9 saatlik yorucu bir mesaiden sonra, akşam üzeri yapılabilecek en zevkli iştir, hemi de pek yararlıdır.
önce kovanı hazırlarsın, içine özel deterjanını koyarsın mis kokulu; sonra bebeği şöyle bir yıkarsın önceden, tozu dumanı gitsin, kirleri yumuşasın diye. ardından daha önce hazırlamış olduğun kovana fırçayı daldırıp daldırıp keselersin güzelce; sabunlandıkça, köpüklendikçe keyiflenir kerata. çıkmayan inatçı lekelerini tırnağınla kazıdıkça gıdıklanır, güler; seni zevke getirir bu halleri. içerisinin paspaslarını yıkarsın rahat bir nefes alır bebek. içeriyi elektrikli süpürgeyle süpürürken biraz huysuzlaşır, hoşgörürsün. sonra dupduru suyla köpüklerini akıtırkan bebeğin sana söylediği tracy chapman şarkılarıyla dans etmeye başlarsın. camları lekeli kalmasın diye gazete kağıdıyla kurularsın pencerelerini, farlarını; pasparlak oluverir. o ıslanan gazete kağıtlarını atmayıp arabanın içerisinin tozunu da alıverdin mi onlarla, bütün güzelliği ortaya çıkıverir bebeğin. o sana sen ona müteşekkir, kendini yıkamaya gidersin sonra sımsıcak banyoya...
efendim, öncelikle her zaman her yerde araç yıkanmaz.
- akşam karanlığında yıkanmaz; ışığın yeterince ulaşmadığı kısımları göremezsiniz, hava aydınlanınca hayal kırıklığına uğrarsınız.
- güneşin altında yıkanmaz; önce yıkadığınız yerler siz diğer yerleri yıkarken kurur ve su iz bırakır. bu izleri de kolay kolay silemezsiniz.
- eğimli yerde yıkanmaz; aracı hareket ettirdiğinizde oluklardaki tampon içi ve davlumbazlardaki sular işiniz bittikten sonra aracı bir kez daha ıslatır.
- tozun bol olduğu yerde yıkanmaz; kaporta ıslakken havadaki tozlar kaportadaya adeta yapışır.
- ayrıca aracınızı fırçasız-köpüklü oto yıkamaya da götürmeyin bu konulardan hariç olarak. köpük ince tozları indirmez, aracı kurulayan elemanın elindeki beze dikkat edersiniz bezi her çekişinde kaportadan ince ince çamur çeker o bez. bilin ki arada kalan toz kaportayı çizmekte o an. yapmayın, yazık günah.
öncelikle aracınızı yıkayacak sessiz sakin temiz ve düz bir alan bulun.
aracınızın kaportası sıcak olmamalı. şayet kontağı yeni kapattıysanız ya da araç güneşteyse gölgeye çekin ve soğumasını bekleyin. kaporta sıcakken boyası her türlü hasara daha açıktır unutmayın.
fırça kullanmayın, süngerle yıkayın. fırça kılları serttir, kılcal çizikler yaratır kaportada. kaportanın boya koruması olsa bile farketmez. tahmininizden çok daha ağır hasar verir fırça. bu kötülüğü yapmayın aracınıza. özellikle lacivert ya da siyah renkte araçların kabusudur fırçalar.
aracınızı yıkamaya her zaman tavandan başlayın. aşağı kısımdan başlarsanız temizlediğiniz alanlar tavana sıra geldiğinde bir kez daha ıslanacak.
eğer araç tozdan öte, çamurluysa sünger de kötü sonuç verecektir böyle bir durumda gidin bi oto yıkamacıya tazyikli su tutturun önden, 30 saniyelik iş.
aracı hiçbir zaman bulaşık deterjanıyla yıkamayın. bulaşık deterjanında yağ sökücü etki için birçok aşındırıcı madde var ve aracınızın kaportasındaki cila ve boya korumayı da aynı mantıkla çözüp etkisiz hale getirir. yapmayın. ph değer düşük cilalı-cilasız oto şampuanı kullanabilirsiniz. bulaşık deterjanından çok daha iyidir.
aracı yıkarken kaportanın kendi kendine kurumasına müsaade etmeyin. su izi olacaktır. penye tipi bir kumaşla yavaşça silin.
camları önce ıslak bir bezle silin, dikkat edin bezde cila ya da başka bir kimyasal olmamalı. olursa yağ izi bırakır camda. ıslak ve temizken gazete kağıdıyla silebilirsiniz, ya da kuru bir penye işinizi görür. ancak gazete kağıdı yağı çok güzel emer öneririm.
aracın lastiklerini en sona bırakın. ama sakın ihmal de etmeyin. yeterince temizlenmemiş jant ve lastik aracın bütün temiz görünümünü alır. lastikleri ayrı bir süngerle ya da bir fırçayla yıkayın. jantlardaki balata tozları ısı nedeniyle janta yapışır, bunun için bazı temizleyiciler mevcut, fazla bastırmayacak olursanız yumuşak tipte bulaşık teli ile de sonuç alabilirsiniz.
lastikleri parlatmak için arap sabunu kullanabilirsiniz. ya da spreyler mevcut, onlar da olabilir. ikisi arasındaki fark, sprey biraz daha pahalıya gelir ancak lastik arap sabununda olduğu gibi toz tutmaz. ayrıca sprey daha uzun süreli ve daha parlak bir görünüm verir.
aracın dış aksamındaki bakalitler ve plastikler için bazı parlatıcılar var mutlaka bunları kullanın. plastik için araç sabunu kullanmayın. içindeki sistemin maddesi bir süre sonra plastiği kırlaşmış bir renge bürüyecektir. arap sabunu sadece lastiklerde kullanılır.
iç kısma gelince, aracı yıkamadan önce paspasları araçtan çıkarın ve silkeleyin. eğer kauçuk paspaslar kullanıyorsanız yıkayıp bırakın siz aracı yıkarken kurusunlar.
koltuklar kumaşsa üzerlerine birkaç kez vurun kaba tozlar çıkıversin.
aracın içini bütün bu işlerden sonra silin. aksi takdirde bir kez daha temizlemek zorunda kalırsınız.
haftasonu aktivitesi. özellikle pazar sabahlari bombos olan akaryakit istasyonuna gidilir, önce 1 tl ile ile calisan otomatik süpürge ile arabanin ici süpürülür, sonra bombos olan yikama rampasinda zamana acimadan bol suyla yikanir ve ögleye kadar sürecek olan kurulama ve parlatma islemine baslanir, en son bir hatira fotografi ile bu güzel aktivite son bulur. mis gibi olunur. sonra gelip sözlüge kizlara selam cakilir.
yaz günlerinde daha çok yapılan eylem. çok su gidiyor.
çevreci arkadaşlara önerim: iki tane mikrofiber bez. 1,5 litre su ihtiyacımız. yaz aylarında zaten pek çamur olmamakla beraber ağır bir toz tabakası oluyor. o yüzden çok su harcamaya gerek yok. mikrofiber bezi ıslatıp güzelce arabayı siliyoruz. ardından kuru bezle kuruluyoruz sildiğimiz yeri. parça parça ilerliyoruz bunu yaparken. önce tavan ya da camlar. sonra ön kaporta kapılar vs. 1,5 litre su diye de özellikle yazdım ki ben bir tane şişe götürmüştüm. çok da temiz oluyor.
