var olum
+kurtuluş savaşı yaşanmamış biliyomusun?
-siktir git lan götünden element uydurma..
+valla laa
-kim diyo olum?
+tarihçiler lan
-hangi tarihçiler la
+şey hede hödü
-s.kerim hedeyide hödöyüde elin s.ki ile gerdek organizasyonu yapma lan!
+?!?!
nick altı tartışma platformuna dönmüş insan. o zaman biraz konuşalım, rica ederim okuyalım.
sözlükte farklı fikir ve düşüncelere saygı olması gerektiği bilinen bir gerçektir.
ancak bazı noktalar hassastır ve zorlarsanız mutlaka birilerini rahatsız eder.
zamanında, namaz ve oruç ile ilgili bazı yorumlar yapmıştım. kesinlikle eleştirmemiş, bunların çok güzel ancak biraz yanlış yorumlanmış şeyler olduğunu söylemiştir. o zamanlar pek çok yazar, keyfine uymadığı için kafadan din uyduran bir kafir olarak suçlamıştı beni. olur bunlar hassastır dedik geçtik.
biri hz. muhammed'i eleştirirse, hop inanca saygı denir, doğrudur da, eleştiriler, aşağılayıcı uslube bürünmemeli.
tayyip, abd. gül gibi insanları eleştirince mutlaka, hop durun onlar bu ülkenin başı diyenler çıkar, gene haklılardır. sonuçta bunlar resmi görevleri olan adamlar.
biraz daha tabana inelim, ibrahim tatlıses'ı, lerzan mutlu'yu, tuğba ekinci'yi eleştirdiği için uzun süre çaylak kalan yazarlar var biri de ben. belki saçma ama elbet moderasyon bir şey düşünmüştür, belki eleştirimiz bir noktada haddini aşmıştır.
gelelim finale. demek ki, farklı fikirler her zaman "olabilir farklı görüş" diye karşılanmıyor. bunun da bir sebebi var. insanlar bazı konular ve kişiler hakkında hassastır.
o zaman, biri çıkıp atatürkçülük için, 80 yıllık çürümüş ideoloji derse, aman bunun devrimleri çok monoton yaaa, derse, ülkenin onbinlerce evladının ölümü ile sonuçlanan savaşın ve bu vatanı bize armağan eden şehitlerin var olmadığını öne sürer, hatta işi abartıp, atatürk'ün çeşitli oyunlar ile daha fazla genişlemesi gereken türkiye'yi bu sınırlar içinde tuttuğunu iddia ederse;
sonra da birileri çıkıp bu arkadaş biraz mantıklı şeyler yazsın dediğinde, lütfen, insanlar atlayıp, ama farklı düşünce, ama demokrasi, özgürlük demesin. ayıp denen birşey var.
o zaman biri çıkıp türkiye cumhuriyeti dünyanın en şeytani ülkesidir, yok edilmelidir dediğinde e tabii farklı düşünce mi diyeceğiz. bunun sınırı neresidir?
bunun sınırı yüce ve hassas olana saygıdır. edeptir.
moderasyonun "sözlükte huzur" hedesine katkı yapabilme adına arabası ile veya başka bir taşıma aracıyla* bir an önce sözlükten bilinmedik diyarlara uçurması gereken fakedir.
farklı bir sestir kendisi. fakat kendisine tahammül edilmiyor nedense. beş parmağın beşi de bir değildir. ne de çok 301. madde sevdalısı varmış sözlükte. beğenmediğimiz amerika'da bile sinemacılar kendi ülkelerine terörist diyorlar. 11 eylül'ü biz yaptık diyorlar.
okuduğunu sadece istediği gibi anlayan yazar. kendisine yaptığım eleştiride defalarca belirttiğim şahsi fikrimdir sözünü okumamış, ya da anlamak istememiş sanırım.
hayatı anlamama yardımcı olacakmış başlığındaki entryler. hayat, topluma tamamen zıt fikirlerle bir fikir havuzunda sivrilip tepki çekmekse, ben bu hayatı yaşamıyorum. çünkü başlığında başka hiçbir halt yok. hayatın anlamını böyle sınırlandırmışsa da yazıktır.
ayrıca, o imparatormuş. o herşeyi bilenmiş. kendi hayal dünyasında, imparatorluk kurmuş. alkışlayın.
ha bir de bilgi kalıbı falan zırvalamış. herşeyin ölçüsü insandır diyorum kendisine. onun imparatorluğunda yoktur gerçi ölçü kavramı.
devam et bebeğim, yaşa hayatını at gözlüklerinin izin verdiği kadar. benden de sana bir tavsiye, akıllı görünmeye çalışmak, ahmaklık alametidir. sağa sola, ben büyüğüm, siz yavşaksınız jargonuyla konuşmadan önce hatmet benim tavsiyemi.
küçük yaşlarda komünist amcalar ile özel bir şeyler yaşadığını düşünmeye başladığım yazardır.
kendine özgü türünün ender örneklerindendir.
yani her türlü başlığı komünizm ile bağdaştırabilme gibi ilginç özellikleri vardır. *
sözlüğün popülarite kaygısına kapılmış yazarlarından olur kendileri. zira nick altı kavgaları, bomboş polemikler ve sataşmalar sayesinde tanınmıştır. gönül ister ki kalemi ile tanınsın arabası ile değil. büyüğümüzmüş, yol gösterirmiş, onur duyarmışız, saygılarmış..