çorbasını ayrı hamurunu ayrı güzel yaptığım iç Anadolu'nun gece yemeği.
adından ötürü Arap kültürüne ait sanılır. genelde gece yatmadan önce yenir adı da o vakte söylenilen "arabaş" kelimesinden gelir. bunu basit bir internet araştırması sayesinde öğrenebilirdiniz. tabii fikir ayrılıkları illaki var bazıları "ara aşı" da der.
hamur kanımca öyle löpür löpür yutulmamalı. hızlı yendiğinde her yemek gibi mideye oturuyor özellikle gece yendiğinde insanı rahatsız ediyor.
hamur bildiğin su-un-tuz karışımı; tutturmak pek kolay değil herkesin kendine göre ölçüsü var.
çorba da tavuk suyu-salça-tavuk eti kolaylığında. acısız ve limonsuz yenmemeli, o zaman bir şeye benzemiyor.
başlığı vaaay diyerek açtım, ne hoş, belki öğrenip denemişlerdir diye. pipi içerikli çirkin kelimelerle kusanlar olmuş, üzüldüm. insan yediğinden bahseder ya tadı damaklarında kaldı herhalde, yazmadan edememişler.
afiyet olsun.
Bu çorba aslında iç anadolu bölgesinin güzel bir kış geleneğidir.
Kar yağınca yapılır. Hamur büyük bir tepsiye dökülür. Ortası açılır, ortaya çorba konur. Hep beraber aynı tastan içilir.
Hatta hamuru kaşığından çorbaya düşürene ceza verilir.
Ve evet, aslı tavşan etinden yapılır.
Şimdi tavşan deyince hepinizin aklına beyaz, tüylü sevimli şeyler geliyor biliyorum. Canice geliyor o hayvanları yemek. Her ne kadar kurtarır yanı olmasa da bahsedilen tavşan o değil.
Dağ tavşanı. Ortalama bir kediden büyük cüssesi ve tuttu mu koparan dişleri var. Ve gayet vahşi.
Bu yıl henüz içmediğim çorbadır. Her yıl ocak sonu veya şubat başında bir arkadaşımın anası yapıp davet eder. Mevzu çorbayı içmek değil hamuru yutmak. Evet.
ultra-süper-lüks ve azam ül-azam bir tada sahip olan yemek. yanında hamuru da vardır lakin tercihim değildir. içine limon tozu ve güneşte kurutulmuş biberleri de serpiştirdikten sonra yiyeceksin. tadı damaktan kolayca çıkmayacak bir lezzettir. ayrıca sivaslılar da bu çorbayı fazlasıyla tüketmektedir.