anneannem yaşında gözünde gözlüğü, başında örtüsüyle evde börek yapacağına bursa'nın amansız trafiğine çıkmış teyzeciklerdir.
gün itibariyle, öğle saati zafer plaza yakınlarında yürüyorum. neyse efendim, karşıya geçmem lazım ama trafik felaket durumda. yolun kenarında durmuş önce sağıma sonra soluma bile bakmışım. * ancak aradan yaklaşık iki dakika geçmiş ben hala karşıya geçememişim. baktım olacak gibi değil deli cesareti ile yola atladım. tam yanımda bir hyundai accent durdu, ben de gayri ihtiyari içindeki ile geçeyim mi geçmeyeyim mi anlamında göz göze geldim.
ama o da ne! arabayı süren gözlüğüyle, başörtüsüyle yaşlı başlı bir teyze. benim yolunu kesmemden de rahatsız olmuş ki, suratını ekşitmiş bana bakıyor, eliyle de kırk yıllık kamyoncu gibi "geç hadi geç" işareti yapıyor. yolun ortasında durmuş manzarayı seyrediyorum, kornayı da çalınca kendime geldim. geçtim karşıya ama hala gözüm arabada, gözden kaybolana kadar izledim onu.
ah be teyzeciğim, bu iş biraz ters olmadı mı? benim arabada, senin yolda olman, benim sana yol vermem, senin bana gülümsemen gerekmiyor muydu? hatta trafik polisinin trafiği durdurup seni karşıya geçirmesi filan? ne oldu o eski günlere teyze? ne oldu bize böyle?
valla ne yalan söyleyeyim, bu zamane yaşlılarında hiç saygı kalmamış hiç...
büyük ihtimalle gençliğinden beri araba kullanan teyzedir. alkollü araba kullanan, karşısındakinin hayatını düşünmeden aşırı hız yapan, kırmızı ışıkta geçen gençten çok daha makbuldür trafiğe çıkması. en azından büyük ihtimalle trafik kurallarına uyuyordur yaşının olgunluğu, hanım olmasının verdiği titizlik itibariyle.
trafikte yavaş gidip insanı çileden çıkartırlar. bunun bir de otobüsteki yaşlı teyzeler vardır, gezmesini tam iş çıkış saatine denk getirir. senin tüm gün iflahını kurutmuşlardır, otobuse binersin az oturim dinlenerek gideyim dersin ama tak başında dikilirler. gel teyze gel otur. misler gibi çiçek yetiştirin ne bilim evde hobi edinin, işe gidiş saatinde çık gezmeye iş çıkışında dön. çok doluyum bu konuda.