gençken çok seyahat eden babamın sıkça yaptığını dile getirdiği olay.
arabayı sağlam köşeye almayı gerektirir hele ki bu çağda. ne insan dolu, ne de çok ıssız bir yer idealdir. tabi vaktin gece yahut gündüz olması çok şeyi değiştirir.
Kanada'da yasadigim zamanlarda arkadasimla niagara selalesine giderken benzilige cekip arabada uyumustuk. Oteller cok pahaliydi ve mostel falanda bulamamistik.
Ayni seyi pragtan cikip komsu sehirlere giderkende yapttik. Ama bu sefer 4 kisiydik maalesef koltuklar yatmadigi icin uyuyla zombi olmak arasinda gidip gidip gelmistim.
Amerikada'da yapmistim. Ama bence siz konuyu anladiniz.
(bkz: uzun olmak)
1999 depreminde Bursa da oturuyorduk. Babam beni dışarıya çıkartıp arabaya almıştı. Arabadan uyandıktan sonra birde ne göreyim kimse yok. Arabadan indim her yer puslu ve herkes dışarıdaydı. Aynı filmlerdeki kıyamet sahnesi gibiydi.