april ethereal

entry3 galeri0
    1.
  1. my arms your hearse albümünden herşeyiyle dört dörtlük bir opeth şarkısı.

    It was me, peering through the looking-glass.
    Beyond the embrace of Christ.
    Like the secret face within the tapestry.
    Like a bird of prey over the crest.
    And she was swathed in sorrow, as if born within its mask.

    Her candlelight snuffed, the icon smiled.
    Emptiness followed by her wake.
    I could clasp her in undying love.
    Within ghostlike rapture the final word was mine.

    She faced me in awe. 'twas a token of ebony colour.
    Embodied in faint vapour.
    Wandering through April's fire.
    Compelled to grasp and to hold the one that was you.

    I will endure, hide away.
    I would outrun the scythe, glaring with failure.

    It is a mere destiny I thought, a threshold I had crossed before.
    The rain was waving goodbye, and when the night came
    the forest folded its branches around me.
    Something passed by, and I went into a dream.
    She laughing and weeping at once: "take me away".

    I don't know how or why, I'll never know WHEN.
    1 ...
  2. 2.
  3. hayal kırıklığı ve öfke dolu sözlere sahip olan, insanı gaza getiren ve başka dünyalara sürükleyen my arms your hearse albümünden leziz bir opeth şarkısı.
    0 ...
  4. 3.
  5. bakan camdan seni izleyen bendim
    isa'nın kucaklamasının ötesinde.
    duvardaki halının desenlerinde saklı bir yüz,
    tepedeki av olmayı bekleyen bir kuş gibi.
    ve o kederle sargılanmış gibiydi, maskesiyle doğmuş gibi.

    mumunun ışığı titredi, alevindeki yüz gülümsedi
    uyanışıyla boşluk onu takip etti.
    ölmeyen sevgiyle sımsıkı tutabilirdim onu
    hayaletimsi sevincin içinde, son söz benimdi.

    beni korkuyla karşıladı
    bir abanoz renginin iziydi.
    zayıf bir buğuda can buldu
    nisanın ateşinden yürüyen.
    "kavramak ve tutmak zorunda bırakılan sadece sendin."

    dayanacağım, saklanacağım
    tırpandan hızlı koşacağım, başarısızlığın öfkesiyle
    bu düşündüğüm yalnız kader, daha önce eşiğini geçtiğim.

    yağmur el sallıyordu ve gece
    orman dallarıyla çevremi sardı.
    aldırılmamışlıkla bir rüyaya gittim.
    en başında göz yaşlarını silerek güldü: "al beni, götür".

    nasıl ve neden olduğunu bilmiyorum, ne zaman olacağını asla bilemeyeceğim.

    not:alıntıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük