ihtiyaç mevzusu olduğu kadar hükümetini / devletini çok sevmek ile alakalı mevzudur. hesap yapıyorum kendi kendime sıfır araba alırsan böyle meşe ağacının dalı gibi giriyor zaten kafadan ötv si bilmem nesi derken. ikinci el alsan ötv den yırtıyorsun ama vereceğin vergiler aynı miktarda. şirkette arabası olanlar ile konuşuyorum zorunlu trafik sigortası 1500 lira civarı diyorlar beni keklemiyorlarsa. hadi birde kasko yaptırdın diyelim bir o kadarda o var. 2 senede bir muayenesi yakıtı pulu b.ku püsürü derken hakikatten büyük sabır işi araba almak. işin maddi kısmını geçtin diyelim bir şekilde bu sefer istanbulda özellikle park yeri sorunu var trafik stresi var. var oğlu var lan..
öncelikle hem arabam hem motosikletim var size avantajını dezavantajını açıklayayım. istanbul için bu söylediklerim.
1. kışın motosiklet binilmiyor özellikle yağışlı havalarda.
2. kışın araba biniliyor ama trafik ebesinin gözü gibi. insanın direksiyon başında siniri bozuluyor.
3. sigorta. 500 lira motorsiklet 900 lira arabaya sigorta alıyorlar yıllık. bu parayla rahatlıkla taksiyle gezebilirsiniz daha mantıklıdır.
4. park ücreti. arabanız varsa ispark sizin en yakın dostunuz sömürür efenim sokaklarda park etmek için para alır. diğerlerine de güvenemediğinizden seve seve verirsiniz o parayı. en az 5 tl.
5. kaza. valla en ucuz tipte araba da olsa ustaya götürdüğünüzde öperler. kasko varsa ki o da bir 700 lira falan var minimum araba cinsine göre değişir. yaptırsan bir dert yaptırmasan bir derttir. motosiklet için kaza ise sakatlık ölüm riski demektir. ama yine de güzeldir motosiklet.
6. vergi. bak burada devlet biraz daha insaflı davranıyor sigortaya göre az bir ücret ödersiniz. ben motora 6 aylık 50 küsür lira ödüyorum mesela ama araba 200 küsür sanırım onu hatırlamıyorum.
7. benzin-mazot. istanbulda aracınız yakar. bakmayın fabrika verisine falan. benim mazotlu aracım (anlamayanlar için dizel) bazen trafikte ortalama 8-9 litre civarı yakıyor sürekli dur kalk giderseniz varın siz düşünün. uzun yolda 5 litre civarında bu rakam.
hep kötü yanlarını söyledim.
gelin iyi yanlarını söyleyeyim.
motosiklet. gideceğiniz yer hep yarım saat uzaklıkta asla geç kalmazsınız.çok uzaklara giderseniz bu bir saat olur. gittiğiniz yerde park ücreti vermezsiniz.en güzel tarafı arkaya manitayı attığınızda size sarılır.zaten bir iki akrobatik hareket yaparsanız yek vucut olup gazlarsınız. hani açılamadığınız bir hatun falan varsa direk arkanıza bindirin zaten o size açılacaktır. (göz kırpan smiley) bu konuda çok ciddiyim. ciddi yararlarını gördüm bu güne kadar.
motosiklet için günlük 1 saat kazanım vardır. o 1 saatte spora gidebilir eğlenebilirsiniz. ben 22 km mesafede iş yerim 9 da iş başı. 8 30 da hadi artık çık alarmı çalıyor evden çıkıyorum 9 demeden işteyim. köprü geçiyorum boru değil. tam 15 dk da köprünün üzerinde oluyorum.
araba. araba ailecek ya da kalabalık bir grup halinde bir yerlere gitmek için ideal. camlar koyu film olmalı. içeri manitayı attığınızda görünmesin (göz kırpan smiley) soğuk havalarda üşümezsiniz. yağış olur ıslanmazsınız. motordaki gibi bir sürü ekipmanla gezmek durumunda kalmazsınız ama gideceğiniz yere sinirli ve yılgın halde gidersiniz.manita mevzu önemli efenim. atın arabaya polise yakalanmayın. kızlar arabam var deyince ayrı bir cilveleniyorlar nedendir bilinmez bence mantıksız ama durum bu. seviyorlar arabayı. delileri motor sever korkuyorum diyenleri biraz daha korkutursunuz ki adet yerini bulsun.
bu bilgiler ışığında sanırım ben araçlarımı hep karı kız için almışım. karar sizin.
araba temel ihtiyaçlardan biridir.Allah korusun hastalık var ölüm var kimse çoluğunu çocuğunu yağmurda soğukta dışarda otobüs dolmuş bekletmesini istemez o yüzden araba gereklidir. babam hep anlatır bebekliğimde hasta olmuşum arabaları yokmuş o zamanlar milleten araba dilenmiş beni hastaneye götürebilmek için ama kimse vermemiş o zamanlar. aradan 24 sene geçti şimdi kapımızda 3 araba var ve birinin ihtiyacı olduğunda da hiç yok demedik.