kendinize ait olanına uygulandığında dünyanın en keyifli meşgalesi. (imiş. daha yeni tecrübe ettim ve de anladım.) bilhassa kadın için ev ya da herhangi bir yeri temizlemekten çok daha kolay ve gerçekten eğlenceli. bir kere temizlenecek alan gün gibi ortada. ne kadar dip köşe yaparsan yap öyle ulaşılamayacak kadar can sıkıcı bir dip mevcut değil. dışarıda, uluorta müzik dinlemenin özgürlüğü var. sana ait olan hele de hayatında tam anlamıyla sana ait olan ilk değerli şeyle ilgilenmenin hazzı var. dünyanın en zengin bireyini düşün beni yanına koy, benim onunkinin yanında devede kulak kalacak olan aracımı yıkayıp paklarken aldığım keyif, onun servetiyle bütün hayatı boyunca alabileceği keyiften daha fazla, net. bu yüzden her şeye hatta birçok şeye kolayca ulaşmak can sıkıcı. anlamsız. zorluk çeke çeke, çetrefilli yollarda düşüp kalkarak, en olmayacak gibi göründüğü anda bile ona ulaşacağına dair inancını koruyarak elde ettiğinde, verdiği keyif de bir o kadar büyük oluyor çünkü.
o değil de, başlığa eklenen görselleri görünce şoka uğradım. ya arkadaş her haltı da kadın kalçasıyla memesiyle bağdaştırmayın allah aşkına. bak ben de kadınım. baya da bildiğin pasaklı, saçım başım köpük, yaz sıcağında kan ter içinde leş biçimde, eşofmanlı meşofmanlı yıkadım aracı. senin gibi, baban gibi, abin ablan gibi. köşedeki yıkamacı gibi filan. sözlükteki her başlıkta alakalı alakasız çıplak kadın görseli var lan. benimki de laf yani. fikirler ne ki zikirler ne olsun. yine de benden söylemesi, kimse don gömlek araba filan yıkamıyor. tabii niyeti cidden arabayı yıkamak olduğu zaman.
can sıkıntısından yapılır. yapacak bir şey bulamayınca sırf zaman geçsin diye yapılır. bir haftasonu aktivitesidir. fortum yoksa ve kovaya mahkumsanız bayağı uğraştırır.
https://www.youtube.com/watch?v=UHFwkFTKtMw konuya ilişkin bilgilendirici bir video. ama ingilicce. ingilicceniz yoksa da az çok çözersiniz mevzuyu , izlemek de fayda var. akbili olanların bakmasına gerek yok.
Ben tuhaf şekilde utanırım araba yıkamaya.
Kimse görmesin diye gece olmasını beklerdim. bahçede gizli gizli yıkarken devriye aracıyla gezen polisler hırsızlık yapıyorum sanıp üstüme ışık tutardı.
Hey gidi günler.
bir nevi mastürbasyon denebilir. arabası olan er kişiler bilir. self oto yıkama yerlerine gidip o arabayı yıkayıp sonrasında kurumaya alıp, paspasları vs temizlemek. muhteşem bir duygu.
Mini şortla ve atletle, köpükler içinde seksi bir iş yaptığınızı sanarsınız. Fırçayı kovaya batırıp çıkarır arabanın çamurluklarına nazik dokunuşlar yaparsınız.
Komşu çocuklarının gözlerini sizden alamadığını fark edersiniz.
Arabanın üzerine çıkıp uzanır beş dk dinlenirsiniz.
Demiyorum tabi ki.
Çok rezil bir iş aq hiç filmlerdeki gibi hissettirmiyor. Bir de annenin vaat ettiği parayı (10 lira) da alamıyorsunuz üzerine.
Yıkamam bir daha da zaten.
doblo partner tourneo üçlüsünden birine sahipseniz eziyet olabilicek eylem araç yüksek olduğu için sandalye koyup öyle temizlemeniz gerekiyor üstelik oto yıkamaya verirseniz normal araçtan daha pahalıya yıkıyorlar haliyle.
ileride bir gün kızım olursa beraber aynı tulumlardan giyip araba yıkamak gibi bir hayalim var. Öyle büyük bir hayal ki bu, haber verin gelip sizin arabanızı da yıkayalım! (:
