Çekildiği 95 senesinden ve olayın yaşandığı 70 senesinden uzun yıllar sonra bu gece izlediğim film. Filmi henüz izlememiş olanlara önerim önce birazdan vereceğim linkteki belgeseli izlemeleri.
Apollo 13, (bkz: apollo 1) faciası ve neil amstrong moon walk u sırasında flight control masalarında görev yapmış gerçek mühendisler ve teknisyenlerle şuan hala basit bir araba üretemeyen bizlere kıyasla 60 lı yıllarda sırf kennedy istedi diye nasıl mühendislik harikalarına adım attıklarını anlatıyor. Ayrıca apollo 13 ün nasıl indirildiği ile ilgili filmden daha gerçek ve inanılmaz detaylar içeriyor. Controller abilerimizin yaşlanmış ve plastik bardaktan bira içen herhangi bir amerikalıya dönüşmüş olmaları beni üzse de dünyaya bir kez daha gelsem onların yaptıkları işi yapabilecek bir kapasitede doğmak ve bu işi yapabilecek şekilde şansımın yaver gitmesini isterdim.
Ayrıca Carl Sagan’ın pale blue dot kitabında da bahsettiği kadarıyla bu başarılı başarısızlıktan sonra insanlı uzay misyonları için devlet tarafından ciddi kısıtlamalar getirilmiş.
popüleritesini ve bütçesini kaybeden nasa'nın yeniden gündeme gelmek adına astronotlarının hayatını tehlikeye atarak umursanmayan rutin bir ay yolculuğunu bir kahramanlık hikayesine dönüştürdüğü de konuşulur kapalı kapılar ardında.
zira meydana gelen arızalar kısıtlı zaman içerisinde önceden hazırlığı yapılmışçasına çözülmüş ve sonunda nasa yeniden manşetlere oturmuştur.
ayrıca çekilen filminde yer ekibi koordinatörü rolünü oynayan ed harris döktürmüştür.
1995 yapımı bir film olmasına rağmen grafikleri hiçte fena olmayan filmdir. ay' a iniş için giden 3 astronotun oksijen deposunun arızalı kablo nedeniyle patlaması sonucu dünyaya iniş modülüyle -örümcek- geri dönme çabalarını anlatır. yaşanmış gerçek bir hikayedir.
apollo 13 , aşkın teknolojik bir ifadesidir. yola çıkarsın, yolu yarılarsın, sonra bir şeyler ters gider ve sen ayak basamazsın varmak istediğin yere. başladığın yere geri dönersin bin bir türlü ve senden başka kimsenin bilmediği korkulardan sonra. yola çıkarken ayakların yere basıyordur ama sen bir okyanusun ortasına düşersin paraşütle. sırılsıklamsındır hala aşktan ama en azından denedim sana kavuşmayı dersin. küstün, we've had a problem dersin gülümseyerek kendine.
adı manidar olan uzay mekiği. apollo, bazılarına göre anti- christ, deccal veya lucifer'in simgesidir, prometheus ile birlikte. 13 ise 'israil'in birliği' anlamına gelir ibrani ebcet hesabına göre.
Fırlatmadan iki gün sonra, Ay yolculuğunun ortasına yakın bir noktada oksijen ünitesinde meydana gelen sorun nedeniyle dünyaya geri dönmek zorunda kalan uzay aracı.
aynı isimli sinema filmine sahip olup başrollerini Tom Hanks, Bill Paxton ve Kevin Baconın paylaşıyor ve gün itibariyle izlemiş bulunmaktayım.
benim gibi çocukluk yıllarını astronot olma hayalleri süsleyen, daha o yaşlarda ay'a dakikalarca bakıp gitme hayalleri kuran ve hala da nasa'da çalışan bir mühendis olma gibi ütopik hayalleri olan birisi için inanılmaz bir filmdi.
her anında inanılmaz duygu yüklü anlar yaşadım ve son sahnesinde gözümden süzülen yaşlara engel olamadım arkadaş! olağanüstü!
fırlatıldıktan sonra, uzaydayken sorun yaşayan ve astronotlar tarafından houston we've had a problem here denilerek sorunun houston'a bildirildiği, sonrasında astronotların sağ salim dünyaya döndükleri uzay gemisi.
bu olayın anlatıldığı aynı isimli filminde o meşhur replik tom hanks tarafından houston we have a problem olarak telafuz edilmiştir ve literatüre böyle girmiştir.
filmin, neredeyse her bir karesinde amerikan propagandasının yapıldığı, "biz uzay da hiç bir amerikalı yı kaybetmekdik, bu kez de olmayacak" gibi garip bir repliği olan, reklam(!)* filmi.
nisan 1970'de fırlatılan, oksijen depolarından birinde bir patlama meydana gelmesine karşın dünyaya dönmeyi başaran amerikan uzay gemisidir.
aynı isimli sinema filmi de vardır. başrolünü tom hanks oynamış, yönetmenliğini de ron howard yapmıştır.
