ne kadar geç olursa o kadar güç olur atasözünün doğruladığı bir konudur araba kullanmayı öğrenmek, üstelik istanbul trafiğinde. lise çağlarında arabalara merakın olmaması, hatta üniversitede makina mühendisliği otomotiv bölümünü bitirdiği halde bile araba kullanmak ile bir ilgisi olmayan şahsın okul bitimine yakın bulacağı bir işte sıkıntı çekmemesi için artık gerçekleştirmesi gereken durumdur. Ehliyet beş sene evvel alındığı ve beş sene içerisinde bir kere bile direksiyona geçilmediği için araba kullanmak yılana dokunmak gibi gelmektedir. direksiyona geçilir ve yavaş yavaş öğrenilmeye başlanır. günler geçtikçe hakimiyet artar ve tek başına trafiğe çıkılmaya başlanır. Bu günlerden birinde evin bir sokak ötesinde köşeyi dönerken karşıdan lüks bir minibüs gelir ve dar aralıktan yanyana geçilmeye çalışılır. minibüs gıcır gıcırdır, şahsın altındaki araba ise dökülüyordur ve iki araba yanyana kalmıştır, iki santim daha ilerlense minibüs boylu boyunca çizilecektir. o rezil an gelmiştir;
arabalardan inilir, etraftan adam toplanır, hep birlikte araba kaldırılır ve biraz kenara çekilir. fakaattt bununla bitmez, daha sonra minibüsün şoföründen rica edilir arabayı çekmesi için. adam direksiyona geçer, arabayı ileriye çeker ve kendi arabasına biner gider. tüm gözleri üzerinde hissederek, kendi sokağında rezil olmanın heyecanı ve mutluluğu ile arabaya binilir ve eve gidilir. bir hafta sokağa çıkılmaz.
kesinlikle ve kesinlikle tek başına trafiğe çıkılmaması gereken evredir. ankara'da bir arabanın arka camında "deneyimsiz sürücü" yazısını görmüştüm. arabayı kullanan da bir bayandı. inanılmaz şaşırmıştım*. belki bazılarına, özellikle de biz erkeklere biraz onur kırıcı gibi gelebilir ama herkes için çok yararlı bir olaydır ve mutlaka bu evrede uygulanması gerekmektedir. en azından yokuşta arkanıza fazla yaklaşılmaz ya da trafikte o yazı göründükten sonra daha dikkatli olunur.
bir zamanlar acemi olduğunu unutan psikopat bir hocayla öğrenmeye çalışmanın insanda direkt olarak zayıflamaya ,paniklemeye ve sinir bozukluğuna ve hatta daha ciddi durumlarda güven kaybına yol açan debriyaj -fren-gaz -vites sağ ayna - sol ayna ve orta ayna son olarakda direksiyon dan ibaret bir olaydır
sadece bir haftamı almış evre..e tabi benimkisi (bkz: cahil cesareti)..ne olduysa ondan sonraki evrelerde oldu tabi kaza, çizik vs...none ve devedikeni\'in anlatıkları bizzat tarafımdan da yaşanmıştır...ders alınacaksa kesinlikle size tahamülü olan bir arkadaştan, hocadan vs. alınması şart olan evre.aileden herhangi biri abi, baba, kardeş, veya illede güvenip sevgiliden * yardım istemeyin.
sıkın dişinizi kendi kendinize öğrenin.korkmayın geçer.
direksiyon hakimiyeti öncelikli halledilmesi gereken unsurdur stop etmeden kaldırmak amaçsa debriyaj konusunda çok da paniklememek gerekir.. gaza yüklenirken debriyajdan ayagimizi çekerek ses çıkaran ve saygı duyulan kalkışlar zaten yapılır zor değildir..asıl önemli olan kalkış sonrası arabayı kontrol edebilmektir..kaldı ki artık çoğu otomobil otomatiktir debriyaj sadece ehliyet sınavında karşısına çıkar çoğu adayın.. ama trafiğe çıktıktan sonra hem kendilerini hem de diğer sürücüleri intahara sürüklememek için arabayı doğru şekilde yönlendirmesini çabucak kapmak gerekir
Araba çalıştırılmaya çalışılır fakat debriyaja basmadan vites değiştirilir bunun yanında 3-5 sefer araba tekletilir aynalara bakılmaz sürekli önüne bakılır rahat değilsindir sürekli dimdik oturursun karşıdan araba geldiği takdirde büyük stres yaşarsın...
kesinlikle kocan ile geçirmemen gereken evredir. hayır asabi bir şöför olarak işe başlıyorsunuz.
- aynaya baksanaaaaaaa
- ne bağırıyon ya?
- konuşurken bana bakmasanaaaaaaaaa
- ya sen de bağırmasana bana
- vites büyüt, vites büyüttttt
fren,fren,fren
- ya tamam basıyom işte, yeter tekrarlama
ııyyyy bağırmadan bir şey öğretemiyorlar. öyle bi konuşuyorlar ki sanki asla öğrenemiyecek kapasitedeymişiz gibi. hayır yani öğreniyoruz zaten. bilsem yanımda işin ne? di mi ama?
ahan da şimdi misler gibim kullanıyom, ne bi kazam var, ne bir kaza yaptırmışlığım var.
daha ne olsun...
direksyonu sanki seni kurtaracakmış gibi iki elle tutmak, vites değiştirirken debriyaja bütün gücünle basmaya kalkmak ve el frenini çekmeye gücünün yetmemesi.
sonra hepsi geçiyor. tek elle tutar oluyorsun direksyonu, debriyaja bastığını bile farketmez oluyorsun ve freni senin için köşe dönerken yardımcı bir ekipman haline geliyor..
- ulan yine stop ettirdin arabayı
- yaa baba napim
- * gaza az bas pati yapma lastiklerin anasını belledin
- baba o zamanda stop ediyo
- tamam arabaya daha fazla zarar vermeden yeter bu kadar.
- off baba off
babayla araba kullanmayı öğrenme evresidir. *
- kızım şu vitesi arada kullan istersen
- yol nerde sen nerdesin yahu!
- kursta hiç mi birşey öğrenmedin sen?
- çıkar şu gözlüğü de önüne bak! *
komediler evresi. şöyle ki aslında araba kullanmayı gayet iyi bildiğinizi baba bilmiyorsa ve kendince size araba kullanmayı öğretmeye çalışıyorsa. en ufak hareketinizde yavaş ulan yavaş artiz misin sen şeklinde tepkiselleştirecektir düşüncelerini.
debriyaja basmadan arabayı durdurmak, aynı anda hem araca gaz verip hem ayağı debriyajdan çekmemek, sola sinyal verip sağa girmek, ikinci vitesle kalkmaya çalışmak vs. bunları içinde bulunduran evre.