Kurstaki ilk günümde öğrendim. Sonra kendi kendimi gaza getirdim "ben bu i20'yi kullanabiliyorsam bmw'yi de kullanırım la" dedim, sonuçta o da araba bu da araba diye. Öyle değilmiş. Ford connect'i kullanırken kaldırıma çıkıyordum son anda usta gibi direksiyonu kırınca çıkmaktan kurtardım. işte o gün araba kullanmayı tam olarak öğrendim.
Kendi kendime öğrendim. Ilk arabayı aldığımda arabayı iş yerinin otoparkına arkadaş bıraktı. 1 hafta yattı orada araba. Sonra ben içgüdüsel olarak kullanmaya başladım. Önce trafiğin amına koyuyorsun ama sonra işi öğreniyorsun.
Ehliyet aldıktan sonra öğrendim.
Klişe olucak ama kullana kullana.ilk tek başıma sürüşümü hiç unutmam dükkandan eve 50 km tek başıma gitmiştim.
ilk defa tek başına araba kullanacak birine arabasini verip 50km lik yola al eve git demek büyük cesaret bunu üstümde denediğin için teşekkürler abi * .
pedere öğretiyorlardi.
bende öğrenivermişim. yaş 12. aldım anahtarı bi gün, vııın.
peder hala arabayı stop ettirirken şahsım 3. vitesle 60-70 yaptiydim. tabi arabayı izinsiz aldığım için bi ton sopa yedim. peder kendisininden çabuk öğrendiğim içinde bi kaç tokat eklemiştir diye düşünüyorum, o arabayı izinsiz alma cezasının yanına.
bu arada araba doç, direksiyondan fites.
kafa mekanik çalışıyo oğlum ben napiim. uçakta sürdüydüm benzer şekilde.
başıma bir şey gelmeyecekse ehliyet kursunda öğrendim. daha önce hiç direksiyona oturmamıştım. kurs esnasında aynalara hiç bakmazdım hep ondan korkardım ehliyeti aldıktan sonra ne olacak diye ama korkmayın, ehliyeti alınca bakmaya başlıyorsunuz farkında olmadan.
çok küçükken araba kaçırmalarım hariç, ergenken babam acemiliğini atsın diye sıkışık kadıköy trafiğinde bana arabayı verdi. başta çok stres yapmıştım, çok yavaş gidip sağa sola çekinerek girişler yapmıştım ancak yarım saat sonra diğer araçlara küfür ettiğimi fark ettim.
istanbul gibi bir yerde keşmekeş trafiğe girip kısa bir sürede profesyonel sürücü olarak çıkabilirsiniz.
ehliyet kursunda. o zamana kadar direksiyona oturacak cesareti bulamamıştım. kaza yapan uzun süre sakat kalan pek çok tanıdık, arkadaş vardı. istanbul gibi bir yerde trafiğe çıkmak korkutuyordu. sonrasında bunun bir ihtiyaç olduğunu idrak edip kursa yazıldım. devamı da geldi. 10 küsür senedir allahın her günü istanbul trafiğinde ve şehirler arası uzun yollara çıkıyorum şükürler olsun bir kere ışıkta dur kalk yaparken arkadan hafifçe değdirme dışında kazam olmadı.
öncelikle boş bir arazide 1 ay kadar iyi bir şoför gözetiminde talim yapmak lazım. özellikle rampada dur kalk çok önemli. arabayı kaydırmamaya iyice alışınca zaten düz yolda araba kullanmak bisiklet kullanmak gibi. sadece direksiyon başında iken odaklanmak önemli olan. trafiğin en temel kuralı diğer tüm sürücüleri acemi gibi düşünmek. onların yapacağı hataları da senin telafi etmen gerekiyor. sonrasında tecrüben arttıkça kendini schumacher zannetmemek. trafik kurallarına uymak çok önemli özellikle ışık ihlali yapmamak lazım çünkü diğer tarafa yeşil yanar yanmaz gazı kökleyip yola fırlayan binlerce sürücü var. sen son saniyede geçeyim derken yan yoldan önüne fırlayan birileri mutlaka olacak. emniyet kemeri kullanacaksın. şerit kurallarına uyacaksın hız yapmıyorsan sol şeridi sahiplenmeyeceksin. sabır işi yani kısaca sinirlerine hakim olacaksın ve direksiyonda iken holding yönetiyormuş gibi cep telefonu ile çıtı çıtı mesaj falan yazmayacaksın. sadece önüne değil sağına soluna ve arkana da hakim olacaksın. arabayı tanıyacaksın ona hakim olacaksın. sen onu kullanıyorsun o seni değil. yağına suyuna yakıtına tekerlerine frenlerine dikkat edeceksin ki yolda kalmayasın veya kazaya sebebiyet vermeyesin.
11 yaşında iken ilk iş makinesiyle başladım, sonrası çok kolay oldu ileri sürüş teknik eğitimleri vs ama hiç boş yolda kullanarak başlamanın faydasını göreni görmedim otobana cup atlayarak öğrenene karada ölüm yok bilmiş olun.