hayat siken bi fenomendir. yakışıklılığı 4 faza ayırabiliriz bana kalırsa (nötr yakışıklılık ve yakışıklı olmama durumlarını da 4 faza ayırırsak total 12 fazlık bi yakışıklılık skalasına ulaşmış oluruz, bahsettiğim fenomen 8/12 puanında bi yakışıklılığa denk geliyor yani);
1- ebesinin amı gibi yakışıklılık: hayat bunlara güllük gülistanlık. zaten istediğiyle düşer kalkar, girdiği herhangi bir ortamda kadınlarla olan ilişkisinde problem yaşamaz, bunun sebebi tek başına yakışıklı olmasından ziyade, kadınların büyük kısmının "bu zaten bana bakmaz, dur bari arkadaşlık edeyim de eğleneyim/şeklim olsun" diye yaklaşıyor olması, kadınların bu tipe pozitiflik seviyesi oldukça yüksek, erkeklerin ise oldukça düşük.
2-net bir şekilde yakışıklılık; bu level skiş rasyoları açısından erkek için ideali. bunda yukarıda olduğu gibi aman bunla tanışlık, arkadaşlık içinde bulunayım gibi bi motivasyon yok, o derece de patlamıyor ancak alıcısı olan kadın gördü mü yakışıklıymış, dur şuna bi dibimi dövdüreyim şeklinde net bi şekilde tanıyor bunu, takılıyorlar, hiç bi şartta boşta kalmıyor bu eleman. ancak bi üstteki kadar da geniş bir seçim şansı yok, hayatın kendisine sunduğu seçeneklerle idare etmek zorunda bazen. 1. seviyede seçiyor bir de o lavuk, öyle de bir artısı var.
3-yakışıklı mı lan bu, tam anlayamadım yakışıklısı: sean penn, nejat işler, vincent gallo, erdal beşikçioğlu, ropörtaj adam falan böyle tipler mesela. bu tipler ünlüyse ya da popülerse tapanları çok oluyor ancak o ilk eşiğin aşılması konusunda şanslarının yaver gitmesi lazım. yani insanlar elemanı tipi ile birlikte nereye konumlandırmaları gerektiğini kolay bir şekilde çözemedikleri için bu konuda başkalarının görüşlerine, doğrulamasına ihtiyaç duyuyorlar. 2, 3 başka insanı ikna görürse hemen katılıyor sürüye, çığ gibi büyüyor bunun etki alanı o ilk eşik aşıldıktan sonra ancak süreçte yılıp, sikeyim sizi diyen %90'lık bu model bileşeni doğada yok oluyor, potansiyel enerjisini kinetiğe çeviremeden.
kendimi şahsen bu gruba koyuyorum ve yarrak gibi bir grup birazdan anlatacağım nedenlerle.
4-çok da yakışıklı değil ama bi şekilde yakışıklı grubunda yer alması da lazım, kötürüm değil bişey değil, işi gücü var, çabalıyor yakışıklısı: kadınlar bunlarla evleniyorlar. ilk 3 grup kadınlarla evlenmek konusunda çok istekli değil zaten.
şimdi kendi grubuma dair isyanıma dönersem; girdiğim sosyal ortamlarda birilerinin dikkatini bi şekilde çekiyorum, merak falan ediyorlar, sonrasında tanıştığında, yakınlaştığında sıklıkla "ben sana çok gıcık oluyordum/ben seni çok beğeniyodum", "bi şey var sende" falan gibi şeyler duyuyorsun bu grupta. ancak sorun şu ki bir ya da ikinci grup kadar da bela olmadığından karşı taraf genelde senden bekliyor girişimi, sen de o girişimleri düzenli yapan birisi değilsen yarrağı yedin. yani seni ilgi çekici buluyor ama o kadar da değil, sen konuşursan karşılık verecek, yoksa uzaktan bakarken o kim ki, o gelsin modunda.
nasıl semptomları var bu grubunda; ah o temaslar, ah o ilk temaslar. bakın sırf belli bir yakışıklılık seviyesinin üstünde diye bu sıranın altında yer alan 9 gruptan daha dezavantajlı bu grubun üyeleri sosyal temas anlamında. çünkü adamlara doğrudan "lan bunla tanışıp muhabbeti ilerletirsem bu beni kesin sker" diye yaklaşılmakta. ancak bir ve ikinci grupta olduğu kadar da emin değil bu aksiyonun yaşanmasını istediğinden. aşağıda yer alan 9 gruba artan bir şekilde yoklar hükmünde yaklaşıyor cinsel açıdan zaten, onlarla içerisinde cinsel gerginlik bulunmayan sosyal temastan kaçınmıyor haliyle. onlarla basit şeyler konuşmaktan falan kaçınmıyor. bu grupta mıyım acaba diye test etmek istiyorsanız ilişki/arkadaşlık geçmişinize bakın; hiç öyle bi niyetiniz olmasa, sırf arkadaşlık edeyim diye girdiğiniz muhabbetler dahi çoğunlukla karşı tarafın yönlendirmesiyle önce sekse dönüşmüş, ardından arkadaşlıklar da bok olmuşsa, bu pattern yoğunluktaysa bu gruptasınızdır.
bu grubun pozitif yanı erkekler ve gayler sever bu grubu. yani erkeklerin arkadaşlık etmek istediği ideal grup bu grup. daha yukarıdakilerde genelde aşağılık psikolojisine düşen erkek bu grupta bunu yaşamaz. kendinden aşağıdakilerin gıptası, yukarıdakilerin kolaycana kabullenişiyle neredeyse hiç bir erkek grubu ile arkadaşlık açısından arada doğal bi çatışma yoktur. gaylerin sevmesiniyse pozitif bir şey olarak alıyorum evet, bence erkekleri daha iyi tanıdıklarından dolayı erkek seçiminde kadınlardan daha yetkinler, liyakatliler, haliyle doğru erkek kimdir sorusuna cevap verirken gaylerin tercihine bi göz atmakta fayda var. konu döndü dolaştı ve kadınlara yönelik ben ve grubumun diğer bireyleriyle skişin şeklinde bir feryada döndü. o yüzden burada bitiyorum. esen kalın.
Yakışıklı isen yakışıklısındır bunun ara kademesi olmaz. Ayrıca karşındaki dişi bireyi tanışmanızın 5. Dk sında baştan çıkartarak etkileyecek şey karizmanızdır. Bunu tiple, zeka ile gösterirsiniz orası size kalmış.
Giyimine, üstüne başına, saçına, sakalına, öz bakımına, parfümüne, diksiyonuna özen gösteren bir adamsanız zaten 1-0 öndesiniz demektir.
22 yaşında siz grunge takılırken sizi 1. Kademede tutan akranınız kız, 36 yaşına geldiğinizde bir üstteki cümledeki hale evrilmediyseniz size ancak güler.
Bu yukardakilerin tümü bir araya gelince de klas diye tabi ettiğimiz şey ortaya çıkar. Unutmayın gençler; yakışıklılık geçici ama klas kalıcıdır.
ilk aşamayı çekicilikle atlattım hep. Giyiminiz, hayat tarzınız ve karakteriniz uyumluysa fark ediliyor insan. Herkese hitap etmiyorsunuz doğru ama sizi çekici bulan bir yüzde oluyor hep.
ikinci aşamayı "şeytan tüyü" kısmıyla aşmışımdır hep. Buna zekanız, esprileriniz, orjinalliğiniz ve yaklaşımınız etki eder. Tanışma sonrası beğenilme kısmı yani.
Özgüven, kendi total uyumunuz gerçekten önemli. Yakışıklılık anlıksa diyelim, bunlar size akılda kalma, farkındalık imkanı sağlar.
Bir yakışıklı bmw mercedes ise ben 68 mustang oldum hep. ikisini de yolda görseniz dikkatinizi çekecek.
Tek farkı... bu ikincisi çaba değil belki ama devamlılık ister.
